24.bölüm

700 19 0
                                    

Çağan

Sabah telefonumun sesiyle uyandım.Sabah sabah kimdi bu be!Uykulu sesimle

-Efendim dedim.

-Çağan bey kusura bakmayın uyandırdım

-Sen kimsin lan

-Murat efendim.

Yüzümü ovuşturup uyanmaya çalıştım.

-Tamam buldun mu

-Buldum efendim şu anda bi bayanla kahvaltı yapıyor

-Adamlar orda mı

-Hepimiz burdayız efendim sizi bekliyoruz deyince kalkıp yüzümü yıkadım.Telefondan saatime baktım yediydi .Üstüme kot ve tişört giyinip odamdan çıktım.Koriorda yürürken Arjinin odasına takıldı gözüm.Yatağında yoktu.Bu saatte uyanmıyordu.Endişelenerek banyosunun kapısını tıklattım.

-Arjin orda mısın Arjinnn!

Ses gelmediği için kapıyı açtım.Banyoda yoktu.Adımlarımı hızlandırıp aşağı indim.Salona mutfağa baktım ama kimse yoktu nereye gitmişti bu kız !Telefonu elime alıp Arjini aradım.

Arjin

Sabah erkenden uyanınca yürüyüşe çıktım.Hem buraları da keşfetmiş olurum diye düşündüm.O sırada telefonum çaldı.En güzel şarkım yarıda kesilmişti.İçimden söylenerek telefonu açtım.Arayan Çağan dı.

-Günaydın Çağan dedim.

-Arjin nerdesin sen

Neyin kafasını yaşıyor bu çocuk.Yanımda bile durmak için o kadar kararsızlık yaşayanda o beni merak edende o .

-Yürüyüşteydim dedim.

-Bundan sonra haber verip çık deyip telefonu yüzüme kapattı.Telefonu bi iki saniye kulağımdan çekemedim.Bu kadar kaba davranmak zorunda mıydı?Gayet güzel başlayan günüm rezil olmuştu.Müziği de hiç açmadan eve doğru yürüdüm.

***

Eve geldiğimde Çağan evde yoktu.Canım hiç bir şey yapmak istemiyordu açıkçası yapacak bi işim de yoktu.Evi toplama kararı aldım.Tabiki öncelikle Çağanın odasından başladım.

Çağan

Kafenin karşısındaki yola arabayı park edip Kafe'ye doğru gittim.Murat ,Yusuf,Mahmut beni bekliyordu.Yusuf ve Mahmut kafalarıyla selam verdiler.Murat söze girdi.

-Çağan bey Süleyman burda ama her an gidebilir .

-Siz sadece benim komutlarımı bekleyin saldırmak yok deyip Kafe'ye girdim.Onlar dışarıda bekleyeceklerdi.Kafeye girince (fotoğraflardan tanıdığım kadarıyla oydu)Süleyman'ı gördüm.Kızın biriyle kahvaltı yapıyordu.Dışarıdan gören biri bile Süleymenın manyak olduğunu anlardı.Saçlarını üçe vırdurmuştu ve yüzünde yara izleri vardı.Onu görünce Arjine yaptıklarını gözümde canlandırdım.Elimi refleks olarak yumruk yaptım ama planı berbat etmemek için kendimi rahatlatmaya çalıştım.Yanlarına yaklaşıp elimi Süleyman'ın omzun koydum.Histerik bi hareketle kafasını bana çevirdi.Kız da bana şaşkın bi şekilde bakıyordu.

-Sen kimsin dedi.

Küçük bi kahkaha attım

-Beni tanımıyor musun

-Hayır tanımam mı gerekiyor

Biraz daha güldüm.

-Üzülme beni çok iyi tanıyacaksın

Ayağa kalktı.Tek kaşını kaldırıp

-Öyle mi nasıl olacakmış o

-Birazdan seninle birlikte bi yere gideceğiz orada biraz canın yanacak işte o zaman beni tanıyacaksın dedim.Hafif korkar gibi oldu.Etrafına bakındı ama korumalarını görmedi şerefsiz.

Her Şeye RağmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin