Meral: Kader ben sana ihanet ettim resmen arkandan kuyu kazdım ben. Kader, ben aslında Sadri dedenin torunu değilmişim.
Kader: Meral sen neler söylüyorsun? E bunun benle ne ilgisi var?
Meral: Ya Kader anla işte! Sadri dedenin torunu sensin! O yüzden Banu geldi. Yurdu yaktı. Hepsi benim yüzümden oldu!
Eylül&Kader: Nee!
Kader: Meral resmen sen beni kandırmışsın. Ya neden söylemedin bana neden?
Meral: Kader ben çook özür dilerim. Zehra abla, Zehra abla benim kafamı karıştırdı. Sana ne zaman gerçeği söylemeye kalksam sürekli engelledi beni.
Kader: Ya Meral allah aşkına bahane uydurma yaa. Senin kendi kararların, düşüncelerin yok mu be? Artık Meral diye bi kardeşim yok benim tamam mı?
Kader ağlayarak evden çıktı. Meral zaten ağlıyordu. Eylül'de Meral'e acıyarak baktıktan sonra Kader'in peşinden gitti.
Meral şimdi kimsesiz kalmıştı...Eylül: Kader bi dur. Sakin ol.
Kader: Eylul nasıl sakin olayım? Resmen benim arkamdan iş çevirmiş, kandırmış beni.
Eylül: Kız zaten çok pişman. Keşke bi dinleseydin...
Eylül herzaman ki gibi yine merhametliydi.
Kader: Şuan hiçbir şey dinlemek istemiyorum! Sadece sakinleşmek istiyorum.
Kader ve Eylül nereye gideceklerini bilmiyorlardı. En iyisi Songül'ün yanına gidip ondan fikir almaktı...
Eylül yolda Cemre'ye haber vermek istemişti. Ama Cemre'nin cep telefonu olmadığı için Serkan'ı aradı..
Cemre: Eee ne zaman başlıyorsun yeni işine?
Serkan: Yarın akşam başlayacağım. Şey sizde gelsenize. Yani Meral, Eylül, Kader falan...
Cemre: Aa evet. Güzel fikir. Ben söylerim kızlara. Hem hepimize iyi gelir biraz kafa dağıtmak...
Serkan: Aynen..
O sırada Serkan'ın telefonu çaldı.
Serkan: Eylül arıyor.
Cemre: Açsana!
Serkan: Efendim Eylül?
Eylül: Alo Serkan. Cemre yanında mı?
Serkan: Evet ne oldu ki?
Eylül: Neler olmadı ki.. Neyse telefonda anlatılacak şeyler değil. Siz hemen Songüllere gelin.
Serkan: Peki tamam..
Cemre: Ne olmuş?
Serkan: Bilmiyorum ki! Songüllere gelin dedi.
Cemre: Hadi gidelim o zaman.
Serkan: Hadi..
Serkan ve Cemre Songüllerin evine gitmek için yola çıkmışken Eylül ve Kader varmıştı.
SonGün evi
Güney: Baldızlar hoşgeldiniz bakalım. Hadi içeri gelin.
Songül: Kızlar hoşgeldiniz de Kader sen niye ağlıyorsun kardeşim?
Kader ağlamaktan anlatamadığı için onun yerine Eylül herşeyi birbir anlatmıştı.
Songül&Güney: Nee!
Songül: Kardeşim neler diyorsun sen?
Zehra ve Sedef herşeyi duymuştu. Sedef neler oldugu dinlerken Zehra şoktaydı. Nasıl olurda Meral herşeyi itiraf etmişti?
Sedef: Ayy anne duydun mu olanları? Meral neler söylemiş?
Zehra: Sus kız sus. Onun yüzünden ananında başı yanacak.
Sedef: Seninle ne alakası var ki.. Yoksa sen biliyor muydun?
Eylül: Ben bi dinle dedim. Meral'de çok kötü oldu.
Songül: Olursa olsun. Ben sildim artık onu.
O sırada kapı çaldı. Gelenler Serkan ve Cemre idi. Kapıyı Sedef açtı.
Sedef: Gelin gelin. Neler oldu neler..
Cemre: Ne oldu yaa?
Eylül olanları Serkan ve Cemre'ye anlattı. Onlarda şok olmuşlardı. Artık Cemre'ninde Meral gibi bi kardeşi yoktu.
Eylül: Kızlar hemen silip atmayın. Hep Meral'e yüklendiniz. Zehra ablanında suçu var.
Eylul'ün bu cümlelerinden sonra Songül Zehra'ya bağırmış, onu evden kovmuştu. Zehra nereye gideceğini bilemediği için herşeyin sorumlusu olan Meral'in yanına gitmeye karar verdi..
Cemre: Hâlâ inanamıyorum ya. Meral böyle birşeyi nasıl yaptı.
Songül: Bende inanamıyorum. Şoktayım hâlâ.
Eylül: Ya arkadaşlar bence çok ani kararlar verdiniz. Bi dinleseydiniz keşke. Kız mahfoldu..
Songül. Kusura bakma kardeşim ama ben senin gibi bize ihanet edenleri affedemem. Senin gibi hiçbirşey olmamış gibi davranamam.
Eylül
Hiçbir sey diyememistim. Biraz hava almak için Songüllerin evinden çıkıp Serkanla ayrıldığımız yere geldim.
En son ona burada sarılmıştım, kokusunu içime çekmiştim. Derin bi nefes aldım ve bir karar aldım. Serkan ve Cemre nasıl mutlu ise bende mutlu olacaktım. Hayatıma yeni kişileri sokmak için kendime fırsat vercektim. Ben de kendi hayatıma bakacaktım...