*NOT: Bir dediği bir dediğini tutmayan, kötü niyetli insanların tutarsız yorumlarını şu saatten sonra hiçbir şekilde takmayacağım. Ayrıca bugüne kadar yanımda olup desteklerini eksik etmeyen herkese teşekkürler. Sınır koymuyorum. Ne olacağını durup izleyeceğim sadece. Keyifli okumalar...
&&&
🌸BÖLÜM 15🌸
İlk gördüğüm andan beri resmen aşık olduğum ve uğruna çetin bir savaş verdiğim elbiseyi kasaya götürüp paketletirken Kuzey'i yandan yandan dikizleyen kasiyer kıza sert bir bakış attım.
O Kuzey'i bakışlarıyla yiyip bitirirken ben de onu izlemekle yetiniyor bir taraftan da pasif direnişe geçerek "Pis şıllık!" diye söyleniyordum.
Ama diğer taraftan da kendime kızıyordum. Bana ne oluyordu ki? Kimyamı bazen hiçbir şekilde anlamıyordum.
Tuhaf davranışlar sergiliyor olmam kesinlikle hayra alamet değildi ve ben hayırsız olan hiçbir şeyden hoşlanmazdım. Mideme girecek olan yemeğin bile hayırlı olanı makbuldü benim için. Sonuçta işin ucunda hayırsız bir gıda yüzünden zehirlenip hastahane köşelerinden sürünmek vardı.
Ne feci değil mi? Aman Allah korusun!
Kasiyer kız Kuzey'in içine düşmekten arta kalan zamanlarda elbisemi paketlemeyi nihayet başarmış, kartımın üzerine yatacağı konusunda ciddi şüpheler duyarken elleri titreye titreye kredi kartımı geri vermişti.
Ama vermeseydi...
İşte o zaman B planını devreye sokup kesinlikle onu yolmaya başlayacaktım. Bana yolunacak kaz muamelesi yapmanın cezasını kendi silahını ona doğrultarak gösterecektim.
Neticede ben o parayı kazanmak için ne zorluklar çekiyordum. Bir sürü manyağın, uğursuz itin kopuğun peşinden gece gündüz demeden koşuyor, kendimi türlü tehlikelerin kucağına atıyordum.
Elbette ki bu işi para için yapmıyordum! Polislik aşktı benim için ama bu kıza da paramı kaptırmaya niyetim yoktu.
Cimri olduğumu düşündüğünüzü biliyorum fakat ne yapayım?
Bu kızla günahımı bile paylaşmak bana şu an çok itici geliyordu.
Hem zaten kızın gözlerine bakınca üstüne yatmak istediği şeyin yalnızca param olmadığı başka bir şey olduğu da bariz belli oluyordu.
Bu kızda "Genel Yatıcı" tipi vardı ve bu "Genel Yatıcılar" ayırt etmeksizin bulduğu her şeyin üzerine yatmayı kendine adet edinirdi. Ne de olsa her bir şeyin beleşi, onlar için oldukça makbuldü.
Kahretsin!
Neler diyordum ben böyle? Saçmalamanın da bir sınırı vardı öyle değil mi? Ama görüldüğü üzere söz konusu saçmalamak olunca sınır ihlali yapmakta üstüme yoktu.
Sonunda mağazada işimiz bitince kasiyer kıza saydırmak istediğim ama saydıramadığım bir dolu hakaretle çıkışa doğru yöneldik.
Bu sırada Kuzey de bana saydırıyor o, benim gibi içindekileri tutma zahmetine girişmiyordu.
"Sana inanamıyorum. Nasıl bu kadar saçmalarsın? Kendini yem niyetine kullanacağın saçmalıkları yetmezmiş gibi bir de bu elbise işi çıktı."
"Boş ver Kuzey. Bu kadar kafana takma. İlk defa tehlikeli bir işe kalkışmıyorum."
"Boş vermek mi? Kusura bakma boş veremem. Biz ekip arkadaşı değil miyiz? Tehlikenin ortasına kendini bırakmayı içeren kararlar alırken benim de onayımı alman gerekmiyor mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Çiçeği (YENİ HİKAYE)
Romance"Sen tüm belaların arasında inadına açan bir çiçeksin. Bela çiçeğisin..." Tüm hakları saklıdır. İznim olmadan çoğaltılması halinde yasal işlemlere başvurulacaktır!