Kızlar dumandan etkilenip tek tek bayılmıştı. Hediye ve Rüstem ambulansa ve Feride Hanım'a haber vermişti.
Feride, Toprak ile birlikte apar topar evden çıkıp yurda geldiler. O sırada ambulans ve itfaiye gelmişti. Kızlar odadan çıkartıldı ve vakit kaybetmeden hastaneye götürüldü.
HASTANE
Feride: Toprak, Songül ve Güney'e haber verir misin?
Toprak: Tamam canım haber veriyorum şimdi.
Toprak, Guney ve Songül'e haber vermek için hastanenin dışına çıktı.
Songül ve Güney evlerindeydiler. Masada duran Guneyin telefonu çaldı. Güney o an salonda olmadığı için telefonu Songül açtı. Arayan Toprak hoca idi.
Songül: Efendim Toprak hocam.
Toprak: Songülcüm sana birşey diyeceğim ama sakin ol tamam mı canım?
Songül: Hocam ne oldu? Yoksa Feride Hanıma' mı birşey oldu?
Toprak: Yok hayır. Kızlar... Kızlar hastanedeler. Yurtta yangın çıkmış.
Songül: Neee. Hangi hastanedesiniz hocam hemen geliyoruz biz.
Toprak: Tamam ben adresi mesaj olarak atıyorum.
Songul ve Guney hemen hastaneye gittiler. Guney yolda Serkana da haber vermişti.
Serkan, Güney ve Songül hastaneye geldiler. Kızların durumlarını öğrendikten sonra yangının nasıl çıktığını Feride Hanım'a sordular. Feride Hanım herşeyi anlattıktan sonra herkes şok olmuştu. Ama kimse Banu'nun neden yurda geldiğini bilmiyordu...
Kızlar teker teker normal odaya alındı. Kader ve Meral aynı odada kalırken Cemre ve Eylül de onlardan başka odada birlikte kalıyorlardı.
Songül Güney Kader ve Meral'in yanında Serkan'da Cemre'nin yanındaydı. Ama Cemre'nin yanında Eylul'ün kaldığını bilmiyordu...
Songül: Kader ya Banu neden geldi?
Kader: Bilmiyorum ki. Saçma sapan şeyler söyledi. Sonrada olanlar oldu zaten.
Meral onları dinlerken hiç birinin suratına bakamıyordu. Olanların onun yüzünden olduğunu kızlara nasıl söyleyecekti. O bunları düşünürken Songül ona seslendi.
Songül: Meral, kardeşim sen nasılsın?
Meral: ....
Songül: Meral iyi misin? Meralll
Meral: hı efendim Songül.
Songül: Nasılsın diyorum ama sen fazla dalgısın. Olanlarda fazla etkilendin galiba.
Meral: iyiyim. Evet fazla etkilendim galiba...
Songül ve Güney Cemreyle Eylül'ün yanına gitmek için odadan ayrıldılar.
Serkan odaya girdiğinde Cemre'nin yanına geçti. Önce Cemre'nin nasıl olduğunu sordu sonrada Eylül ün. Cemre ve Serkan olayın nasıl olduğunu konuşurlarken Eylül sevdiği adamın kardeşim dediği insanlar birlikte görmesi onu üzmüştü. Cemre'ye ne kadar içimde bir burukluk yok desede hâlâ Serkanı seviyordu. Kardeşi mutlu olsun diye aradan çekilmişti aslında...
Songül ve Güney de odaya girdiler. Songül'ün dikkatini birşey çekmişti. Serkan neden sürekli Cemre ile ilgilendiğine anlam verememişti. Serkan'a bunun nedenini şimdi sormak istemedi ama kızlar hastaneden çıkınca kesinlikle bunu soracaktı...
Feride ve Toprak' ta doktor ile görüşüyordu.
Feride: Doktor bey kızlarım ne zaman taburcu olurlar?
Doktor: Merak etmeyin. Hemen bu akşam kızlarınız taburcu olabilirler.
Akşam olmuştu. Kızlar taburcu olmuştu. Yurt yandığı için kısa bir süreliğine Feride Hanım da kalacaklardı. Sonra yeni bir yurda yerleşeceklerdi...
2 ay sonra
Kızlar yeni yurtlarına yerleşmişti. Üniversiteye de başlamışlardı. Hepsi istediği bölümü tutturmuştu. Herkes aynı üniversiteydi...
Üniversite
Herkes farklı sınıflardaydı. Sadece ortak derslerde ve tenefüslerde görüşebiliyorlardı...
Yine kantinde Kader ve Meral hariç Cemre, Eylül, Serkan ve Güney oturuyorlardı. Songul sınava giremediği için yoktu.
Güney: üniversite çok güzelmiş. Ama keşke Songül'de burda olsaydı.
Eylül: Keşke..
Serkan: o da seneye gelir inşallah.
Güney: Insallah kardeşim de sen ayak Cemreyle.
O sırada Eylül ve Serkan göz göze geldiler. Eylül gözlerini kaçırmıştı. Cemre bunu farketmişti...
Serkan: Şey, biz Eylülle arkadaş kalmaya karar verdik. Zaten sana da söylemiştim Cemre den hoşlandığımı.
Güney: Tamam da kardeşim. Çok acele olmamıs mi? Hemen Eylül den ayrıldıktan sonra Cemreyle....
Eylül: Yok hayır. Serkan benim için çok değerli. Yaşadıklarımdan dolayı biraz ayrı kaldık ve aslında birbirimizi sevmedigimizi anladık. Bu yüzden de ayrıldık işte.
Güney: Bana pek inandırıcı gelmedi ama neyse herkes mutlu olsun yeter. Siz şimdi çıkıyorsunuz dimi?
Cemre: evet...
Cemre elini Serkan'ın elinin üstüne koymuştu. Serkan ve Cemre bir süre birbirlerine gülümsediler. Eylül de onlara bakarak burukça gülümsedi. Hâlâ Serkan'a karşı birşeyler hissettiğini saklamaya çalışsa da Güney bunu farketmişti...
