8-ALTINCI MUM

2.3K 279 20
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi es geçmezseniz sevinirim. Keyifli okumalar. ❤


🌸BÖLÜM 8🌸

Bir haftadır Antalya’daydım ve vakanın dosyalarına gömülmüş durumdaydım. Ama daha elle tutulur bir şey bulamamıştım.

İçimden dosyaları savurmak, masanın üzerini yerle bir etmek ve kafamı duvarlara sürtmek geçiyordu lâkin bunların hiç birini yapmadım.

Etrafımdaki canavarlar, bunları yapmam halinde öfke kontrolüm olmadığını iddia ederek beni ekipten şutlamak için pusuya yatmışken sakin olmalıydım. Sadece derin derin nefes almalıydım.

Her şeyi yeniden gözden geçirip şu dosyaları en ince detayına kadar yeniden incelemeliydim, bir de.

Ve en önemlisi de sabretmeliydim.

Her şeyi en başa sarıp katilimizin, mükemmel bir kek kıvamında kabarttığı suç dosyalarını yeniden incelemeye başladım.

O dosyalarla boğuşma seansımda bir buçuğuncu saatimi doldururken özverili çalışmalarım münasebetsiz katilimiz ve onun eylemlerinin sonucu büyük bir imtihana tutulduğum şahsiyet tarafından baltalandı.

Kuzey, yanıma gelip oldukça ciddi ve tatsız bir sesle “Yeni bir ceset daha bulunmuş,” diyene kadar oldukça titiz bir çalışma sürdürmeye yakındım, oysaki.

Çok güzel!

Ben daha beş dosyayı inceleyip hiçbir şey bulamamışken onların yanına nur topu gibi altıncısı da eklenmişti. Artık kardeş kardeş geçinip giderlerdi.

Kuzey’in yanıma gelmesi ve toparlanıp olay mahaline doğru yol almamız o kadar hızlı olmuştu ki sanki her şey saniyeler içinde olup bitmişti. Ondan sonrası ise tam bir hengâmeydi.

Kurban, en fazla yirmi altı yaşlarında sarışın bir bayandı. Çok gençti. Çeşitli vakalar göre göre ölüme alışsamda onun için üzülmeden edemedim. Neticede hiç kimse bu denli vahşice katledilmeyi hak etmezdi.

Kurbanın tenine kazınmış KDF harfleri gözümün önüne gelirken “Öldürülme şekline ve katilin bıraktığı izlere bakılırsa büyük ihtimalle aynı kişi,” diye mırıldandım ve ceset torbasına yerleştirilen talihsiz bedene son bir kez daha baktım.

Bu sırada Kuzey de sıkıntılı bir nefes alıp verdi. Duygularını gizlemek konusunda benden daha başarılı olsa da onun da en az benim kadar üzgün olduğunu hissetmiştim.

“Çok büyük bir ihtimalle öyle. Ama kesin sonuç için adli tıp raporunu beklememiz gerekiyor. Küçük ihtimalleri gözardı edemeyiz.”

Cidden, bu durumda bile egoizmin doruklarında gezinmeye devam mı edecekti? Sanki ben bunu bilmiyor muydum?

Öfkemi kontrol altında tutmaya çalışarak “Biliyoruz herhalde,” diye homurdandım.

Homurdanmam tabii ki de bir işe yaramadı. Kendimi ezikler kraliçesi gibi hissettirecek küçümseyici bir bakış atıp yanımdan ayrıldı.

Ama o bakışta öyle şeyler vardı ki... Şöyle söyleyeyim: küfür etse daha iyiydi!

Gözleriyle konuşmak, herhalde böyle bir şeydi.

Bela Çiçeği (YENİ HİKAYE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin