Yine kısa bir bölüm ve ben :DDD Okulların kapanmasına 1 ay kaldığı için sınavlar çoğaldı, haliyle bölümleri geç ve kısa yayımlayabiliyorum.Özür dilerim *--* Vote ve yorumlar ellerinizden öper :*
Rüzgar ve ben...
3 gün...
Bir bağ evi...
Üzerimdeki stresle sürekli sesli bir şekilde nefesimi dışarı üflüyordum.Şehirden uzaklaşıp orman yollara girdikçe sesli nefes verişlerime, parmaklarımla oynamamda katıldı.Ben bu kadar stresliyken Rüzgar oldukça sakindi.Sinir şey !!!
"Arabadaki tüm havayı soludun Nefes! Birazdan fotosentez yoluyla kendimi hayatta tutmaya çalışacağım."
"Ne var biraz strese girdim"
"Neden?" ses tonundan dalga geçtiği anlaşılıyordu.
"Kaplumbağa deden!" kafamı cama çevirdim.Biraz önceki soğuk esprimle mal mal sırıtıyordum.Rüzgar ise onaylamayan şekilde kafasını sallıyordu.Yol boyunca dışarıyı izledim.Tabi arada Rüzgarın camdaki gölgesini izliyorda olabilirim!!
2 saatlik yolculuğun sonunda,ormanın ortasında bir bağ evinin önünde durduk.3 gün boyunca Rüzgar ile burada kalmak...Biraz tehlikeli.Azıcıkta romantik.Çok az...Rüzgarın annesinin isteğiyle, tanışmak amacıyla 3 gün burada kalmamız kararlaştırıldı. Yurt müdürüde Handan hanımı tanıdığından izin verdi.
Rüzgar bagajdaki küçük valizleri -benim ki küçük olmayabilir- çıkartırken verdiği anahtarla bağ evine girdim.İçerisi soğuktu ama şirinliğiyle bile sıcaklık veriyordu.Benim bildiğim bağ evleri dışarıdan göründüğü gibi kahverengi tahtalardan oluşan boğucu evler olurdu.Ama burası çok farklıydı.Tam aksine beyazdı.Aklıma Rüzgarların evi geldi orası eskimiş, tarihi değer taşıyan aksesuarlarla döşenmişti.O zaman buraya Handan hanımın eli değmemişti.Burayı kimin dekore ettiğini soracağımı aklımın bir köşesine not ettikten sonra içeri söylene söylene giren Rüzgara döndüm.
"Ne koydun kızım bunun içine?"
"Giysi falan"
"Hadi yaa ciddi misin?" Rüzgarın iğneleyici tonuyla gözlerimi devirdim. "Bırak taşıma odamı göster ben taşırım" hızlıca valizimi ellerinden aldım.Odun!! O kasları boşuna mı yaptın?
"Yukarı çık sol taraftaki bir odaya yerleş"
Kafamı çevirip beni bekleyen merdivenlere odaklandım.15 basamak.EVet saydım.Tam 15 beş.Tüm gücümü yüklenip merdivenleri çıkmaya başladım.Ben daha 3. basamaktayken Rüzgar tüm basamakları çıkıp sağ taraftaki bir odaya girdi.Kalan 12 basamağa bakıp yutkundum.Hayır ne vardı valizi bu kadar dolduracak?Tüm basamakları çıkınca ellerimi belime koyup soluklandım.Sol taraftaki ilk kapıyı açtım, bir an önce dinlenmek istiyordum.Aaaa o da ne?Tuvalet.Sen git o kadar kapı arasından arkasında tuvalet olanı seç.Şansıma sıçıyim.Yolculuğa çıktığımdan beri tuttuğum tuvaletimide yapıyim bari...Kısa tuvalet maceramdan sonra her yer gibi beyaz olan odamda uykuya kucak açtım.
♣♣♣
"Ne kadar beceriksizsin Nefes"
Son yarım saattir duyduğum tek cümle.Uykumun en güzel yerinde yataktan fırlatılarak uyandım.Rüzgar bey acıkmış mış...Son yarım saattirde yemek yapmaya çalışıyorum beyefendiye!!
"Ya bırak bırak.Ben yaparım"
"Biraz beklesen bir şeyler yapıcam."
"Yarım saat oldu Nefes" sinirli gözlerini bana doğrultunca geri çeklidim.Tamam yarım saattir mutfakta olabilirim ama o sussa ben bir şeyler yapabilirdim.
"Sen salata yap.Bak salata var orada parmağını doğrama"
"Hahahaha çok komik" birde sırıtıyor salak.O kadar da beceriksiz değilim her halde.Tamam şuanda kestiğim parmağıma bakarsak azıcık becereksiz olabilirim.
"Ahh acıyor"
"Azıcık bir kesik Nefes"
"Ama-" cümlemi bitirmemi sıcak dudakları böldü.Yanlış anlamayın parmağımı emiyo o.O .
"Yara bandı olacaktı şurada" arkasını dönüp çekmeceyi karıştırmaya başladı.Sol işaret parmağımı kaldırıp mal mal bakmaya başladım.İşaret parmağımdaki kanı emerken tüm parmaklarımı kesip---Hımmm!!!"Tamam buldum" yara bandını parmağıma sardı."Lütfen otur Nefes" Lütfenli bu cümlesinde azıcıkta tehdit vardı.'Oturmazsan kafanı kızartma yağına sokarım' gibi.
♣♣♣
"Rüzgar bir şey sorabilir miyim?"
"Heee" odun.Hee nedir ya?Ayı.
"Bu evin dekorasyonu kime ait? Annene aitmiş gibi durmuyor."
Anlamadığım bir yüz şekliyle bana bakıyordu.Gözleri birden nefretle parladı."Derin'e ait"
Derin?
İsmi gibi Rüzgar da ki etkiside Derin bir kız olmalı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Benim Kocam
RomanceOna bakmayı kesip hızla önümü döndüm ve tüm asansörü "Carttt" diye bir ses kapladı.Elbisem asansör kapısına sıkışmıştı ve ben önümü dönünce de yırtıldı.YIRTILDI.ELBİSEM.YIRTILDIIII. Arkamdan bir kıkırdama sesi geliyordu.Evet rezil oldun Nefes.Şimdi...