Nude •Numara Komşum•

3.0

Her bölümde Beykoz Nikah dairesi için gün alan kişiye :)

*3 Saat Önce*

''Utanınca daha tatlı olduğunu söylemiş miydim?'' dedi Yankı arabayı çalıştırırken. 

''Dalga geçme Yankı. Senin yüzünden rezil olduk zaten adama.'' 

Arabayı çalıştırıp geri geri sürmeye başladığında bir yandan bana bakıyor bir yandan da çıkmak üzere olduğu limandan arkasından araba geçiyor mu diye yan aynalardan kontrol edip duruyordu.

''Sor hadi ne soracaksan.'' dedim kafamı ona doğru çevirip.

''Hiç bir şey sormayacaktım.''

''Hadi hadi yeme şimdi beni Yankı. Var aklında bir şeyler söyle işte.''

Arabayı ana caddeye çıkartırken bir tık da hızını arttırmıştı. ''Soracağım sorunun cevabını duymak istediğimden emin değilim.'' diye bir itirafta bulundu.

Ne soracaktı da cevabını duymak istemek ile istememek arasında kalacaktı?

Başımı koltuğa yaslayıp ''O zaman hazır hissettiğinde sor.'' dedim. Kafasını salladı.

''Hala inanamıyorum.'' Kaşlarımı çatıp ''Neye?'' diye sorduğumda bacağımın üzerine koyduğum elime uzanıp eline aldı ve öpmeden önce ''Yanımda olduğuna.'' dedi.

''Teknede yarım kalmış işimize bize geçerek tamamlayabiliriz. Evde kimse yoktur şuan. '' Dudaklarının üzerinde olan elim ile ağzına bir tane vurup elimi onun avucunun içinden kurtardım. 

''Sen ne pis sapık bir şey oldun ya!''

Piç smile yaparak gülümsedi.

''Sen sana karşı koymanın mümkün bir şey mi olduğunu sanıyorsun?'' ona gülümsememek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve kafamı camdan dışarı çevirdim. 

''Soru sormuştum ama...''

''Beni bu güzel sözler ile kandıramazsın Yankı Hansoy.''

''Diyorsun.''

Ağzımı açıp ona cevap verecektim ki telefonumun sesi arabada yankılanınca açmak üzere olduğum ağzımı geri kapattım ve kimin aradığına bakmak için telefonumu çıkardım.

'Can' arıyor...

Can beni niye arasındı ki?

Telefonu açıp kulağıma götürüyordum ki Can, telefonu açar açmaz bağırarak konuştuğu için ses dışarı yankılandı ve bende kulağıma götürmektense hoparlörü açıp Yankı'nın da duymasına izin verdim.

''Yankı yanında mı Alisya!''

İkimizde aynı anda kaşlarımızı çattığımızda ''Evet.'' dedim sakin bir ses tonuyla. Ama Can benim ses tonumun aksine oldukça telaşlıydı. 

''Versene bir sen ona telefonu.''

''Şuanda duyuyor seni.'' 

''ULAN PEZEVENK! SENİN NİYE HALA TELEFONUN KAPALI LAN?'' 

Yankı kaşlarını çatmaya devam ederken bir yandan da şerit değiştirmek için arkasını kontrol ediyordu.

''Ne oldu ki?'' diye yanıtladı onu Yankı.