42.bölüm

397 15 4
                                    

Canlarım benim biliyorum bayadır bölüm paylaşamadım.Ancak yazdığım bölümü yanlışlıkla telefonumdan sildim ve tekrar yazmak zorunda kaldım.Aynı bölümü yazmak için çok uğraştım ama yanlışlarım olmuş olabilir.Geç yazdığım için çok özür diliyorum.Yanlışlarımı affetmenizi rica ediyorum.Sizleri çook seviyorum.Bu bölüm yaz boyunca beni unutmayıp arayan tüm dostlarıma gitsin.

Arjin'den

Yıkadığım taze naneleri de doğrayıp yemeğin içine doğradım.Domates ve nanenin eşsiz uyumunu içime çekip kapağı kapattım.Öğlen yemeği de hazırdı.

-Herşey tamamdır diye mırıldandım.O sırada iki kol belimi sımsıkı sardı.Mutfağı saran erkeksi kokudan Çağan olduğunu anlamıştım.Zaten ancak o bana sarıldığında içim güvenle doluyordu.Kafasını boynuma eğdiğinde nefesini yanımda hissettim.Kulağıma eğilip

-Kıskanıyorum ama dedi.Arkama dönüp

-Nedenmiş o diye sordum.Dudaklarını çocuk gibi büzerek

-Onlarla daha çok ilgileniyorsun dedi.Bi yandan da parmağıyla yemekleri göstermişti.Bu tavrı beni gülümsetmeye yetmişti.Küçük oğlumu rahatlatmalıyım diye düşünerek bende onun kulağına eğildim.

-Onlarla yatmıyorum.

Bu söylediklerim onu piççe gülümsetmişti.Bu sırada Çağanın dudağındaki yara gözüme takılmıştı.Elimi yaranın üzerinde yavaşça gezdirip

-Canın çok yanıyor mu dedim.

-Sevgilim biraz hırçın dediğinde ikimizde gülmeye başladık.En azından canının yanmadığını bilmek beni rahatlatmıştı.Bu konudan konuşurken sabah Ilgının aradığı aklıma gelmişti.

-Sevgilim sabah Ilgın aradı dün olanlardan baya canı sıkılmış özür diledi dedim.Çağanın suratı düşmüştü ve yüz kasları gerilmişti.Sinirlendiği her halinden belliydi.

-Ilgının özür dilemesi gerekmez ama o şerefsizi görürsem ...

Tam küfür etmeye başlayacakken ağzını elimle kapatıp

-Şimdi moralimizi bozmayalım hayatım dedim.Daha fazla konuşursak Çağan iyice sinirlenecekti.Yemekten bi kaşık alıp dudaklarımı yaladım.Bi yandan da beğendiğimi belli eden sesler çıkarıyordum.Çağanın gözlerinin dudaklarıma takıldığını fark edince yutkundum.

-Şeyy Tadına bakmak ister misin diye sordum.Çağan o piç gülümsemesini tekrar takınıp dudaklarıma yapıştı.Kaşığı masaya bırakıp dudaklarına karşılık verdim.Çağan belimden tutup beni kendine daha çok yakınlaştırdı.Nefes almak için ayrıldığımızda

-Yemek çok güzel olmuş dedi.

-Öyle miii Çağan bey dedim gülümseyerek.Çağan ani bi hareketle beni mutfak tezgahına oturttu.Oturturkende bacaklarımı okşamıştı.Onun dokunduğu

yerler yanıyordu.Şu an onu istiyordum.Refleks olarak dudağımı ısırdım.Çağan bu hareketime karşısında dayanamayıp beni kendine yakınlaştırıp dudaklarıma eğildi.Tam o sırada çalan zil tüm dikkatimizi dağıtmıştı.Üstelik zil durmaksızın çalıyordu.Çağan bi küfür savururken ben tezgahtan inip kapıya koştum.Kapıyı açtığımda tam tahmin ettğim gibi Gece sinirlenmiş bi şekilde içeri daldı.Zaten benim canım arjadaşımın en olmaz yerlerde gelme gibi bi özelliği vardı.Bi yandan da söyleniyordu.

-Yuhh yani kaç saattir kapının önündeyim

-Gece altüstü bi kaç saniye bekledin dedim.O sırada Çağan da yanımıza gelmişti.Gece bi Çağana bi bana bakıp pis pis sırıttı.

Her Şeye RağmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin