Bazen ortada -tabiri caizse- mal gibi kalırdınız. Ne yapacağınızı bilemez, sanki bir anda konuşmayı unutmuş gibi tek bir kelime dahi edemez, vücut fonksiyonlarınız işlevini yitirmiş gibi sizi karşıdaki insanın karşısında dımdızlak bırakırdı.
Evet, şuanda Yankı'nın tam olarak bana yaptığı gibi.
Ben olduğumu nasıl anlamıştı?
Daha doğrusu ne zaman anlamıştı?
Yoksa o da mı bana numara çekiyordu?
Yankı'ydı bu ondan her şey beklenirdi.
Karşımda durmuş bana bakan iki çift gözü umursamamaya çalışarak ortaya kahkahamı bastığımda kaşları havaya kalkmıştı. Bana inanamıyormuş gibi bakıyordu.
Evet, şuan yaptığıma sıçtığımı sıvamak denirdi...
''Kedicik mi?'' diye sordum hala gülerken.
''Adnan Oktar fanı olduğunu bilmiyordum Yankı.''
Yankı bana hala aynı ifade ile bakmaya devam ediyordu.
''Ne yapmaya çalışıyorsun?'' diye ciddi bir ifadeyle soru sorduğunda gülümsemem yavaşça yüzümden soldu.
''Ne demek ne yapmaya çalışıyorum?''
''Boşuna salağa yatma Alisya, Kediciğin sen olduğunu biliyorum.''
''Yankı acaba gerçek ile hayali birbirine karıştırıyor olabilir misin?''
''Alisya...benden neden kaçıyorsun?''
''Senden kaçtığımı da nereden çıkardın?''
''Aptal birisi değilim Alisya, kediciğin sen olduğunu biliyorum. Boşuna beni kandırmaya çalışma.''
''Yankı cidden ne saçmalıyorsun anlamıyorum.''
''Asıl sen ne saçmalıyorsun Alisya? Neden inatla inkar ediyorsun?''
''Çünkü dediğin kişi ben değilim! Beni başka kızlar sanıyorsun! Ne dememi bekliyorsun?''
''Gerçeği!''
Kafamı iki yana sallayıp gitmeye yeltenerek arkamı dönmüştüm ki arkamdan bana sarıldı ve elleri ile belimi sarmalayıp gitmeme engel oldu. Çenesini omzuma yaslayıp dudaklarını kulağıma yaklaştırdı ve konuşmaya devam etti.
''Bu kokuyu tanımamam için Hiposmi'mim bozuk olması gerek...'' dedi burnunu boynuma götürüp derin bir nefes alırken, sonra dudaklarını dudak yakınıma getirdi ve ''Bu tatları anlayamam için tat bozukluğum olması lazım ki gayet de dilim tatları çok iyi ayırt eder.'' dedi ve dudakları ile dudak kenarımı öptü.
''Nefes alışverişini dahi... sağır olmam lazım. Lakin kulaklarım bir kurdun kulakları kadar iyi duyuyor.'' Kulak mememi öpmesi ile boynum istemsizce yana yattı.
''Şimdi söylesene Alisya, kedicik ben değilim desene.''
''Yankı...'' sesim umduğum gibi gür çıkmamış bir fısıltıdan ibaret olmuştu.
''Alisya,'' boynumu öpmeye başladı.
''Bazı kabullenişler...''Boynum ile kafamın birleştiği çene çizgimi öptü.
''sonucunda felaketler getirse de hiç kimse o felaketlerin insanların hayatını mahvettiğini söyleyemez.'' Dudaklarını tekrar kulak hizama getirdi ve fısıldayarak konuşmaya devam etti.
''Çünkü bazı felaketler günün birinde bir limanın bir gemiye ev sahipliği yapmasına neden olabilir...''
Bu oylar , yorumlar neredeeeee?
İki üç yorum okuyorum sonra hemen bitiyor.. Çoştursak mı azıcık?O zaman sizce sonraki bölümde ne olacak? Tahminlerinizi yazın bakalım ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nude •Numara Komşum•
Novela JuvenilBabacık: Bana Nude atsana kedicik ;) Kedicik: *fotoğraf* Babacık: Siktir. Babacık: Şuan nasıl tahrik olduğumu bilemezsin. Babacık: Yarın seni öpeceğim, kedicik ;) -*- ''Gençler! Tüm gece böyle kös kös oturacak mıyız mı ya?'' "Başka ne yapacağız ya...