Multimedia :Yağmur 'un elbisesi💜Dersler yüzünden hızlı bir şekilde bölüm yayınlayamadığımın farkındayım. Beni anlamanızı rica ediyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Ayrıca destek olanları gördükçe çok mutlu oluyorum. Teşekkür ederim. Sizleri seviyorum💜
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
Kulaklarım duyduğum şeyi doğru mu duymuştu? Ne zaman evleniyorsunuz? Yankı ona ne söylemiş olabilir ki şimdi böyle bir soru soruyordu? Öksürmeye başladım birden. Yan tarafıma baktığımda Yankı eğlenir gibi bakıyordu bana."Yanlış anlaşılma oldu sanırım. Biz sadece arkadaşız. "
"O da olur canım. Ama böyle utanmana gerek yok ki, "Anlaşılan Gönül Hanım vazgeçmeyecekti. Durumu kurtarması için Yankı 'ya baktım. O ise gayet rahat bir tavır sergileyerek "Sevgilim çok utangaçtır anne. İstersen bunları sonra konuşun. Bizim de gitmemiz lazım. "Dedi. Ama Gönül Hanım memnun olmayarak homurdandı. "Ne zaman gelirsiniz? "
"En kısa zamanda. Üstelik buradan çıkıyorsun. Yine eskisi gibi beraber olacağız. "Kalktı ve saçına bir öpücük kondurarak sarıldı. Ben de onunla birlikte kalktım. Artık gitme vaktiydi. Sarılsam mı bilemediğim için birkaç saniye öyle kaldım. Ama Gönül Hanım çoktan kollarını açmış sarılmamı bekliyordu.
"Gelsene buraya deli kız. "Düşünmeden kollarımı ona doladım. Sarı uzun saçları sıkı bir at kuyruğu şekilde toplanmıştı. Genç sayılabilecek yaştaydı. Ve yemyeşil gözleriyle kusursuz ve yenilmez imajı çiziyordu. Onunla tanıştığım için gerçekten mutlu olmuştum. Nedenini anlamasam da. Ayrıca bu rehabilitasyon merkezinde neden olduğunu da Yankı 'ya sormam gerekiyordu. Böyle güçlü bir kadın en fazla ne yaşabilir ki? Kendimizi dışarı attığımızda havada yağmur kendini belli edercesine bulutlarını gökyüzüne dizdi. Ellerimi ceplerime koyarak Yankı 'ya baktım. Herhangi bir şey söylemesini bekliyordum. En azından kısa bir açıklama. Bakışlarımı fark ederek kolumdan tutup çekiştirdi. "Bana öyle bakma cadı. Evde anlatırım. "
Birden gözlerimi kocaman açarak "Ev mi? "Dedim.
***
Elimdeki bardağın kulpunu tutarak nescafemden büyük bir yudum aldım. Yankı'nın evine geleli henüz yarım saat olmuştu. Ve karşılıklı oturmuş kahve içiyorduk. İlk başta endişelenip korksam da şu an yavaş yavaş alışıyordum. Fazla korkulacak bir tarafı yokmuş. O da herkes gibi mütevazı bir evi ve hayatı olan bir adamdı. Bizden ne farkı olabilir ki. Evine gelecek olursak... İki katlı muhteşem bir villaydı. Mobilyaların rengi siyah, gri ve beyaz üçlemesinden oluşuyordu. Kasvetli ve karanlık bir havası olduğunu ilk bakışta anlamıştım. Onun karakterine oldukça uyum sağlayan bir evi vardı. Tamam şöyle bir düşününce pek mütevazı değildi. Kabul ediyorum. Sonra niye geldiğimi hatırlayarak tek kaşımı kaldırdım."Annen neden orada kalıyor? "
Elindeki bardağı önümüzde duran büyük sehpaya bırakarak arkasına rahatça yaslandı. "Fazla bilgiye gerek yok. Kısa keseceğim zaten. Babam yüzünden orada. "
"Baban mı? "
"Evet. Babam annemi hep üzerdi. Küçüklüğümden beri. Kumar, şiddet, içki... Annemi oraya vermekten başka çarem kalmamıştı. "Sesi sonlara doğru fısıltıya dönüşmüştü. İçimde bir burukluk hissettim o an. Annesiz yaşamak, onsuz büyümek nedir iyi bilirdim. Ölmemiş olabilir ama onun da eksik bir yanı vardı. Kalkıp yanına oturdum ve kollarımı ona doladım. Yaptığım hareket onu birkaç saniyeliğine şaşkınlığa uğratsa da umursamadım.
"Ben hep yanında olurum. Anneni de oradan çıkartırız. Üzülme olur mu? "Yüzümü göğsüne bastırmış sımsıkı sarılıyordum. Ellerini saçlarımda hissettim bir an. "Bu kadar masum olma. Böyle yaptığın zaman kendimi tutmakta zorlanıyorum. "Dediğini şeyi anlamamıştım. Gözlerimi kırpıştırarak baktım. Anladığımda ise yanaklarım kızarmıştı." Eve gitsem iyi olur. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Fısıltısı
أدب المراهقينAşk hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı... Yağmur, daha küçük yaşlarda annesini gözleri önünde öldürülürken görmüş, bir parçası hep eksik olarak büyümüş bir genç kız. Babasının işi yüzünden İstanbul'a taşınırlar. Yeni bir hayat, yeni bir okul ve yeni...