Bölüm - 31

334 16 8
                                    

30. Bölümden

Jae Joong Sehun'a yaklaştı ve yıkılan genci çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı.

Bir sorudan çok tehdit gibiydi. JJ sinirliydi. Kris'i dağılmış görmeye dayanamazdı ve söyleyiverdi.

"Hala Luhandan vazgeçmeyi düşünmüyor musun Oh Sehun?!!"

BÖLÜM - 31
Yazar: Ningyoo

Sehun yüzündeki şaşkın ifadeyle Jae Joong'a baktı. Dalga geçiyor olmalıydı. Luhan onu sevdiği için bu kadar acıya katlandıysa o da bazı şeyleri kabul edebilirdi...

Dikleştirdiği sırtıyla birlikte daha güçlü yere bastı. "Sen olsan vazgeçer miydin?" dedi beklenenin dışında bir cevapla. Jae Joong kolay kolay affetmez, ihaneti unutmaz, yenilgiyi kabul etmezdi. Çenesini sıktı ve orada kırmızı izler bırakırken çok da geniş olmayan odayı adımladı. Birşey düşündüğü belliydi. Sehun'a doğru döndü ve konuştu.

"Sana kiminle aşk oyunu oynadığını göstereceğim!"

Odadan çıktı ve gitti. Kyungsoo yerdeki metal sandalyeyi aldı ve düzgün bir şekilde yere koydu. Oturduktan sonra Sehun'u incelemeye başladı. Az önce duyduğu şeyler yeni öğrendiği şeylerdi. "Gerçekten Luhandan korkup kaçmayacak mısın?" dedi şaşkın bir şekilde. Sehun başını kaldırdı. Herkesin derdi neydi? Kararan bakışlarıyla, üzerine basa basa tükürür gibi cevap verdi "kaç.ma.ya.ca.ğım!" Oysaki iç sesi çoktan mekanı terk etmiş, Amerika'ya uçak bileti almış, ülkeyi terk ediyordu! Soo Sehun'un iç sesinden habersiz düşündü. Kai de keşke ondan kaçmasaydı...

***

"Delireceğim!" diye bağırdı Luhan. Arabanın direksiyonunu yumruklarken sabırsızca bekliyorlardı. "Sakin ol" dedi Baekhyun. Sanki Chanyeol gittiğinde kendisi sakin kalabilmiş gibi... Acı bir fren sesiyle yanlarında duran araç ikisini de harekete geçirdi. Luhan ve Baekhyun arabadan inerken, diğer araçtan da Kris ve Lay inmişti... Ne acı bir ortaklıktı bu böyle... birbirlerini bir kaşık suda boğacak kadar nefret eden ikili ortak bir hedef için bir araya gelmişti. Sehun kendisine böylesine değer veren iki kişiyi de kendine aşık etmeyi nasıl başarmıştı; kader ağlarını mı örmüştü bilinmez ama konu aşk olunca insanlar savaşmayı bir kenara bırakabiliyordu.

"Haber var mı?" diye sordu Lay. Kris'in derdi onun da derdi olmuştu.

"Yok" dedi Baekhyun. "Üç gün" diye saçını yoldu Luhan. Üç gün ne çabuk geçmişti bilinmez ama Kris ve Luhan için üç aydan fazla olmuştu. "Tao" dedi Baekhyun "onunla ilgisi olabilir mi? En son onun yanında çalışıyordu ve bir süredir işini ihmal etmişti!" Hep birlikte düşünürken Luhan "hayır" dedi. "O tanıdığım en iyi patronlardan birisi ve karanlık hiçbir tarafı yok." Luhan Kris'e baktı ve devam etti. "Onu kendin alıkoyamadığından emin misin?"

Kris zaten siniri burnundan fışkırırken daha da öfkelendi. Burun kemerini sıktı ve elini saçlarının arasına soktu. Nefretle Luhan'a doğru yürüdü ve yüzüne sıkı bir yumruk attı. Hazırlıksız yakalanan Luhan kendisini yerde buldu. Yüzünü buruşturdu ve yere tükürdü. Bir ağız dolusu kan, kaldırımı renklendirirken patlayan dudağının kenarına elini bastırdı. Kris Luhan'ın üzerine yürümeye devam ederken araya Baekhyun ve Lay girdi. Baekhyun Kris'in karnına sıkı bir yumruk geçirdiğinde dev olan için bu hiçbir şey değildi. Ama yine de eli karnına gitti ve bir süre iki büklüm kaldı!!! 

"Kardeşime dokunma" diye tısladı Baekhyun. Sevimli yüzünün aksine şu an ne kadar da korkunç gözüküyordu... Lay elini Luhan'a uzattığında Luhan ona tutundu ve ayağa kalktı.

RehinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin