25.BÖLÜM: "SENİ TANIŞTIĞIMIZ GECEYE GÖTÜRÜYORUM"

396 22 23
                                    

Konuşmama orucuna girmiş gibi her ikimizde dakikalardır garip ama birlikte olunca haz aldığım sessizliğe büründüğümüz sıralarda nezarethane kapısının güçle geriye itilmesiyle başımı Kerem'in göğsünden kaldırdım. Hala sarılmaya devam ediyorduk ama parmaklıkların ardından gördüğüm kişi ve beraberindeki kişilerle yüzümü buruşturdum. Keremle aynı anda ve aynı hızla birbirimizden ayrılıp ayağa doğrulduğumuzda - Kerem benden biraz daha yavaş ayağa kalkmıştı, hala ağrıları vardı- yüzümü bir kez daha buruşturmamak için zor tuttum kendimi. Öndekilerin hemen arkasında sarsılmış gibi bir ifadeyle duran Onur'u bile umursamayarak bana bakan bir çift kızgın kahverengi göze diktim bakışlarımı. "Baba?"

Keremle benimle aynı anda "Anne!" dediğinde birbirimizin şaşkın bakışları yine birbirimizi bulmuştu. Harika geçen onca dakikadan sonra, karşı karşıya kaldığımız bu manzara bardağın dolu tarafından bakma inancımı en aza indirgemişti, bardaktaki suyla beraber. Bir adım arkamda duran Kerem'e doğru bir adım gerileyip sırtımı göğsüne dayadıktan sonra sessiz olduğunu düşündüğüm bir şekilde mırıldandım. Onun bana olan yanıtı da en az benim ki kadar sessizdi.

"Bir iki üç dediğimde kaçacağız desem, yani böyle bir imkanımız olsa -ki şuan öyle bir imkanımız yok- benimle gelir misin?"

"Seninle her yere gelirim."

~*~

Bölüm şarkısı: Lord Huron - The Night We Met

25.BÖLÜM: "SENİ TANIŞTIĞIMIZ GECEYE GÖTÜRÜYORUM"

ZEYNEPTEN

Emniyetteki başkomiserlik odasında bana hala kızgın kızgın bakmaya devam eden babamla karşı karşıya oturmak şuan istemeyeceğim son şey bile değil. Odaya konuşmak için geldik güya ama kimseden ses seda çıkmıyor. Annem ağlamakla meşgul, babam ketum ifadesiyle bana bilenmekle... Annemin iç çekişinin ardından bakışlarım onu bulurken ağlayarak "Zeynep sen bizim yüreğimize mi indireceksin, kızım!" demesi babamın patlamasına neden olmuştu.

"Ben sana zamanında Zeynep'i polis okuluna kayıt ettirmeyelim dedim! Ama beni dinleyen kim. Polis olabilmek için o kadar çabaladı, bizi bile karşısına aldı ama şimdi bir hain olarak yargılanıyor."

Hain kelimesi beni epey rahatsız etmişti. "Ben hain falan değilim."

"Öyle mi? Dosyadaki suçlamalar tam tersini söylüyor nedense!"

"Bir kere de bana inan baba!"

Annemin "Bağırmayın birbirinize, emniyetteyiz." demesiyle babamın alayla kahkaha atması bir olmuştu.

"Zeynep buna çok aldırmaz zaten, bilmez misin? Emniyette onca polisin içinde suç ortağının dudağına yapıştığına göre!"

Son söylediğiyle bende gülüyorum histerikçe. "Hiç değişmeyeceksin, bende iğnelememiz ne zaman gelecek diye bekliyordum." dediğimde sinirle bir nefes bırakıp tavana baktı babam. Bu sırada kapı çaldı, hafifçe aralanan kapının ardından gördüğüm bedenle gülümsedim. Kerem yüzünün belli noktalarındaki kızarıklıklar morluğa dönüşse de, parıldayan yeşilleriyle bana bakmayı sürdürürken bende oturduğum yerden ayağa kalkıp kapının eşiğinde beni bekleyen Kerem'e doğru adımladım.Elimi tuttuğunda babamın sesi odayı yeniden doldurmuştu.

"Hala bu herifin elini tutuyorsun! Akıllanmayacaksın değil mi sen?"

Babama yanıt vermeden sadece Kerem'e baktım. Bitkindi. Omzunun yanından görebildiğim kadarıyla annesi bize bakıyordu. Gözleri kıpkırmızıydı kadının. 

El ele odadan çıktık, arkadan gelen babamın bağırma seslerine aldırmadan binadan da çıktığımızda bir polis arabasının önünde bize sinirlice bakan Onur ile karşılaşınca Kerem bir an için onun yanına gitmeye meyillense de engel olabilmiştim. Arabaya bindiğimizde aynı anda bir nefes bıraktık. Sürücü koltuğunda ben vardım. "Birkaç gün kafa dinleyelim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sonun Başlangıcı: ZemheriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin