Sehun: "Eğer gerçekten Kang Soo in'le ilgili birşeyler biliyor ama benden saklıyorsan ...gerçekten seni affetmem Oh Hana!!"
Suçluluk psikolojisinden mi, yoksa artık senin bu sinirli yada karmaşık duygulara bürünmüş hallerine alıştığım için mi, çatık kaşlarının karşısında ve senin bu kadar dibinde böyle sakince durabiliyorum, bilmiyorum Oh Sehun..Gözlerinin içinde volkanlar patlasa da korku hissetmiyorum...Hayır hayır hiçbirşey hissetmiyorum..Bomboş gözlerle bakıyorum Sehun'un öfkeli gözlerine..
"I-ımm.." Boğazımı temizledim ve geri çekilmesinden sonra konuşmaya başladım:
"Madem o kadar büyük büyük büyüüük yanlış anlaşılmalar var, konuşalım bakalım..Oh..Sehun.."
Yumuşak ses tonumun onu da sakinleştirdiğini farkettim. Tekrar sınıfa geçip sorgu-sual işlerine orda devam ediyoruz..Boş sınıfta pencere kenarı en ön sıraya oturdum. Sehun da önüme geçip pencereye yaslandı.
"I-ımmm..Bütün sorularınızı cevaplandırmaya çalışacağım. Umarım bu konuşma karmaşık zihin dünyanıza köklü bir netlik sunar Bay Oh..(Gülümsedi) İlk olaraak..Ne demiştin? Mihi !.. Imm..Mihi'nin neden bana böyle davrandığı konusunu kesin olarak ben de bilmiyorum ama, o gün eczaneden çıktığımızda söylediğim şeyi hatırlıyorsan eğer-"
Sehun küçümseyen bir ifadeyle:"Yun'un onu bırakıp seninle arkadaşlık etmeye başlaması mı?!"
"Mm..Evet"
"Yapmaa..Bu çok basit değil mi? Seni duvara yaslayıp boğazına yapıştığında... Yani aşırı ciddi bir haliniz vardı o sırada. O yüzden tuhaf geliyor.."
"...Haklısın..basit..de! Basit insanların sebepleri ve söylemleri de basittir. Ayrıca Mihi'yle aramda başka herhangi bir problem olmadı hiç."
Kendimden emin bir şekilde konuşmaya çalıştıktan sonra tepkisine baktım. Sevimli ifadesiyle biraz düşünüp işaret parmağıyla alnını kaşıdı:
"Mmm.."
"Ve arkadaşı olarak kabul ettiği kişinin boynuna bıçak atabilen biri bu..Tam bir psikopat! Bu yüzden çok da mantıklı hareket etmesini beklemiyorum bu kızdan..şahsi düşünceme göre, dengesiz biraz..yok baya"
"Olabilir..Neyse evet o çok da önemli değil zaten..."
Yapma işte Sehun! Şimdi önemli yerlere geliyorum demek oluyor bu yaaahh!! Ne kadar kötü hissettiğimi biliyor musun! HAAA?!!! İçimden böğürsem de dışımdan sakin modda Sehun'u dinliyor görünmeye çalışıyorum.
"Ama şu not defterin için..niye o kadar panik yaptın? Ne vardı içinde??? Yada içinde olmasından endişe ettiğin şey neydi??"
Gerilmemeye çalışıyorum. Parmaklarımı birbirine geçirip dururken kısa bir süre düşündüm ve aklıma gelen ilk makul yalanı uyduruyorum:
"Imm..İçindekiler sizin için sıradan olabilir. Ama benim için.. küçük de olsa özel birilerinden aldığım özel şeyler..O çizimler ve bazı sözler, önemli oldukları için...silinip bozulan.. yada eksik sayfa var mı diye endişelendim..ve kontrol ettim. Bu yüzden.."
Az önceki günlük konuşmadan farklı ve ciddi bir havada kurduğum son cümlelerle Sehun da oldukça ciddi bir havaya büründü. Yutkunduktan sonra konuştu:
"S-senin için özel biri...İljimae mi??"
Hey Yaa Rabbim! Özel kişi deyince niye illa bu tarz şeyler düşünüyor bu insanlar anlamıyorum!! La ben Bay Katil'den aldığım nottan bahsediyorum. Katil önemli burada Sehun, katil!! ...Neyse niye sinirleniyorum şimdi ya! Zaten yanlış anlasın da yakalanmayayım diye uğraştım o kadar..ben de bir tuhafım..
![](https://img.wattpad.com/cover/85885405-288-k140078.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONE WAY : IS YOU ?!
FanfictionBaşa dönüyorum sanki..Vücudum kalbimi taşıyamayacak gibi..Kaburgalarım parçalanıyormuş gibi...Yol kenarında yürüyorum boş boş.Ne kadar yürüdüm bilmiyorum, saat geç olduğundan etrafta insan yok, kırmızı ışık yanıyor..Karşıya geçmem lazım ama emin değ...