U-KA-LA

Love Story

Eve gider gitmez üzerimi çıkardım. Lacivert pantolonumu ve sarı tişörtümü giydim. (evet Fenerbahçeliyim) Telefonumu alıp son aramalara baktım. Oradaydı işte. Mete'nin numarası. Bir dakika! Ben onunla konuşurken kekelemiş miydim? Evet, üstelik bide bana gülmüştü. Ama çok tatlıydı...

Aptal aptal gülümserken numarayı kaydet'e tıkladım ve adını U-KA-LA diye kaydettim. Asıl ukala olan oydu!

Bence gerçekten de bana karşı bir şeyler hissesiyordu çünkü bunu Çınar'da anlamıştı. Hem de bugün ben ona gitmeden o bana geldi... Acaba ne zaman arayacaktı.. Ya da arayacak mıydı?

Bir an için ben onu aramayı düşündüm ama vazgeçtim. Onu istediğimi bu kadar belli etmemeliydim. Beklemeye başladım.

•

•

•

Hâlâ bekliyordum. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Yatağıma uzanıp telefonumu hemen yanımdaki masanin üzerine bırakmıştım. Alıp saate baktım. Olamaz! 5 e geliyordu! Onu beklerken zaman ne de çabuk geçmişti. Acıktığımı fark ettim ve telefonumu da yanıma alıp aşağı indim.

Mete

"Sana inanamıyorum Çınar! Onunla nasıl konuşursun?"

"Bak.. Ben sadece... Onunla konuşmak aklımdan geçmiyordu ama çarpışmadan önce Eylül'den ayrılmıştım ve oldukça sinirliydim. Ben.. Sadece..."

"Ne? Söyle hadi"

"Yeter Mete! Onunda sana bi ilgisinin olduğunu anlayamayacak kadar aptal olamazsın" Sakinleşmeye çalıştım.

"Ne konuştunuz"

"..."

"Çınar, ne konuştunuz!"

"Ona senden bahsettim. Hikâyeni anlattım. Farklarımızdan bahsettim. Ve o da... Kendi hikâyesini anlattı..."

"Ne"

"??"

"Neymiş bakalım hikâyesi"

"Bak Mete.."

"Anlat!"

"Geçen yaz anne ve babasını trafik kazasında kaybetmiş, teyzesinin yanına taşınmış. Değiştiğini söylüyor! Eski İmge olmadığını.. Sinirleri alınmış bir hasta olduğunu sanıyor Mete.. Anlayamasa da çok fazla psikolojik sorunları var bence. Gözleri... Senin, o halin gibi oluyordu anlatınca.. Ara sıra gördüğüm senin o halin gibi olmuştu. Onun acısını anlayabilen tek kişi sen olmalısın. Bak. İkinizinde birbirinize ihtiyacı var."

"Neden ona beni anlattın"

"Bilmiyorum."

"Çınar! Neden?"

"Sana 'kardeşim' diyorum. Mete, o kıza bakarken gözlerin ışıldıyor. Ben sadece kardeşim mutlu olsun istedim. Ve anladım, o da seni seviyor"

"Bugün numarasını aldım. Arayıp yarınını sadece benimle geçirmesini isteyecegim."

"Sende onu seviyorsun dimi?" Soruya bak! Bazen bu çocuktan şüphe ediyordum. Bana karşı ters bir şey yapmadı ama bazen kızlarla çok fazla takılıyor. Haliylen onlar gibi düşünmeye de başlamıştı.

"Eğer en ufak bir 'hayır' imasında bulunursa sen bittin Çınar!"

"Tamam, onu seviyorsun yani?"

Evet, seviyorum. Ama bunu, şimdilik kimse bilmemeliydi.

İmge

Gerçekten acıkmıştım ve dolaptaki yemeklerden yedikten sonra televizyon izlemeye başladım. Onu unutmuştum. Aramamasını unutmuştum.