Bölüm 6

50 10 7
                                        

Nedeni üzerinde pek düşünmeden, sadece Sehun'un beni tanıması endişesiyle, panikle okul koridorunda Luhan'dan kaçarken takk diye Sehun'la karşılaşıverdim.Biranda neden karşıma çıkıyorsun ki Oh Sehun, sanki senden kaçtığımı biliyormuş gibi...Buna tam olarak 'yağmurdan kaçarken doluya tutulmak' deniyor galiba!

Merdiven dönemecinde, gördüğüyle şaşırmış bir Oh Sehun..ve panikten olduğu yere çakılıp kalan bir Kang Soo-in...Ama keşke bununla kalsaydı...Sehun dolu'ysa, bu arkasından gelip Sehun'a selam verdikten sonra onunla birlikte beni izleyen genç adamlar da fırtına mı oluyor?!!Niye bu kadar kalabalık bunlar yaa !Ne yapmalıyım şimdi ben peki? Saniyeler süren bakışma seansımızdan sonra kendime gelip kaçmaya devam etmem gerektiğini düşünebildim.Eğer arkama dönüp gidersem Sehunla aramda bir şey olduğu gibi şeyler düşünebilirlerdi.Hiçbirşey yokmuş gibi yukarı merdivene yöneldim.Luhan da o sırada yetişip bana bir bakış attıktan sonra sanki bilerek es geçmiş gibi direk çocuklara yöneldi.Merdivenleri çıkarken göz ucuyla aşağı baktığımda, Sehun'un beni izlediğini gördüm.

Acaba çocuklar birşeyler anladı mı?Sehun'a sorarlar mı?Baya yakın görünüyorlardı.Luhan yada Sehun benden bahseder mi onlara? Diye kendi kendime evhamlar yaparak üst kata attım kendimi.Bu kadar panikten sonra bari biraz hava alayım da kendime geleyim...Ve düşüncelerrrr..Ne oldu öyle az önce yaa? Bu çocuklar neden burda ki?Yoksa...yoksa bu okulda mı okuyor onlar da? Eğer öyleyse bittin Kang Soo-in!! Ki öyledir, yoksa ne işleri olsun burda!Neyse, ohh hava güzel bugün.Okulun bahçesi de süper! Tam piknik alanı gibi.Şu ağaçların birinin dibine oturayım da biraz sakinleşeyim deyip kuruldum yerime...Kapadım gözlerimi..iki dakika, sadece iki dakika dünyadan kopsam, hiçbirşey düşünmesem......

Harika derecedeki sessizlikten sonra ayağa kalkıp kendime cesaret verdim iç sesimle.Evet, artık sınıfa gidebilirim.Giriş kapısına yaklaşmıştım ki, binanın yan tarafından bi kaç kızın sesleri ve iteklemeler yüzünden ortaya çıkan tuhaf görüntülerini farkettim.Bu ne yaa! Kocaman insansınız siz.Burda bu şekilde kavga edecek yaşı çoktan geçtiniz ama!! Biraz duraksadıktan sonra kapıdan girmek üzere devam edecektim ki..Yaklaştıkça sesler daha net duyuluyor.Ders başlamak üzere olduğundan ortalıkta pek kimse yok.Bu yüzden mi bu kadar rahat bağırıyor bunlar derken, aynı zamanda da sessizce oldukları yere yaklaşıp duvarın arkasından çaktırmadan izlemeye başladım..Allahım yaa!! Bu nee!! İki cadı, diğerini duvara yaslayıp hırpalıyor!!Yok artık!

Kısa boylu ve patroniçe havalarındaki kız "Buraya geldin diye rahat edeceğini mi sandın?!" diye pis bir gülüşle duvara yasladığı kızın düz saçlarını iyice karıştırdı ve sonra da başına ufak bir tokat çarptı.

Belli ki daha öncesi var bu işin.Aslında böyle şeylerden hala çok etkilenirim, tüylerim diken diken olur ama daha önceden gördüğüm bazı şeylerden edindiğim tecrübeyle direk aklıma geldi ve telefonumu çıkardım.Aisshhh!! Kameralı değil buuu!! Unutmuşum, eski telefonum yanımda sanıyorum! Neyse, bu da ses kaydı alıyor, en azından bunu yapayım diyerek kayda başladım.

Kısa olan:"Bu kadarcık parayla mı çıkıyorsun dışarı, haa?!" diye önündeki kızın çantasından çıkardığı parayı yüzüne çarpıp tekrar başına vurdu.Kız hiç sesini çıkarmadan, sakince, öylece yerinde durup onları dinliyor..

İyi de bunların hiç paraya ihtiyacı var gibi görünmüyor.Üstlerine bakarsak çok pahalı giyinen zengin tayfa gibi duruyorlar ama o zaman neden bu kızdan para alıyorlar ki?!

O sırada, makyaj kutusuna dalıp çıkmış olan diğer zibidi, kızın yakasını sıkıca tutup suratına yaklaşarak onu yan tarafına doğru itti ve: 

"Ayağını denk al pis embesil!" 

Kısa olanla 'gidelim' anlamında bakışıp benden tarafa doğru yürümeye başladılar.Eyvah!!Asıl şimdi kaçmalıyım benn!! Hızlıca geriye dönüp binanın içine giriverdim, koşarak sınıfların olduğu koridora geçen duvarın arkasına saklandım ve onların geçişini izledim.

ONE WAY : IS YOU ?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin