Benim Yüzümden

327 21 7
                                    

Songül: Evett! Ama bu adam Zehra ablanın akrabası Murat abi.

Polis: Kardeşimizi neden kaçırmış olabilir?

Songül Zehra'nın cezaevinde olduğunu, Ecrin'i de mahkemenin Songül'e verildiğini anlattı.

Polis: Hımm. Anladım. Peki sizin evinizin yerini biliyor muydu?

Songül: Hayır. Bilmiyor ama Zehra ablanın kızı Ecrin'i sevmek için gelirdi.

Polis: O söylemiş olabilir mi?

Songül: Hayır. Çünkü ben o gece başka birşeyde arkadaslarımın yanında kaldım. Sedef'te orayı bilmiyor.

Güney: Hayır biliyor!..

Flasback

Sedef: Güney, ben Ecrin'i görmeye gelmiştim ama yoklar sanırım.

Güney: Evet yoklar.. Songül kızların evinde.

Sedef: Hımm. Peki bana adresi verebilir misin? Ecrin'i görmek istiyorum.

Güney: Tamam...

Flashback sonu

Meral: Nasıl biliyordu...

Güney: Ya Sedef geldi eve Songül. Senin evde olmadığını kızlarda olduğunu söyledim. Sonra Ecrin'i görmek istediğini söyledi. Benden adresi istedi. Bende verdim.

Songül: Iyi halt ettin!

Serkan: Songül, nerden bilsin Güney böyle olacağını?!

Polis: Songül Hanım peki Sedef geldi mi?

Songül: Hayır gelmedi.

Polis: Tamam Songül Hanım biz Sedef'in adresini tespit edip onu sorguya alalım. Sizde evinize gidebilirsiniz. Bizden haber bekleyin.

Songül: Peki....

Polisler Sedef'in evine baskın yaptı. Sedef'i karakola getirdiler ve ifadesini aldılar.

Sedef: Memur bey ben gerçekten böyle birşey olacağını bilmiyordum. Murat, ben Songüllere giderken önümü kesti. Zaten biliyordu benim Ecrin'i sevmeye gittigimi. Zorla benden adresi istedi ve beni bir daha oraya gitmemem için tehtit etti.

Polis: Peki bu adamın ev adresini biliyor musun?

Sedef: Evet evet! Biliyorum...

Sedef Murat'ın adresini polise verdi. Polis o eve baskın yapacaktı..

Songüller de eve gelmişti. Herkes oradaydı.

Güney: Hepsi benim yüzümden oldu. Keşke vermeseydim adresi.

Eylül: Güney nerden bilebilirdin ki.

Serkan: Aynen kardeşim. Suçlama artık kendini.

Songül: Şimdi kardeşim ne haldedir kim bilir? Ne yiyip ne içiyor acaba? Ya ben küçükcük bi çocuğa bile sahip çıkamıyorum!

Güney gidip Songül'e sarılmak onu teselli etmek istiyordu. Ama yapamazdı...

Eylül: Kemal Büşra'yı kaçırdığında ben de böyle olmuştum...

Kader: Ya artık kendiniz suçlamayı bırakır mısınız? Hiç kimse bilemezdi böyle olacağını. Zaten bilseydik önlem almaz mıydık?

Cemre: Tabiki alırdık..

Meral: Songül, Ecrin sapasağlam bulucak. Bak buraya yazıyorum.

Eylül: Aynen.

Kader: Songül bir duş almak ister misin? Rahatlarsın biraz..

Songül sadece kafasını sallar.

Kader: Hadi gel.

Kader Songül'ün koluna girmiş onu banyoya götürüyordu. Songül çok bitkin ve perişan olmuştu. Ağlamaktan gözleri kıpkırmızıydı.

Songül birden yere düştü. Ayakta bile duramıyordu..

Kader: Songül!

Kızlar, Serkan ve Güney ayaklanıp Songül'ün yanına koştular.

Güney herkesten önce davrandı. Songül'ün tutup onu kaldırmaya çalıştı...

Güney: Songül hadi kalk.

Hepbirlikte Songül'ü kaldırıp koltuğa oturttular.

Cemre: Songül iyi misin canım?

Songül cevap vermiyordu. Sadece boş boş bakıyordu.

Meral: Kader bi su getirir misin?

Kader: Tamam hemen getiriyorum.

Kader suyu getirip Songül'e içirdi.

Songül: Ben uyumak istiyorum.

Eylül: Tamam hadi gel. Ben götürürüm seni..

Eylul Songül'ü sımsıkı tutup odasına götürdü. Songül uyuduktan sonra salona geldi.

Eylül: Mahvoldu kız ya.

Serkan: Aynen.

O sırada kapı çaldı.

Meral: Kim geldi acaba?

Kader: Bilmiyorum ki.

Cemre kapıyı açtı. Karşısında polisler vardı.

Cemre: Buyrun memur bey. Ecrin ile ilgili bir haber mi var?

Polis: Evet. Çok önemli bir haber var.... Ecrin.....

Ihanetten Geri Kalan 💔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin