"İmge, biliyorum çok sıkıcı olacak. Sorular sorulcak, imalı bakışlar atılcak, biliyorum zor olduğunu ama benim içinde katlanabileceğini umuyorum." Kapının önünde yaklaşık 15 dakikadır beni ikna etmeye çalışıyordu. Ve bu son söyledikleri.. İkna olmamı sağladı.
"En fazla 1 saat Mete" dedim ve sarıldık. Arabaya doğru ilerlerken nelerden konuşabileceğimizi düşünüyordum. Umarım hemen biterdi..
Arabayı sürmeye başladı.
"Nereye gidiyoruz" diye sordum çünkü bilmediğim başka evleride olabilirdi.
"Zekeriyaköy" ilk gittiğimiz evdi..
İçimden bir ses Mete'nin bu evi çok farklı sevdiğini söylüyordu.
• • • • •
"Babanın adı neydi ?"
"Selçuk ve amcam daa.."
"Bora" dedim ve
"İyisin iyii" diye bir cevap aldım. Arabada oturup hazır olmamı bekliyorduk. Evin tam olarak önünde olmayışımız da oldukça iyiydi..
"Şimdi, nelerden konuşucaz ki?" diye sordum, belki biraz konuşsam vazgeçerdi ha?
"Yani, nasıl tanıştığımızı sorabilirler, derslerini sorabilirler.."
"Hmmmm bu konuda oldukça tecrübelisin bakıyorum.. Daha önce kaç kızı ailenle tanıştırdın?" hafif bir gülümseyişle elimi tuttu.
"İlksin" dedi. Çok saçmaydı ama gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum.
"İmge, Hadi gidelim artık, bak söz veriyorum çok fazla sıkıldığın zaman gitmemiz gerektiğini söylicem."
"Tamam" dedim ve kendime küfürler ederek çıktım arabadan. Benden birkaç saniye sonra da o...
.
.
.
Ne çabuk gelmiştik? Mete tam zile bastıktan sonra elimi tuttu, şuan daha güçlüydüm.
"Ben de ilk defa bir sevgilimin ailesiyle tanışıcam" demem gülümsemesine sebep oldu.
Kapıyı geçen günkü kişi açtı.. Adı neydi? Nuran mıydı Nermin miydi?
"Hoşgeldiniz" dedi büyük bir gülümsemeyle ve Mete'mle ben de tebessümle cevap verdik.
"Babamlar nerde?" diye sordu Mete
"Salonda oturuyorlar Çınar ve Bora Beylerle" demek çınarda burdaydı.. Off ne yapıcam ben?
.
.
.
"Annemi ve babamı geçen yaz bir trafik kazasında kaybettik." Mete'nin babasına, amcasına ve Çınar'a kendimi anlatıyordum. Ve son lafımla herkesin gözleri dolmuştu. Koca adamlar ağlamazdı öyle değil mi?
"Üzgünüm imge, bu durum oldukça zor olmalı ve acı. Zaten bahsettiğimiz acının benzerini buradaki herkes yaşadı."
Konuşan Selçuk Bey'di "evet" dedim ve akmak üzere olan gözyaşlarımı silmeye çalıştım.
"Eeee, bu kadar üzüntü yeter. Zaten İmge'ye birkaç sürprizim var, gitmemiz gerekiyor" dedi sevgilim ve elimden tutup beni ayağa kaldırdı.
"Eee, ben tanıştığımıza çok memnun oldum, iyi günler" dedim ve arkadan gelen 'iyi günler' yanıtlarını da duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
U-KA-LA
RomanceBence her şeyin en kötü yanı onu kaybetmem değildi. Kendimi kaybetmemdi.