Multimedya: Kerem.
Bölüm şarkısı: Sofia Karlberg - Crazy in Love.
Bölüm ithafı: Byznr_KeSiM ;)
Keyifli Okumalar.
Ve unutmadan... o harika yorumlarınız için çok teşekkür ederim ❤
❄
Bölüm çift taraflı olduğundan ilahi bakış açısı (üçüncü ağızdan) yazılmıştır.
❄
8.BÖLÜM: "ÖLÜMDEN ÖTE"
Okuduğu cümlelerle bir siktir çekip ani bir fren yapıp arabayı durdurdu. Aynada zaten sabit kalmayı zar zor beceren kolye koltuğun kenarına çarptıktan sonra arabanın döşemesine düştü. Genç adam elindeki telefonu sinirle arabanın bir köşesine fırlatırken derin derin nefesler aldı verdi. İlacını yanına almamıştı!
Kendini sakinleştirmenin bir yolunu bulmalıydı.
Gönderen: Hidayet K.
Mesaj: Teslimat dört gün sonra. En geç iki gün içinde plan sana iletilir. İbrahim'e git ve ondaki malları al, teslimatı bizzat sen yapacaksın, Erk. İstanbulda görüşmek dileğiyle.
*
Gönderen: Hidayet K.
Mesaj: Sana güvenebileceğimi bir kez daha kanıtla bana ve istediğini al.
❄
Kafasını direksiyona yasladı, genç adam. Mahalleden, caddeye çıkan yola yakın bir konumda duruyordu, yağmur yağıyor ve araba gürültülü bir biçimde çalışıyordu. Gömleğinin bir düğmesini açtı.
Kalbinin çarpıntısının dışarı yansıdığına emindi. İlacını içmeyi nasıl unutmuştu? Gerçi birkaç gündür hiç içmemişti. Yere düşen telefonunun zilinin çaldığını duyumsuyordu, hava azar azar kararmaya başlarken telefondan yansıyan cılız ışık arabanın içerisini yetersiz bir biçimde aydınlatıyordu.
Telefon çaldı... Çaldı ve çaldı...
Biten arama sesinin ardından çok geçmemişti ki, bir kez daha çalmaya başlamıştı telefon.
Cihazın zayıf ışığından arabaya yayılan ışıkta parıl parıl parıldayan, telefonu gibi yere düşmüş kolyeye baktı bir süre. Derin birkaç nefes aldı.
Seneler önce...
Kerem, her zaman ki gibi hasta yatağında uyandı sabaha. Gençliğini burada çürüttüğüne inanamasa da, böyle olmak zorunda olduğunu biliyordu. Katatere bağlı serum daha baştaydı, oysaki yatarken bitmeye yakındı ilaç... Uyurken değiştirilmiş olmalı, diye düşündü. Bitkin hissediyordu. Yürüyecek, bırakın konuşacak takatinin olmadığının farkındaydı. Kaç gün olmuştu bir şey yeyip içmeyeli? Sadece serum yemekten yorgun düşmüştü artık. Hastahane kokusunun o iğrenç hissinin oluşturduğu sisin üzerinde gezdiğine emindi. Hastahane kokuyordu genç adam. Bakışları pencereden yayılan güneş ışınlarının vurduğu duvara kaydı. O duvara yaslanmış olan tekli koltukta babaannesi oturuyordu. Uyukluyor gibiydi...
Jet sosyete diye tanımlanan kısımda olsalar da, babaannesinin farklı olduğunu biliyordu.
Kateterin -serumun- bağlı olmadığı koluyla, o taraftaki komidini açtı ve içerisinden küçük kutuyu çıkardı genç adam.
Ece'nin mimiklerini o kadar merak ediyordu ki!
Hayır aşık değildi, Ece'yi kız kardeşi gibi görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı: Zemheri
Novela Juvenil"Karakış bir aşkın hikayesi!" Bir kadın bakıyor pencereden. Mutsuz. Bir adam geçiyor kaldırımdan. Umutsuz. Aşk tam ortada duruyor... Adam bakıyor, kadın ağlıyor. Aşk geçip gidiyor. (F. Mihayloviç Dostoyevski.) VEYL SERİSİNİN İKİNCİ KİTABIDIR. [Kon...