17.BÖLÜM: "HER ŞEYE RAĞMEN BANA SEVAP GÜNAHLARIN"

909 101 58
                                    

Benim açımdan yazması zor bir bölüm oldu :) Anlamadığınız yerler olabilir, ilerleyen bölümlerde onlar da açığa çıkacak  ancak yine de kafanıza takılan bir soru olursa bana gerek burdan yorumlardan, gerekse özelden sorabilirsiniz^^ İlerleyen bölümlerle alakalı spoiler vermeden yanıtlamaya çalışırım :) Keyifli Okumalar^^

"Zor olan ne?"

Naif çıkan sesiyle yutkunuyorum. "Sensin."

"Dediklerinden hiçbir şey anlamıyorum."

Burnumu burnuna sürtüyorum. "Yarın gelmeyeceksin."

"Geleceğim."

"Gelmeyeceksin!"

O da tıpkı benim gibi derin bir nefes alıyor. Taksi şoförünün ettiği küfürler kulağıma dolarken aldırış etmeyerek yutkunuyorum bende. Zeynep dudaklarını aralıyor. "Bana bir neden söyle... gelmemem için, yarın ve ondan sonrasında sana gözükmemem için bir neden ver bana."

Gözlerinin içine bakıyorum ensesindeki elimde onu biraz daha kendime çekerek ve kendimi dışarıya çok az daha sarkıtarak dudaklarına uzanıyorum. Bu yaptığım delilik. Dudaklarım onun dudaklarına değerken, son bir iki günde dudaklarımın dudaklarıyla çokça buluşmasının ne kadar hoşuma gittiği aklıma düşüyor. Bu düşüncemi kanıtlarcasına hasta kalbim, deli gibi atmaya başlarken at dudağını dudaklarım arasına alıp hızla emiyorum. En ufak yanlış hareketimizde ikimizde arabadan aşağıya düşebiliriz.

Dudağımı dudağından hafifçe geri çekerken dudaklarımı aralıyorum. "Bir ömür boyu seni kendime mühürlemekten korkuyorum." dediğimde bu defa dudaklarıma yapışan taraf o oluyor.

Dengesiz olan taraf bir tek ben değilim bu sefer.

Arabalar hareket halindeyken, biz camlarından sarkmış öpüşüyoruz.

Bu tam anlamıyla delilik.

Hele ki, öptüğüm kadının bana ihanet etmiş olduğunu var sayarsam. 

~*~

Bölüm şarkısı: Zerrin Özer - Kıyamam.

17.BÖLÜM: "HER ŞEYE RAĞMEN BANA SEVAP GÜNAHLARIN"

ZEYNEPTEN

"Bir ömür boyu seni kendime mühürlemekten korkuyorum."  

Dudakları dudaklarımdan yavaşça ayrılırken titrek bir nefes almıştım. Sert rüzgârın sebebiyet verdiği (!) titremelerim an be an artarken Kerem'in taksinin şoförüne ithafen sarf ettiği cümleler yutkunmamı sağlamıştı. "İlk sapakta dur!" 

İlk sapakta duran taksiciye bir miktar para uzattıktan sonra aşağıya indim. Beni az ileride kaldırımın az ötesinde bekleyen Kerem'e doğru ilerlerken onun elleri cebine sokup sinirli bir şekilde bana bakıyor olmasına aldırmadım. Yanına ulaştığımda bana doğru bir adım attı ve derin bir nefes bıraktı. "Seninle ne yapacağım, bilmem! Beni çok zorluyorsun, Zeynep!"

İfadesiz yüz ifademi korumaya çalıştım. "Karlinaya ne oldu?"

O an için yeşillerinin karardığına şahit oldum... gölgelenme geçti sanki küçük bi an için gözlerinden. Bana fark ettirmemeye çalışıyordu güya. Bu her hareketinden belliydi ancak bilmediği çok şey vardı. Çok kısa bir süre olmuştu onu tanıyalı ancak onu kısmen de olsa çözümleyebilmiştim. Derin birkaç nefes bıraktı ard arda. "Zeynep... bana küçük bir neden bırak."

"Seni anlayamıyorum. Ne nedeni?"

Histerikçe dişlerini göstererek güldü ve başını iki yana salladı. "Rol yapmayı bırak, Zeynep! Yarın oraya gelmeyeceksin." 

Sonun Başlangıcı: ZemheriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin