Gördüğüm yeşil gözler ve kumral saçların etkisiyle ne kadar süredir o çocuğa baktığımı bilemiyorum.. Alaycı bir tavırla gülüp bana
"Biraz dikkatli olsana" diye çıkıştı. Kusursuzluğu karşısında afallamışken bir an duraksadım ve..
"Asıl sen dikkatli ol!" diye karşılık verdim. Aman Allahım bu çocuğu boş bi zamanında mı yaratmıştın da bu kadar kusursuzdu.
Kusursuz veya değil bana çarpmıştı ve suçuda bana atmıştı ona daha fazla öyle bakamazdım ve kendimi bile şaşırtan bir özgüvenle
"Bi dahakine daha dikkatli olmalısın." diyip sınıfı aramaya devam ettim. Cesaretimi tebrik ediyorum.. Ama sanırım beni önemsemediği için cevap vermemişti, ya da acelesi falan mı vardı? Ne acelesi? Okul burası. Ömrümüzün en güzel yıllarını çalan bir yerde acelesi yoktur heralde. Tamam, saçmalıyorum. Tabiki de beni umursamadı!
Acaba adı neydi?
O kendini beğenmişi mi merak ediyordum?! Kendimi küçümseyen bir tavırla 11- B'nin bu katta olmadığını fark ettim. Bu okuldakiler ne kadar rahattı. Dersin başlamasına 15 dakika var ve koridorlar henüz boş sayılırdı. Yani, belkide normali budur çünkü eski okulumun alışkanlıklarını sürdürüyordum ve o okulun da normal bir her olmadığı kesin.
En sonunda 3. katta olan 11-B yi buldum ve sınıfta benden başkasının olmayışı canımı sıktı.
Sınıfta 5 grup tekli sıralar vardı.. Arka doğru uzanan 5 tane.. Ne yani sınıflar 25 kişilik miydi? Off zaten zekama her zaman hayranımdır. Şuan düşüneceğim en son şey bu olmalıydı çünkü.
Cam kenarına geçtim. Önden 3. sıraya oturdum. 3. sıra çünkü ne inek diyebilecekleri kadar ön ne de havalara bak diyebilecekleri kadar arka.. Birden zil çaldı ve öğrenciler sınıflara girmeye başladı.
.
.
.
Sıkıntıdan ölebilirim.. Kimseyle tanışmamıştım ve bu kadar çekingen olduğumu da yeni öğrenmiştim. Neredeyse sınıfın tüm sıralarının dolduğunu görünce büyük bir hüsrana uğradım. Ne sanıyordum! Bay egoistle aynı sınıfta olacağımı mı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
U-KA-LA
RomanceBence her şeyin en kötü yanı onu kaybetmem değildi. Kendimi kaybetmemdi.