5. BÖLÜMDEN
3 SENE ÖNCE
...
Yaklaştım ve masasının üzerine tepsiyi bıraktım. Gözleri tepsi ve benim aramda gidip geliyordu."Günaydın ve -önündeki kahve ve keki işaret ederek- teşekkürler" dedi.
"Sehun, beni şaşırtıyorsun. Dün ve bugün..." diye devam etti ama bitiremedi. Uygun kelimeleri bulamadığının farkındaydım.
Eğilerek "dün olanlar için gerçekten özür dilerim. Lütfen kabul edin" dedim.
İçten bir gülümsemeyle "özrünü kabul ediyorum. Aslında dün bile kabul etmiştim" dedi ve kızarmamı sağladı. Bilgisayarımı açıp sunum için hazırladım.
Sonraki 2 saat boyunca yaptıklarımı, yapacaklarımı anlattım. Sunumun hiç bir yerinde sıkılmadı ya da ilgisini kaybetmedi. Dinledi, sorular sordu, fikirlerini söyledi. Hepsi zeki sorular ve uygulana bilir fikirlerdi.
Toplantı sonrasında beni tebrik etti, teşekkür etti.
Zekası, tavrı ve her şeyiyle beni kendisine hayran bıraktı. Ve ben o gün anladım; O sadece zengin, ukala, çapkın bir yönetici değil; daha fazlasıydı...
BÖLÜM - 12
2 AY SONRA:
SEHUN ANLATIYOR:
Aylık olarak yaptığım klasik sunumlarımdan birisini daha bitirmiştim. Bu adamın yüzündeki o memnuniyet dolu ifadeyi görmek, beni heyecanlandırıyordu. Azgın, yakışıklı ve çapkın birisi olmasaydı onu ciddi anlamda kendime bağlamak isterdim. E tabi birde patronum olmasa... Eşyalarımı topladım, odadan çıkmak için eğildim ve izin istedim. Beni durduran sesi oldu:
"Ah Sehun neredeyse unutuyordum. Haftaya senin projenle ilgili bir sunum yapmamız gerekiyor. Kaynak sağlamak için başka şirketleri de devreye sokacağız. Yani Çin'e gidiyoruz!"
-lanet olsun bu şirketlerde onun! sunuma ne gerek var!-
Şaşkındım. Zaten oradaki şirkette ona aitti ne gerek vardı anlamaya çalışıyordum. Herşeyden önce ben uçaklardan nefret ediyordum!
"Kime sunum yapacağız" dedim. Hangi cesaretle soruyorsam...
Gülümsedi ama samimi değildi.
"Tabiiki babama" dedi sert bir şekilde.
Tabii ya nasıl unuturdum ki... Mahçup bir şekilde kızardım. Dilime sahip olmayı öğrenmeliydim. Bu adam sorgulanmaktan hoşlanmıyordu. Sadece söyledikleri uygulansın istiyordu. Sorgusuz, sualsiz... kendisine karşı çıkıldığında da lanet pis bir adam oluyordu.
Benim için tükürüğünü yalama saatiydi. Eğildim ve özür diledim. Yüzümün aldığı renkle birlikte daha memnun olmuştu bu özürden.
"Ben önümüzdeki hafta için hazırlanmaya başlıyorum" dedim.
İşin başlayacağını duymak onu rahatlattı.
"Bu hafta başka birşeyle uğraşma. Bu sunum önemli. Birşeye ihtiyacın olursa doğrudan bana gel" dedi.
Ah... Bu duygu... Şu an aşk düşkünü bir kız gibi hissettiğime emindim ama bu histen kurtulamıyordum. Doğrudan bana gel dedi... Ah! Bu çok tatlı!!!
-kendimden nefret ediyorum-
Odasından çıktım ve o hafta çok ciddi bir şekilde çalıştım. Bazı akşamlar mesai bile yaptım. Bir kaç akşam Kris'de bana yardım etti. Yani sunumun ilerleyişi ve neyi duymak istedikleriyle ilgili.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehin
Fanfiction[TAMAMLANDI] Dakikalarca sürdü bu boğuşma. Birbirlerini duvardan duvara çarpıp deli gibi öpüşüyorlardı! ... İtti onu. Küçük masaya çarptı ve üzerindeki işkence aletleri büyük bir gürültüyle yere dağıldı. ... Elinde bıçakla aradaki mesafeyi iyice ka...