NOT: Bölüm sonunda İmge'nin yazdığı yazı Taylor Swift'in I Knew You Were Trouble şarkısının başlangıç konuşmasıdır.
1 Hafta Sonra
Okula gitmek için hazırlanan İmge... Yine pazartesi ve yine, yine ama yine Mete yok!
Bazen fazla bencil olup olmadığımı düşünüyorum ama.. Konu Mete olunca kesinlikle bencil değilimdir.
Tamam, bir insan tedavi için sevgilisinden ayrılabilir ama onu neden hiç aramaz? belkide mutludur..
1 Ay Sonra
Mesafelerden nefret etmekten bile nefret eder oldum. Geçen hafta Sadece 2 günlüğüne geldi ve bana o kadar az zaman ayırdı ki..
İşin kötüsü artık bu duruma alışmaya başladım. Hatta tanıştığım insalara "Merhaba, ben İmge. Biliyor musun benim bir sevgilim var, adı Mete. Ama benim aptal bir günde aptalca konuşmam yüzünden Amerika'da tedavi görüyor. Hatta beni o kadar önemsemiyor ki bunu yaptıklarımın cezası olarak algılıyorum" dememek için kendimi zor tutuyordum.
5 Ay Sonra
3 aydır onu görmedim! Sadece birkaç defa aradı. Hepsi o kadar. Çınar'la bile görüşmek istemediğim zamanlarım oluyor.
Hatta bana aylar önce aylak demeyi bile kesti. Nedenini biliyorum. Aylak yürüyen ölülere verilen isim. Ama ben sadece nefes alan bir ölüyüm. Çok nadir evden dışarı çıkıyordum ve Çınar bile artık bana acıdığını gizleyemiyordu.
Mete...
Düşündüğüm tek şey ondan nefret ettiğim!
Acaba ben burda onun yüzünden ölürken o Amerika da ne yapıyordu?
2 Hafta Sonra
Israrla çalan zil yüzünden ağır ağır aşağı inmeye başladım. Gelenin Çınar olduğuna öyle eminim ki. Tam olarak 4-5 dakika sonra kapıyı açtım.
"Günaydın aylak"
Yine mi aylak dedi? Off nedenini soramayacak kadar yorgun ve bitkin hissediyorum.. Kapıyı aralık bırakıp salona doğru ilerleyip en rahat koltuğa uzandım.
Gelmesi de fazla uzun sürmedi zaten, uzanmama aldırmadan oturabildiği kadar yanıma sıkışmaya çalıştı.
"Ama sana güzel bir haberim var aylak prensesi"
Aylak prensesi? Bu bile beni konuşturmaya yetmedi..
"Mete geliyor"
"Ne!"
"Bakıyorum da bu seni konuşturmaya yetti"
"Nasıl yani?"
"Konuşmuyordun ya"
"Ne yani beni konuşturmak için mi bunu dedin?"
"Evet"
"İnanamıyorum sana Çınar! İnanamıyorum!" Hemen ayaklarımı kendime doğru çekip koltuktan kalktım, merdivenlere yöneldiğimi anladığında
"Ne oldu şimdi" dedi
"Senden de nefret ediyorum, senden bile" kısık bir sesle söylememe rağmen duyduğuna eminim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
U-KA-LA
RomanceBence her şeyin en kötü yanı onu kaybetmem değildi. Kendimi kaybetmemdi.