Meral: Harika'ya bak sen! Eve gidince saçını başını yolcam onun.
Songül: Sakın Meral sakın! Güney bu fırsatı ona vermeseydi böyle birşey olmazdı. Hepsi Guneyin suçu..
Eylül: Songül şimdi ne olcak? Her şey bitti mi yani? Bu kadar çabuk mu?
Songül: Evet.. bu kadar çabuk... Beni aldatan biriyle iki saniye aynı ortamda duramam. Bitti artık... En kısa zamanda boşanacağım ondan...
Songül hem öfkeli hem de üzgündü. Onunla ne hayalleri vardı... Üniversiteyi bitirip iş sahibi olduktan sonra ev almayı düşünüyordu. Kendilerine ait bir ev... Bahçede köpek... kucaklarında da bi bebek....
Tüm hayalleri Güney yüzünden bitmişti...Güney
Ben nasıl böyle bir hata yaptım? Nasıl güvendim ona?
Güney Harika'ya çok öfkeliydi. Bir hışımla oturduğu yerden kalktı. Sadri dedelerin evine gidip hesap soracaktı..
Sadri dedenin evi
Güney: Lan Harika çık dışarı çıkk.
Güney hem bağırırken hem de kapıyı tekmeliyordu..
Harika: Noluyor bee?
Güney: Pislik! Parktaki fotoğraflarımızı çekip Songül'e göndermişsin!
Harika: Evet gönderdim. Karın gördü ve seni terketti dimi. Yazıkk!
Güney elini Harika'ya vurmak için kaldırdı. Ama vuramadı. Elini yumruk yapıp duvara vurdu...
Harika, Güney'in duvara vurmasıyla biraz da olsa korkmuştu...
Güney, kızların tuttuğu yeni evin yolunu tuttu. Songül'e bir açıklama yapmak zorundaydı. Bu kadar çabuk, bu kadar kolay bitemezdi...
Kızların Evi
Cemre: Songül daha iyi misin?
Songül: Ne kadar iyi olabilirim ki? Aldatıldım ben!
Kader: Haklısın kuzum ama iyi olman gerekiyor. Senin bi kardeşin var... Onun için toparla kendini..
Songül: Haklısın Kader. Benim toparlanmam lazım. Beni aldatan biri için neden üzülüyorum ki! O üzülsün beni kaybettigi için...
Herkes birbirinin suratına bakmaya başladı. Songül'ün toparlanması gerekiyordu ama bu kadar çabuk olmasını kimse beklemiyordu...
Songül
Kendimi toparladım. Uzandığım koltuktan kalkıp göz yaşlarımı sildim. Zaten bu yaşta evlenmek büyük bir hataydı...
Eylül
Songül beni, yani bizi çok şaşırtmıştı. Bu kadar çabuk toparlanmasını beklemiyorduk. Uzandığı koltuktan kalkıp Ecrin'in olduğu odaya doğru yürüdü..
Meral: Canısı nereye?
Songül: Ecrin'e bakıcam Meral!
Cemre: Ben de geliyim mi?
Songül: Kızlar ben iyiyim. Merak etmeyin beni. Ecrin'e bakıp geleceğim.
Cemre: Peki, sen bilirsin..
Songül Ecrin'in olduğu odaya girip kapıyı kapattı..
Kader: Kapıyı da kapattı. Ay bu kendine zarar vermesin içerde!
Eylül: Kader sus! Ağzını hayra aç.
Serkan, Songül'ün ona söylediği şeylerden sonra tek kelime etmemişti...
Kızlar iyice endişelenmeye başladı. Songül 10 dakikadır odadan çıkmamıştı...
Songül
Kızlar kendime zarar vermemden korkuyordu. Ya ben canımdan sevdiğim adamdan darbe yedim. Güçlü olmaya çalışıyordum ama buna daha ne kadar dayanabilirdim ki...
Ecrin'i çok seviyordum. O bana babamdan kalan tek kişiydi. Neler yaşadım ben! Annemi kaybettim, yetimhaneye düştüm, babamı kaybettim sonra da Guney'i.... Ben herkesi teker teker kaybediyordum. Evet kızlar benim kardeşlerim. Ben o yetimhanede, gece kötü rüya gördüğümde, ateşim çıktığında, zor zamanlarımda yanımda oldular. Onları çok seviyorum. Ama daha ne kadar yaşabilirdim ki. Bu kadar acı çektiğim yetmemiş miydi? Güneysiz nasıl mutlu olabilirdim? Yeni bir hayata nasıl başlayacaktım?Kızlar iyice teleşlanmıştı.
Serkan: Bir baksanız mı acaba?
Eylül: Aynen. Çıkmadı içerden...
Kader: Kim bakacak?
Meral: Ben cesaret edemem canısılar. İçerde kötü birşeyle karşılaşmak istemiyorum.
Eylül: Merall!
Cemre: Tamam ben bakarım...
Cemre yavaş yavaş kapıya yöneldi... Kapının kulpunu tuttu.. Kapıyı açmadan önce Serkan'a ve kızlara baktı... Kapıyı açtığında ise Songül'ü hiç beklemediği bir şekilde görüyordu....
Cemre: Kızlar, Songül!