Başa dönüyorum sanki..Vücudum kalbimi taşıyamayacak gibi..Kaburgalarım parçalanıyormuş gibi...Yol kenarında yürüyorum boş boş.Ne kadar yürüdüm bilmiyorum, saat geç olduğundan etrafta insan yok, kırmızı ışık yanıyor..Karşıya geçmem lazım ama emin değ...
"Bongsoo'nun söyledikleri doğru. Bazılarının benden wushu kraliçesi diye bahsettiğini ben de duydum. (Çenemle arka tarafta durdurduğum kızı işaret ettim) Şu arkadaştan mesela..(Gözlerimi yeniden Yun'un gözlerine diktim) Ayrıca Oh Hana değil, Kang Soo in...Adım...Kang Soo in!"
Ağzımdan son çıkanlarla tüm sınıfı birden bir sessizlik kapladı. Artık lüzumsuz espriler de kesildi. Duyduklarına inanamamış gibi herkes boş boş yüzüme bakıyor. Bu derin sessizliği, gözlerini pür dikkat bana dikmiş olan Sehun'un masasından düşen pet şişenin sesi bozdu.
Sehun:"N-ne??.....Ne...dedin??
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Az önce gırgır yapanlar bile şimdi gayet ciddiler.
Tao:"Bu ne biçim bir şaka Oh Hana?!"
Chanyeol:"Bak yaa..Böyle tehlikeli dallarda oynamasana Buz Kraliçesi!!"
Kyungsoo:"Ne yapıyorsun Hana?!!"
Jongin Sehun'u işaret ederek:"Şu çocuğun moraline kastedip durma artık!"
Yun ciddi ifadesini bozup yine değişik tepkiler vermeye başladı:
"Bi dakka durun yaa..Siz de hemen! Ne alaka şimdi Kang Soo in'le Oh Hana?? Cidden böyle şakalar yapma bak herkes bir tuhaf oldu.."
Sehun'un donuk ifadesinden sonra Yun'a baktım. Kısa bir süre sessizce içimde kelimeleri toparlayıp devam ettim:
"Şaka yapıyor gibi mi görünüyorum?!"
Gözlerimi tekrar, şaşkınlıkla beni izleyen Sehun'a çevirdim:
"Ayrıca o çocuğun moraline kastetmek gibi bir niyetim yok. Sadece gerçeği söylüyorum...Ben...Kang Soo in'im.(Bakışlarımı sınıfa çevirdim.) Bazılarının katil polis diye bahsettikleri... Kang Min seok'un kızı Kang Soo in... ben oluyorum. (Yun'a baktım) Birilerinin, bir kere bile görmediği halde saygısız, küstah, lüzumsuz diye bahsedip durduğu Kang Soo in hani..."
Beş on saniyelik bir sessizlikten sonra sınıfın arkalarından öfkeli ve ukala bir ses yükseldi:
"Az demiş o kişi..Yalancının tekiymişsin aynı zamanda!!"
Bongsoo dibimde yumruğunu sıkıp ağzını açacağı sırada, hızlıca, ukala bir gülümseme ve sesle cevap verdim:
"Öyle mi? Niye bu kadar alındın ki? Adımı gizleyip arkamdan nasıl asılsız ithamlarla, saçma sapan iftiralarla atıp tuttuğunuzu gördüm, suçüstü yakalandınız diye mi bu kadar kızgınsın??"
Baekhyun şaşkın ve ciddi bir ifadeyle 'ne yapıyorsun dur artık' diye yalvarır gibi yüzüme bakmaya başladı. Sehun hala şok içinde gözünü kırpmadan beni izliyor.
Yun afallamış halde:"Yok artık ne saçmalıyorsun Hana!! Çok gerçekçi yapıyorsun ama ben inanmıyorum, lütfen bırak artık şu oyunu!!"
