BÖLÜM 38
Yazar: NingyooHikaye içerisine ilk defa tarihleri yazıyorum çünkü bu bölümde çok fazla zaman geçişi var.
Umarım daha az karışık olmuştur.Yorum yaparsanız sevinirim :*
♪♪♪ A Great Big World - Say Something
***
3 Eylül 2016 (İki Ay Önce)
"Sehun-ahh lütfen aç kapıyı..." Luhan yaklaşık yarım saattir binanın önünde duruyordu ve Sehun onu içeriye almıyordu. Sehun'un onu kameradan görebildiğini biliyordu. Anahtarıyla girebilirdi. Sehun da bunun farkındaydı ama Luhan onu hiçbir şey için zorlamak istemiyordu. Her gün buraya geliyor, Sehun'a yalvarıyor saatlerce kapının önünden gitmiyordu. Sehun hala orada mı diye ara ara kamerayı ve sesi açıp bakıyordu. Luhan otoparkın önündeki kaldırımda oturuyor, zemini izleyerek saatlerini geçiriyordu. Yavaş yavaş sonbaharın serinliğinin kendini hissettirmeye başladığı bu mevsimde, Sehun biliyordu ki gölgeler oldukça soğuk olabiliyordu. Ama yine de Luhan'ı -hala- içeriye almak istemiyordu. Başına gelenler Luhan'ın kabahati değildi ama Luhan da çok masum değildi...
Onu bu kadar kolay affetmek Sehun'a göre değildi. Sehun hayatını yaşamıştı bugüne kadar... Aşık olduğu iki insanın arkadaş çıkması ve belalı tipler olması onun suçu değildi. Sehun beladan uzak durmak istiyordu; içinde olmak değil...
Hava karardığında Luhan bugünkü nöbetine de son vermiş, kaldırımdan kalkmış ve arabaya binip gitmişti. Sehun mutfaktaki hazır ramen paketlerinden birini aldı ve su kaynatıp günlerdir olduğu gibi ramen yaptı. Günde bir öğün yeterliydi. Bir kaç beden daha küçülmüş gibiydi. Çocuk reyonundan alışveriş yapmamayı diledi. Kendine çeki düzen vermesi gerekiyordu artık ama bir taraftan da hala erken hissediyordu. Hazır değildi. Bir kaç gün olmuştu hücreden kaçalı. Güneşe bile alışamamış gibiydi. Luhan'ın eşofmanı beline bol gelirken üzerindeki ilmeği biraz daha sıkılaştırdı.
Sehun hiç görmemiş gibi televizyona bakıyordu ama ekranda ne oynadığı ile ilgili en ufak fikri yoktu. Sadece bu büyük evin içinde nefes alışverişleri ve kalp atışları dışında bir ses olsun istiyordu. Uyuyamıyordu... Yorgunluktan uykuya yenik düştüğü her an, hücrede öldürüldüğü, işkence edildiği korkunç bir kabusla son buluyordu. Nefes nefese uyanıp ter içinde kalan giysilerini çıkartıp banyoya gidiyordu. Suyu açıyor, küvetin içinde oturuyordu sabaha kadar. Sonra yine Luhan geliyordu. Zilin çalmasıyla birlikte banyodan çıkıyordu ve diyafonun kamerasından dışarıya bakıyordu. Luhan yine aynı yerde bıkmadan, usanmadan kapının açılmasını bekliyordu. Aynı döngü devam ediyordu. Ama Sehun atılan hiçbir adıma karşılık bir adım gelmiyordu... Mesafeyi kapatmıyordu...
***
1 Eylül 2016
Tanımadığım bir binanın önünde araç durduğunda sessizce yanımdaki adama baktım. Gözyaşlarım bir saniye bile durmamıştı. Ne kadar çok akarsalar ruhumdaki pisliği o kadar çok temizlermiş gibi hissediyordum. Gerçekten temizler miydi bilmiyorum, ama onun için tertemiz bir insan olmayı diliyordum. O da sessiz ağlayışlarıma müdahalede bulunmamıştı. Hakediyorsun diyordum içimden, hakettin her şeyi... ama sadece kötü şeyleri haketmiştim. Onu haketmek için gerçekten nasıl bir iyiliğe bulaştığımı bilmiyordum. Onu kesinlikle haketmiyordum. Kucağımda birleştirdiğim ellerime baktım. Her zaman ellerimi beğenmişti. Ama bu ellerin ne kadar pislikle kaplı olduğunu hiç hayal edebilmiş miydi? Sanmıyorum... nasıl bir canavara dönüştüğümü ben bile hayal edemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehin
Fanfiction[TAMAMLANDI] Dakikalarca sürdü bu boğuşma. Birbirlerini duvardan duvara çarpıp deli gibi öpüşüyorlardı! ... İtti onu. Küçük masaya çarptı ve üzerindeki işkence aletleri büyük bir gürültüyle yere dağıldı. ... Elinde bıçakla aradaki mesafeyi iyice ka...