Kusurlarım yanlışlarım varsa affola. Keyifli okumalar. 💕🌸BÖLÜM 18🌸
İşte şimdi başım tam olarak beladıydı!
Kuzey Aras galiba beni öpecekti.
Şimdi ne yapmalıydım?
Sorduğum soruya bak! Tabii ki de arkama bile bakmadan ondan uzaklaşmalıydım. Ona böyle bir fırsat verip kendimi altın tepside sunacak "Buyur birde buradan öp," diyecek değildim.
Daha neler!
Ancak her ne hikmetse kaçmak gibi bir girişimde bulunmuyordum. Dahası bunu istemiyordum. Üstelik karar mekanizmamın zıt kutuplarındaki çetin çekişmeyi dinlerken git gide onun bana yaklaşmasına da izin veriyordum.
Aferin bana!
Kuzey Aras'ın sinir bozucu cazibesine ne de güzel direniyordum. Öyle ki böyle bir direnişin daha önce hiçbir Allah'ın kuluna da nasip olmadığını tahmin edebiliyordum. Çünkü yeryüzündeki hiçbir insanın benim kadar gerizekalı olmadığını biliyordum.
O anda dudaklarımla dudakları arasındaki mesafe hızla kapanırken en yapılmayacak şeylerden birini daha yapıp göz kapaklarımı usulca kapattım.
Onu itip tokatlamak da bir seçenekken gözlerimi kapatmak da neyin nesiydi peki? Bu çok açık bir davet değil miydi? "Buyur birde buradan öp," desem belki de daha iyiydi.
Allah aşkına bu kadar mı kafayı yemiştim? Zeka seviyem düşündüğümden daha mı geriydi?
Kuzey'in sıcaklığı artık daha da yakınken ve içime işlemeye adım adım yaklaşırken baktı ki bende hiç iş yok evren nihayet sesimi duyup bir hamle yaptı.
İkimizin cep telefonu da anlaşmış gibi aynı anda çalıp aramızdaki elle tutulur yakınlığı dağıttı.
Kapattığım göz kapakları hızla geri açılırken gözbebeklerim Kuzey'inkilerle kesişti. Ama keşke kesişmez olaydı!
O bakışlarda öyle bir ateş vardı ki sanki az sonra beni küle çevirecekti. Kuzey'i tanımasam ve alçakça bir hazla oynadığı kafa karıştırıcı oyunlarını bilmesem beni öpemedi diye öfkeden kudurduğunu bile zannedebilirdim. O derece pis bir bakış atmıştı yani.
Ancak böyle bir şey mümkün değildi! Külliyen doğru olamazdı. Olsa olsa kick boks sırasında fazlaca darbe alan beynimin bana oynadığı bir oyun olurdu bu.
Her neyse...
"Pardon," deyip geriye doğru bir adım attım ama tam o anda ne dediğimin farkına varıp dilimi ısırdım.
Allah aşkına "PARDON" demek de neyin nesiydi?
Yaptığım onca saçma hareketin içinde bir Kuzey'den özür dilemek kısmı eksikti lâkin hatrı kalmasın diye onu da az önce yapmıştım. Canım cep telefonum beni öpme seansını böldüğü için Kuzey'den özür dilemiştim. Bundan sonra yerin yarılmasını beklemeyip kazı çalışmalarına başlamam galiba en iyisiydi.
Kuzey'e baktığım anda onun yüzündeki haylaz ifadeyi yakalamamla düşüncelerimi uygulamaya dökmek haddinden fazla mantıklı geldi. Keşke benim yerime eşek arıları ısırsaydı da o dili, saçma sapan şeyler söylememe izin vermeselerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Çiçeği (YENİ HİKAYE)
Romance"Sen tüm belaların arasında inadına açan bir çiçeksin. Bela çiçeğisin..." Tüm hakları saklıdır. İznim olmadan çoğaltılması halinde yasal işlemlere başvurulacaktır!