Mesaj Harika'dan gelmişti. Harika, gerçekleri Sadri dedeye anlatmaması için Guney ile bir anlaşma yapmıştı. Anlaşmada Harika ve Güney sadece bir kez buluşacaklardı. Buluşma tarihini Harika belirleyecekti.
Harika'nın Güneye attığı mesajda;
"Yarın seni X parkta bekliyorum. Gelmezsen herşeyi Sadri dedenize anlatırım"
Güney ilk önce tereddüt etti. Ama bir kere buluşmaktan birşey olmayacağını düşünüyordu. Harika'ya güven olmayacağını bilmiyordu...
Güney Harika'ya cevap yazdı;
"Sabah buluşalım. Öğlen işim var"
Güney, yarın öğlen kızlara taşınma konusunda yardım edecekti. Bu yüzden Harika ile sabah görüşüp, onunla ilişkisini kesecekti.
Yarın
Güney sabah Songül'e görünmeden evden çıktı. Buluşacakları yere geldi ve Harika'yı bekledi.
Harika'nın hain planları vardı. Bir arkadaşı Ahmet'i ayarladı. Harika, Güney ile buluştuğunda onların fotoğraflarını çekecekti.
Güney biraz bekledikten sonra Harika geldi.
Harika: Gelmeyeceğini düşünmüştüm.
Güney: Geldim işte. Ne diyeceksen de, işlerim var benim. Seninle zamanımı harcayamam.
Güney sözünü bitirir bitirmez Harika Güney'in dudaklarına yapıştı. Güney neye uğradığını şaşırdı. Hemen Harikay'ı ittirdi. Harika'nın kolunu sıkıyordu.
Güney: Sen napıyorsun beee?
Harika: Bırak kolumu!
Güney: Ne yaptığını zannediyorsun be! Seninle buluşmakta çok büyük bi hata yaptım. Allah kahretsin seni!!
Harika: Yeni mi anladın gerizekalı!
Güney Harika'yı hızlıca itti. Harika yere düştü. Güney onu umursamadan evinin yolunu tuttu. Songül'ün suratına nasıl bakacağını bilmiyordu...
Ahmet: Iyi misin?
Kolundan tutup yerden kaldırdı Harika'yı..
Harika: Ben iyiyim de sen çektin mi fotoğrafları?
Ahmet: Çektim, çektim...
Harika: Süper.
Harika pis pis sırıtıyordu...
Öglen olmuştu. Güney eve geldiginde Songül ona nereden geldiğini sordu.
Songül: Nerdeydin sevgili?
Güney: Hiiçç.. Biraz hava aldım.
Songül: E beni kaldırsaydın beraber çıkardık.
Güney: Ya şimdi Ecrin ile mışıl mışıl uyuyordunuz, kıyamadım kaldırmaya...
Songül kocasına gülümseyerek yaklaştı, başını onun göğsüne yasladı...
Songül: Iyi ki evlenmişim seninle...
Güney çok utanıyordu. Resmen eşine ihanet etmişti. Kendini suçlu buluyordu..
Songül: Neyse hadi sende çık. Bugün çok işin var.
Güney: Ne işi?
Güney sabah yaşadıklarından sonra herseyi unutmuştu..
Songül: Baldızların bugün eşya taşıyacaklardı ya. Sende yardım edecektin.. Ah be Güney ne kadar unutkansın.
Güney: evet doğru, unutmuşum ben onu..
Güney hazırlanıp kızların yeni evinin yolunu tuttu. Serkan, kızlara yardım etmeye başlamıştı bile.
Serkan: Bu sehpayı nereye koyayım?
Meral: Camın önüne koyabilirsin canısı.
Güneyde gelmişti. Hep birlikte işe koyuldular.
Kader: Güney neden bu kadar geç geldin? Yoksa Songülle mi tartıştınız?
Eylül: Saçmalama Kader. O karısının kollarından ayrılamamıştır. Dimi Güney?
Güney: Evet evet... öyle oldu...
Cemre: Ev çok güzel oldu dimi kızlar?
Eylül: Evet ya çok şirin olduu.
Kader: Serkan sen kalıcak mısın bizimle?
Serkan: Bilmiyorum ki kalıyım mı? Şimdi kolu komşu birşey der mi acaba?
Cemre: Ne diyecekler allah aşkına.
Eylül: Serkan biz birlikte kalırken de birşey dememişlerdi..
Eylül'ün bu cümlesinden sonra herkes ona dönmüştü.
Serkan: Evet birşey dememişlerdi....
Meral: O zaman kalıyorsun canısı.
Serkan: Evet...
Hepsi o kadar eşya taşımanın yorgunluğu ile acıkmışlardı. Kızlar yemek hazırlarken Eylül'ün telefonu çaldı. Arayan başvurduğu ajansın bi çalışanıydı.
Ses: Eylül hanım ile mi görüşüyorum?
Eylül: Evet buyrun. Yoksa başvurum kabul edildim mi?
Ses: Evet Eylül hanım. Size mesaj olarak atacağımız tarihte ajansa gelip çekimlere başlayabiliriz.
Eylül: Tamam teşekkür ederim. Iyi günler.
Ses: Ben teşekkür ederim bize başvuruda bulunduğunuz için... iyi günler..
Eylül bu güzel haberi kızlarla paylaştı. Onlarda çok sevinmişti.
Meral: Benden önce ünlü olacaksın ama neyse canısı tebrik ederim.
Eylül: Yaa teşekkür ederim canısı.
SonGün evi
Songül kardeşi Ecrin ile ilgileniyordu. Evde sıkılmıştı. Ecrin yüzünden fazla dışarı da çıkamıyordu. En iyisi kızların yanına gitmeye karar verdi. Ecrin'e guzel bir elbise giydirmişti. Kendi de hazırdı. Ecrin'i kucağına aldı. Çıkmak için kapıyı açtı ama yerde duran bir zarf vardı. Eğildi, zarfı aldı ve açtı. Ama bu nasıl olabilirdi? Güney bunu Songül'e nasıl yapmış olabilirdi? Hemde Harika ile.....