22. Bölümden
...
Luhan'ın biran önce üst kata çıkıp o adamla Sehundan önce yüzleşmesi gerekiyordu. Merdivenlere doğru ağır adımlarla ilerlerken durdu. Belkide mutfaktan daha büyük bir bıçak almalıydı. Zaten yaralıydı...
Luhan merdivenleri es geçti ve mutfağa doğru ilerlemeye başladı.
Ama...
Merdivenin altındaki boşluğa gizlenmiş olan adam Luhan'ın boynuna vurarak onu yere düşürdü. Luhan kararan gözleriyle yerde kıvranmaya başlamıştı. Adam aldığı emirle birlikte işi uzatmayacaktı. Luhan'ın karnına ve göğsüne dizini koydu ve kolunu Luhan'ın boğazına dayadı. Luhan elleriyle boğazındaki kolu uzaklaştırmaya çalışsada faydası olmuyordu.
Nefes alamıyordu...
Luhan yavaş yavaş boğuluyordu...
Ve sadece Sehun'u düşünüyordu...
BÖLÜM - 23
Yazar: Ningyoo
Luhan çırpınmayı bırakmıştı. Artık güçsüzleşen kolları katilinin kolunu sıkamıyordu. Nefes almak... Çok büyük bir nimetdi... Luhan nefes alamıyordu. Parmakları gevşedi ve iki koluda yavaşça yerdeki halının üzerine düştü. Kızaran yüzü morarmaya başlamış, güçlü sesi bir hırıltıya dönüşmüştü.
Luhan ölüyordu...
Ölürken görmek istediği son şey, üzerindeki hayvanın yüzü değildi. Gözlerini kapattı ve Sehun'u düşündü. Biliyordu. O öldüğünde Kris onu alacaktı ve ona zarar vermeyecekti...
Büyük bir anahtar gürültüsüyle evin kapısı açıldı.
"Ben.gel.diiiiiiiiiiiiiiiiim!"
Kapı açıldığı an Baekhyun gördüklerine inanamadı!
"Siktir!"
Elindeki anahtar demetini, Luhan'ın üzerinde oturan adamın kafasına fırlattı. Adam istemsizce elini başına götürdü ve o an Luhan derin bir kaç nefes alabildi!
Baekhyun adamın üzerine abandı ve onu Luhan'ın üzerinden almaya çalıştı ama olmuyordu. Adam gerekirse kendiside ölecek ama Luhan'ı da öldürmeden bırakmayacaktı. Zayıf kollarını adamın boynuna sardı ve sıkmaya başladı. O adamı öldüremeden Luhan ölürdü! Başka bir şey yapması gerekiyordu ve yerdeki bıçağı gördü. Adamın sırtından inip bıçağa doğru giderken üst kattan bir ses geldi.
"Lu-Luhan..."
Sehun sendeleyerek odadan çıktı. Yorgun ve uykulu hissediyordu. Aşağıdan gelen sesler? Sehun duvardan tutunarak daha hızlı hareket etmeye çalıştı. Baekhyun eline bıçağı alırken yukarıya bağırdı.
"AŞAĞIYA İNME SEHUN!"
"Se-Sehun? Uyandı mı? Lanet olsun! Bir işi beceremedin! Sehun'un seni görmesine izin verme! Çık oradan! ÇIK!"
Adam kulaklığından gelen sese inanamadı. Onu öldürmek üzereydi. Verilen emre uymak zorundaydı. Yavaşça kollarını Luhan'ın boğazından çekti ve öksüren Luhan'ın çenesini tuttu. İşaret parmağıyla üst katı göstererek konuştu.
"Ona dua et! Tekrar görüşeceğiz!"
Adam Luhan'ın üzerinden kalktı ve küfür ederek bıçağı sallayan küçük devin bıçak hareketlerinden nasibini aldı. Kanayan kolunu tutarak evden koşarak uzaklaştı. Baekhyun arkasından evin kapısını kapattı ve kilitledi. Sehun merdivenlerden inerken yerde yatan Luhan'ı gördü ve bir çığlık attı. Luhan konuşabilse ona iyi olduğunu söyleyecekti ama konuşamıyordu. Soluna doğru döndü ve nefes almaya çalıştı. Sehun panikle Luhan'ın adını sayıklayarak aşağıya inerken, Baekhyun hemen Luhan'ın yanına gitti. Luhan'ın başını dizlerinin üzerine koydu ve daha rahat nefes almasını sağladı. Sehun son bir kaç basamak kaldığında hala başı döndüğü için merdivenlerden yuvarlandı. Luhan'ın içi sızladı. Tüm bunlara o neden oluyordu! Yerinden kalkmaya çalıştı ama Baekhyun onu durdurdu. Sehun acı bir iniltiyle birlikte kıpırdandı ve ayağa kalktı. Luhan'ın yanına geldiğinde diz çöktü ve onun yaralarla dolu güzel yüzünü ellerinin arasına aldı. Gözünden ne zaman dökülmeye başladığını anlamadığı göz yaşlarıyla birlikte Baekhyun'a sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehin
Fanfiction[TAMAMLANDI] Dakikalarca sürdü bu boğuşma. Birbirlerini duvardan duvara çarpıp deli gibi öpüşüyorlardı! ... İtti onu. Küçük masaya çarptı ve üzerindeki işkence aletleri büyük bir gürültüyle yere dağıldı. ... Elinde bıçakla aradaki mesafeyi iyice ka...