O geceyi zannedilenin aksine oldukça sakin geçirmişti Soo Yun ve Baekhyun ikilisi. Güzel bir yemek sırası sürekli esneyen kız gözünden kaçmamıştı. Muhtemelen o evde rahat bir uyku uyumuş olamazdı. Yorgunluğu gözle görünmeyecek cinsten de değildi. Hatta ara sıra kelimeler ağzında yuvarlanıyor kalan azıcık enerjisi yüzünden çıkmakta zorlanıyorlardı.
Yine de dinmek bilmeyen bir konuşma isteği ile dolup taşıyordu kız. Durmadan konuşuyordu ki bu küçüklükten gelen bir alışkanlıktı. Baekhyun bunu aştığını düşünmüştü. Halbuki yaşı orantılı giderek katlanan bu konuşma enerjisini henüz farkediyordu.
muhtemelen artık Baekhyun'a alışmıştı. Daha doğrusu onun Baekhyun'u olma gerçekliğine alışmıştı. böylelikle fazlaca gürültülü olmuştu ama bu Baekhyun'u hiçte rahatsız etmiyor aksine bir kaç saniyelik suskunluğa bile katlanamayacağı bir durumu oluşturuyordu.
Onu dinlemek güzeldi, ona bakıyor olmak güzeldi, onunla şu masada karşılıklı oturuyor olmak güzeldi. Hepsi elde edinilmiş hazine gibiydiler. Ve Baekhyun diğer erkeklerin aksine tüm bu küçük şeylerin bile kiymetini bilebilecek cinstendi.
Belki fazlaca bir süre onun yokluğunu gördüğü için belki de böyle bir kadına sahip olmanın ne kadar şanslı hissettirdiğini bildiği için.
Karşılıklı oturdukları masadan sandanyesini hızlıca çekip ayağa kalktı. Soo Yun'un saçları hakkında 2 saatte dizmiş olduğu kaçıncı iltifattı sayamamıştı ama şimdi bu hareketi ile bunu kesmiş sayılırdı.
Hemen bir kaç adımda Soo Yun'a ulaşıp elini ona doğru uzattı. Soo Yun bu davetin sebebini bilmediğinden bir kaç saniye Baekhyun'a baktı.
"Korkma. Seni yemeyeceğim." Baekhyun hafif gülümseyerek elini biraz daha uzattığında Soo Yun biraz çekingence tuttu elini. Baekhyun biraz ilerde ki yatak odasına giderken iyice kenetlenmiş olan eller ile fazla mutluydu.
Odaya geldiklerinde Baekhyun Soo Yun'u yavaşça yatağa oturtup önünde bir dizini yere koyup öbür dizini kırıp çömeldi. Yavaş sayılabilecek bir şekilde Soo Yun'un ayakkabılarını çıkardı. sonrasında onun gibi yavaşça yatağa oturdu. Soo Yun onun oturması ile ona doğru dönmüştü.
Baekhyun kendine kısa gelen bir vakitçe Soo Yun'u sevdi. Saçlarında yavaşça ellerini gezdirip sonrasında yüzüne geldi. Alnında gezdirdiği parmakları sonrasında ufak bir öpücükte kondurdu. Soo Yun bu anın güzelliği ve mayıştırıcı yani ile gözlerini kapadı. Tüm bu anlar sesi içine kaçıyordu sanki. Öylece susuyordu.
Bir kaç dakikanın ardından Baekhyun'un parmakları Soo Yun'un dudağını buldu. Soo yun'un hissettiği dinginlik bir anda yok olmuşcasına hızla gözlerini açtı.
herşeye alışmıştı aslında. Herşeye alıştığı gibi Baekhyun'un dokunuşlarına da alışmıştı. Hatta daha fazlasını istemekten kendini alıkoyamaz bir hal almıştı.
yine de uzun yıllar sonra belki de Soo Yun'un değişen tek özelliği fazlaca utangaç olmasıydı. Bu da Baekhyun'un ayrıca hoşuna gidiyordu.
Baekhyun parmağını yavaşça gezdirmesinin ardından Soo Yun'a bugunun ikinci öpücüğüne vermekten kendini alıkoyamadı. Fazla derin sayılmasa da yine de şehvet uyandırabilen bir öpücük yine seviyeli bir şekilde sonlanmıştı.
"Henüz. Henüz yemeyeceğim.."
Baekhyun'un sesinin hiç bu tonuna şahit olmamış Soo Yun için şaşırtıcı bir durum olması gerekirdi. O ise bu ses tonuna karşı şimdiden kendi içinde oluşturduğu zayıflıkla savaşmaya başlamıştı.
Baekhyun her haliyle güzeldi. Ama sanırım bu haliyle yarışabilecek çok az yanı vardı.
Baekhyun'un fısıltılı çıkan sesi yine fazlasıyla netti ve Soo Yun tarafından yine duyulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı《 Baekhyun 》 Tamamlandı
FanficSoo Yun yine bütün arkadaslarindan daha hızlı bir şekilde yapbozunu tamamlarken yüzünde ki tebessüm yapbozunun onun gibi kücük elleri olan biri tarafindan bozulduğunda yerini somurtmaya bırakmıştı. "Yaa Baekhyun bunu yapmaman gerektiğini bilmiyor...