Kader: Kendi gitti diyeceğim ama Ecrin yürüyemiyor ki daha.
Cemre: Aynen.
Meral: E o zaman?
Eylül: O zaman biri aldı götürdü çocuğu...
Songül ağlamaya başlamıştı..
Songül: Ya kim götürecek benim kardeşimi?
Herkes sakin olmaya çalışıyordu. Ama bu Songül için çok zordu.
Songül: Kesin Güney almıştır. Ben boşanacağımı söyledim ya kesin benden intikam almak istiyordur.
Cemre: Songül saçmalama. Güney yapmaz öyle şey.
Meral: Bence de canısı. O kadar da değil.
Songül: Yok yok! Yapmıştır o. Ben beklerim ondan...
Songül ayakladı. Guneyin evine gidecekti. O sırada Serkan geldi.
Serkan: Songül nereye?
Songül cevap vermeden çıktı.
Serkan: Cemre ne oluyor?
Cemre: Ecrin.. Ecrin yok!
Serkan: Ne!
Meral: Songül de Guneyin aldığını düşünüyor.
Kader: Aynen.
Eylül: Kızlar neyi bekliyoruz. Songül'ün peşinden gidelim. Kesin orda ortalığı ayağı kaldırır.
Kader: Aynen hadi gidelim!
Kızlar apar topar çıktı. Serkan'da arkalarından...
Songül: Guneyyy çık dışarı!
Güney Songül'ün sesini duyunca oturduğu yerden fırladı. Kapıyı açtı.. Songül karşısında ona fena bir şekilde bakıyordu.
Güney: Songul yoksa gerçekleri öğrendin mi? Affettin dimi beni karıcım?
Güney Songül'ün onu affettiğini zannetmişti.
Songül: Bana karıcım deme! Asıl sen Ecrin'in yerini söyle bana! Nereye götürdün, nereye sakladın onu?
Songül, Guneyin yakalarından tutup sarsmaya başladı.
Güney: Songul neler diyorsun sen? Ecrin nerede?
Songül: Onu sen daha iyi bilirsin! Sen kaçırdın dimi kardeşimi?
Güney: Songül kendine gel! Saçmalama!
Songül Güneyi hırpalarken kızlar ve Serkan gelmişti.
Eylül onları ayırmaya çalışıyordu.
Eylül: Songül sakin ol! Bi dur.
Cemre: Güney Ecrin yok. Sen mi aldın onu?
Güney: Cemre saçmalama! Ben neden yapıyım böyle birşey?
Kader: Ne yapıcaz o zaman? Nerde bu çocuk?
Serkan: En iyisi karakola gitmek.
Meral: Aynen. Hadi gidelim!
Hepsi birlikte karakola gittiler. Olanı biteni polise anlattılar. Polis Ecrin'i hemen aramaya başladı. Kamera kayıtlarını incelediler. Polis tek tek herkesin ifadesini aldı.
Songül her geçen saniye de daha çok endişeleniyor, daha çok fenalaşıyordu...
Songül: Küçücük bir bebeğe bile sahip çıkamıyorum. Ne biçim ablayım ben! Allah beni kahretsin ya!
Eylül: Songül kendini suçlama.
Cemre: Aynen Songül. Nerden bilebilirdin böyle olacağını..
Kader: Songül senin sakin olman gerekiyor.
Meral: Kızlara katılıyorum canısı.
Serkan: Songül, aklına başka kişiler geliyor mu?
Songül, Güneye baktı.
Songül: Hayır yok! Aklıma başka kimse gelmiyor.
Feride Hanım ve Toprak hoca da yoktu. Ikisininde tayini çıkmıştı. Eylül'ün kardeşleri onlardaydı hâlâ. Eylül bu durumdan memnundu. En azından kardeşleri daha güvendeydi..
Feride: Toprak?
Toprak: Efendim canım?
Feride: Benim içim giç rahat değil.
Toprak: Hangi konuda?
Feride: Tabiki kızlarım konusunda. Ya başlarına birşey gelirse?
Toprak: Feride, şuana kadar onların hep yanındaydın. Bende dahil. Ama artık kendi başlarının çaresine bakmayı öğrenmeliler. Onların hep arkasında olamayabilirsin...
Feride: Doğru söylüyorsun sanırım. Ama inşallah bundan sonra onların mutlu günlerinde yanında olurum.
Toprak: Inşallah canım.
Feride, Toprak'ın dudaklarına buse kondurdu.
Feride: Iyi ki tanımışım seni.
Toprak: Bende seni iyi ki tanımışım...
Feride: Toprak, bi ara kızların yanına gidelim mi? Çok özledim onları.
Toprak: Tabiiki gideriz. Hem Büşra ve Metin de ablalarını görmüş olurlar. En kısa zamanda gideriz olur mu?
Feride: Olurr...
Güney, Serkan ve kızlar hâlâ karakoldaydı. Bir sonuç bekliyorlardı.
Songül: Off benim dayanacak gücüm kalmadı artık!
Güney Songül için çok endişeleniyordu.
Kader: Songül sen neler yaşadın. Bunu da atlatacaksın inan bana.
Eylül: Aynen. Sen çok güçlüsün..
Songül çok bitkindi. Herşey üst üste gelmişti...
Biraz zaman geçtikten sonra polis yanlarına geldi.
Polis: Songül hanım eviniz önündeki kamera kayıtlarına baktık.
Songül: Evet...
Polis: Evinizin arka tarafina geçen şüpheli bir şahıs var. Ecrin hangi odada kalıyordu?
Songül: Benimle birlikte... Evin arka tarafindaki odada....
Polis: Tahmin etmiştik. Bu şüpheli şahısın evinizin arkasındaki ağaca tırmanıp camdan içeri girdiğini düşünüyoruz.
Songül: Inanmıyorum ya. Ben o gece camı açık bırakmıştım.
Guney: Memur bey şimdi ne olacak?
Polis: Merak etmeyin. Şüpheli şahsın kimliğini belirledik. Songül hanım bu fotoğraftaki şahsı tanıyor musunuz?
Songül: Evett! Ama bu adam....