4.0

13.7K 445 124
                                    

Bu dünyada kendini ifade edememek kadar kötü bir şey olamazdı. Bu dünyada yanlış anlaşılmak kadar acı verici bir şey olamazdı. Çünkü yanlış anlaşıldığınızda kazanıldığınız izlenimi değiştirmek o kadar çok çaba gerektiriyordu ki bazen, keşke lal olsaydım da konuşmasaydım, diyecek hale geliyordunuz

Ne derler bilirsiniz, hayat işte!

Kırılmış olup da kırılmamış gibi yapmak...bunu tasvir etmek için bazı kelime haznelerine ihtiyaç duyardınız, sadece duyardınız. Karşınızdakinin anlamayacağını bile bile ihtiyaç duymaya devam eder ve o ihtiyaçla gülümserdiniz

Kimse o gülümsemedeki burukluğu görmezdi. Birisi anlasın diye insanların gözlerinin içlerine bakardınız, birisi sorsun isterdiniz, birisi sizi umursasın isterdiniz ama... Ama hayat işte!

İki gündür Yankı'nın beni görmezden gelmesine müsaade ediyordum. Daha doğrusu o benimle konuşmamak için ısrar ediyor ve kaçıyordu. Bu böyle olunca kendimi kısır bir döngünün içinde hapsolmuş hissetmek çokta tuhaf kaçmazdı doğrusu. 

Sanki hayatımız kaçan kovalanır oyununa dönüşmüş gibiydi. Hani 'bir gün yüzü göremedik' derler ya, hah, işte tam olarak da öyleydi. Bir gün yüzü görememiş, bir sakin günümüz geçmemişti. 

Yere seken top sesi ile başımı kaldırdım ve Yankı'nın üçlük atışını izledim. Okul çoktan bitmişti, artı Yankı'nın antremanı da bitmişti ama o ısrarla hala tek başına top oynamaya devam ediyordu. Bende ısrarla onun oynamasını bitirmesini. Resmen hangimiz önce pes edecek savaşı veriyorduk, lakin benim pes etmeye pek niyetim yoktu. Sahada koşup kendini yoran Yankı'ydı, gerisini o düşünsün...

Seslice bir nefesimi verdim ve avuç içlerime yasladığım çenemi dikleştirip oturduğum yerden kalktım. Benim adım seslerimi duyan Yankı ise son bir basket atıp hemen geriye döndü ve yerden havlusunu alıp soyunma odasına doğru yürümeye başladı. 

''Benden kurtulamayacağının farkındasın, değil mi?''

Cevap yok. 

''Yani ben kedilerin en güzel bu özelliğini seviyorum, insanlara sadıklar.'' 

Durdu, arkasını dönmeden iki gündür ilk defa cevap verdi bana.

''Sadık olan köpekler. Kediler nankördür...'' üstüne bastırdığı kelimeye gözlerimi devirip peşinden yürümeye devam ettim.

''Genelleme yapamazsın. Bu hiç adil değil.''

''Bu dünyada adalet kavramının olduğuna gerçekten inanaıyor musun Alisya?''

''Ah neyseki hatırlıyormuşsun. Adımı unuttuğunu sanmıştım da...''

Soyunma odasının kapısını açtı ve çarparak geri kapattı. Onun bu hareketine sinir  olsam da kendime sakin olmam gerektiğini hatırlatıp odanın kapısını açtım. 

Hangi cüretle yüzüme kapı çarpardı bu çocuk!

''Bu yüzüme kapı çarpma olayını sonra konuşacağız -'' Açtığı dolabının içinden tişörtünü alıp sertçe kapattı ve uzun zamandır ilk defa yüzüme bakıp benimle göz teması kurdu.

Nude •Numara Komşum•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin