"Ikinizi de çok özledim hanımlar."
Myung Hee, Mi Ok ve bana aynı anda sarılmış yüksek sesi ile odayı doldurmuştu.
Evet. Kore'ye, üsse yani artık evim sayılan bu yere geri dönmüştüm.
Daha doğrusu dönmüştük. Mi Ok'a Japonya'da olduğumuzu gideceğimiz günün bir önce ki gecesi onların operasyonu bittiğinde haber vermişti Sehun. Neden geldiğimizi kısa ve öz bir şekilde anlatmıştı. Havaalanında buluştuğumuz da sıcak bir kucaklama ile selâmlamıştık.
Ama sonrası birazcık, sadece birazcık garipti. Sehun ve Mi Ok'un kendi aralarında dönen kaçamak bakışları ve dahası Mi Ok'un Baekhyun ve benim aramda gidip gelen bakışları. Tüm bu gergin ortamdan hiç haz etmeyen Sehun ve Baekhyun ikilisi ise şimdi düşününce baya komik gelmişti.
Baekhyun'un bana yaklaşıp kulağıma her dakika bir şeyler fısıldaması bizi izleyen Sehun ve Mi Ok için garip karşılanabilirdi.
Ta ki onlarda aynı şekilde davranmaya başlayana kadar.
"Yaa..Daha fazla saklamayalım. Söyleyelim gitsin. Karşımızdakiler Sehun ve Mi Ok sonuçta."
"Olmaz. Henüz çok erken. Daha bir hafta olmadı farkında mısın..?"
"Biz birbirimize aşık olalı çeyrek asır oldu sen onun farkında mısın..?"
"Aşık olmak ve çıkmak aynı seyler mi..?"
"Ash! Neden bu kadar zor olmak zorunda..? "
"Bu kadar zor dediğin şey ne..? Yan yanayız işte.."
"Elini tutamıyorum. Sarsılamıyorum. En son evden çıkmadan önce seni öptüm."
"Seni sapık-.."
"Ve dahası..Tüm dünyaya haykırmak istediğim gerçeği, sessizce yaşamak zorunda bırakılıyorum ki bu en acısı."
"Neymiş o haykırmak istediğin gerçek.."
"Senin benim olduğun gerçeği.."
Hızlı konuşmamız Baekhyun'un sözleri ile bir an durmuştu.
Sözleri beni bir anlığına duraklatmıştı.
Doğruydu. Artık biz birbirimizindik. Her hangi bir aitlik olmadan saf bir adamıştı bu. Oldukça masum bir bağ, bir kader. Böyle şeylerin duyurulmaya ihtiyacı da yoktu. Bence öyleydi. Bu bizim farkında oluşumuz ile zaten tüm evreni kaplayan bir gerçekliği oluşturuyordu.
Bu yüzden sadece biz bilsekte yeterdi.
"Bunu sadece sen ve ben bilsek olmaz mi..?"
Bir süre bana baktı. Bu onun nefes kesici bakışlarından biriydi. Ve yine büyülenmiş gibi bakıyordu. Kesinlikle fazla özeldi.
"Sen böyleyken..Bunun sadece bizim aramızda kalıyor olması beni zorluyor. Ama tamam. Biraz daha dayanmaya çalışacağım.."
Ve Sehun'larla olan garip bakışlarımız uçağın kalacağının anonsu ile son bulmuştu.
Mi Ok'un bir şeyler sakladığını anlamamak için salak olmak gerekirdi. Ve Sehun tüm hareketleriyle duygularını ele veren bir tipti. Arkalarında kalan ben ve Baekhyun aynı anda gülümsedik.
"Neyse ki sen bu kadar kötü bir oyuncu değilsin Soo Yun.."
"Ben mükemmel bir oyuncuyumdur Baekhyun."
Göz kırpıp biraz önünden ilerleyip geriye baktığımda duraksamış sag eliyle kalbini kontrol eden bir Baekhyun görmek..Fazlasıyla güzeldi.
~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı《 Baekhyun 》 Tamamlandı
FanfictionSoo Yun yine bütün arkadaslarindan daha hızlı bir şekilde yapbozunu tamamlarken yüzünde ki tebessüm yapbozunun onun gibi kücük elleri olan biri tarafindan bozulduğunda yerini somurtmaya bırakmıştı. "Yaa Baekhyun bunu yapmaman gerektiğini bilmiyor...