Sana Bir Şey Olmasın

338 26 9
                                    

Gidecekleri ormana vardılar. Herkes çadırını kuruyordu.

Songül: Sevgili bunun böyle olduğuna emin misin?

Güney: Yani.. çadıra benzedi gibi.

Songül: Güney yaa. (Gülerek)

Güney: Ecrin'in mamasını almış mıydın? Biberonunu falan..

Songül: Aldım aldım.. Niye ki?

Güney: Bu gece Ecrin'in uyanmaması lazım. (Göz kırpar.)

Büşra: Abla bu gece beraber uyuyalım mı?

Eylül: Tabiki beraber uyuyacağız. Metin'i de alırız.

Büşra: Olurr.

Feride ve Toprak ta hem çadırlarını kuruyor hem de sohbet ediyorlardı.

Feride: Ne güzel oldu dimi böyle? Özlem gideriyoruz.

Toprak: Aynen canım.

Cemre, Kader ve Meral aynı çadırda kalıcaklardı. Serkan tek başına ayrı bir çadırda, Feride ve Toprak birlikte, Eylül, Büşra ve Metinde birlikte kalacaklardı. Eylül ve Serkan'ın çadırları birbirine yakındı...

Eylül: Of ya ben bu çadır kurmayı beceremiyorum sanırım.

Serkan: Yardım etmemi ister misin?

Eylül: Olur..

Büşra: Serkan abi sen tek mi kalıcaksın?

Serkan: Evet abicim. Ne oldu ki?

Büşra: Korkmayacak mısın?

Serkan: Yoo. Niye korkayım ki?

Büşra: Buraya bazı hayvanlar gelmez dimi?

Eylül: Yok ablacım gelmez. Hem ben yanındayım, Feride Hanım, Serkan burda. Kormana gerek yok canım.

Serkan: Tabi ki... neyse oldu bu çadır Eylül.

Eylül: Teşekkür ederim Serkan.

Serkan: Rica ederim. (Tebessüm eder.)

Meral: Canısılar ne gerek vardı çadıra falan? Isterseniz gidelim şurda bir yerde otelde kalalım.

Kader: Of Meral. Açık hava bak ne güzel. Uyuruz burda işte..

Cemre: Aynen Meralcim. Otele falan gerek yok.

Meral: Neyse siz bilirsiniz. Ben teklifimi söyledim size.

Toprak: Hadi çocuklar gelin bakalım.

Herkes daire oluşturup yere otururlar. Serkan, Güney ve Toprak da ortaya ateş yakarlar.

Toprak: Serkancım gitarını getirdin dimi?

Serkan: Evet getirdim.

Toprak: Süper.

Ateşi yakmayı başarmışlardı. Serkan Büşra'nın isteği üzerine Eylül'ün yanına geçti. Güney ve Toprak ta eşlerinin yanına geçti.

Toprak: Serkan Meral hadi!

Meral: Ne yapıcaz hocam?

Toprak: Sen şarkı söyleyeceksin Serkan çalıcak.

Meral: Olmaz! Yani ben hazır değilim. Biliyorsunuz sanatçıların sahneye çıkmadan önce bazı hazırlıkları var.

Kader: Meral ya. (Gülerek)

Toprak: Serkan sen hem çalıp hem söyleyebilir misin?

Serkan: Olur.

Serkan gitarının bazı ayarlarını yaparken ne söyleyeceğini düşünüyordu ki aklına güzel bir şarkı gelmişti .

Serkan: Başlıyorum...

Serkan ateşin önünde yani Eylül'ün karşısında oturuyordu ama fazla yakın değillerdi.

Söylemeye başladı...

Öylesine sev ki beni.
Bizi gören herkes kıskansın.
Öylesine tut ki elimi kalp atışım hızlansın...

Korkuyorum gidersen.
söyle nasıl nefes alırım.
Hani sendin benim güneşim benim kadınım.

Sana birşey olmasın.
O gülen yüzün hiç solmasın.
Bu sana belki son yazım.
Ölürüm biterim.

Özledim..
Ayıp sorması acısın canım zaten ordasın düşünmem kimse sormasın.
Olanı biteni...

Bu şarkıyı söylerken Serkan ara ara Eylül ile göz teması kuruyordu. Eylül'e her baktığında onun da ona baktığını gördü...

Songül ve Güney birbirlerine sarılarak dinliyordu şarkıyı aynı zamanda Toprak ve Feride de...

Güney: Helal bee. (Alkışlayarak)

Toprak: Gerçekten çok güzel söyledin Serkan.

Serkan: Teşekkür ederim.

Büşra: Senin sesin ne kadar güzelll.

Serkan: Teşekkür ederim canım.

Herkesin uykusu gelmeye başlamıştı..

Feride: Gençler biz yatıyoruz. Iyi geceler size.

Cemre: Iyi geceler Feride Hanım.

Kader: Hadi kızlar kalkın bizde yatalım.

Meral: Tamam hadi gidelim canısılar.

Cemre: Ben ortada yatmam söyliyim.

Meral: Ben de yatmam valla.

Kader: Ay tamam ben yatarım.

Songül: Hadi bizde kalkalım Güney.

Güney: Otursaydık biraz daha.

Songül: Güney kalk.

Güney: Tamam.

Eylül: Hadi Büşra bizde uyuyalım artık.

Büşra: Tamam... Iyi geceler Serkan abi.

Serkan: Iyi geceler.

Eylül: Sen de uyu istersen Serkan. Sabah uykusuz kalma.

Serkan: Biraz hava aldıktan sonra uyurum. Siz yatın... Iyi geceler.

Eylül: Peki... Iyi geceler.

Eylül çadırına geçti. Büşra ve Metin kollarının arasındaydı. Ondan huzurlusu yoktu...

Eylül

Kardeşlerime baktım. Çok güzellerdi. Ikiside yanımda kollarımdaydı. Aklıma kötü günlerim geldi. Annem, Kemal.... Kemal beni kaçırdığında ormana getirmişti. Birden yaşadıklarım gözümün önüne geldi. Kaçtığım an.... Kemal'in peşimden tüfekle gelmesi... Ve sonra uçurum... O an aklıma geldiğinde bir kötü olmuştum ki çadırın önünden geçen bir gölge gördüm....

Eylül: Aaaaa!

Ihanetten Geri Kalan 💔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin