Bir laf vardır bilir misiniz?
Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz diye...
Benim kılavuzum da Jongin ve saz arkadaşları olduğu için şu an nezarethanede oturuyorum.
Evet yanlış duymadınız ya da okumadınız her neyse.
Bizim salakların birbiriyle atışmasını izliyorum.
Baekhyun: Devede de boy var ama işte bir boka yaramıyor.
Chanyeol: Sus be çok bilmiş!
Baekhyun: CHANYEOL!
Chanyeol: Hiklisin hiyitim.
Luhan: Kafasız herif ben sana demedim mi bulaşma elin adamına diye. Hiç dinleme sözümü zaten kimim ki ben?
Sehun: Hayatım çocukların yanında ayıp olmuyor mu?
Luhan: Siktirtme bana çocukları.
Sehun: Timim hiyitim.
Jongin: Sen bir şey söylemeyecek misin bebeğim?
Ben: HAYIR!
Jongin: Piki hiyitim.
Bu arada kafanızda canlandırmadıysanız diye söylüyorum nezarethane dar olduğu için Jongin, Chanyeol ve Sehun'u karşımızdaki erkekler nezarethanesine; onlara göre daha ufak tefek olduğumuz için bizi de onların karşısındaki kadınlar nezarethanesine tıktılar.
Ne bok işiniz var lan orada diyen olursa diye anlatıyorum.
Biz akşam her zamanki gibi iş çıkışı bizim yerimizde oturduk.
Bu arada kafenin adı gerçekten Bizim Yerimiz.
Adamlar kendilerini pazarlamada iyiler abi şimdi. Neredesin, bizim yerimizdeyim. İnsana ister istemez aitlik hissi veriyor bir süre sonra oradan kopamıyorsunuz.
Neyse...
İşte her zamanki gibi havadan sudan, gün içinde ne bok yediğimizden, tatil gününde ne yapmamız gerektiğinden falan bahsediyorduk.
O ara Baekhyun'un bir yere uğraması gerekti Luhan ve bana "Siz de benimle gelsenize hava almış olursunuz" dedi. Hiç gidesim olmadığı için ayaklarımı önümdeki masaya uzattım ve gelmeyeceğimi hareketlerimle belli ettim.
Benimkiler kafeden çıktıkları gibi yanımdaki öküzler hemen arkalarından dedikodularını yapmaya başladılar.
Chanyeol: Oğlum Baekie bana vermiyor yaa.
Sehun: Al benden de o kadar oğlum. Luhan da bana koklatmıyor.
Ben: Ne vermiyorlar, ne koklatmıyorlar?
Chanyeol ile Sehun yüzlerinde öyle bir ifadeyle bana döndüler ki kabız olmuşken gülmeye çalışır bir yüz ifadesiyle "E he he şey, tamam, aynen ondan, anladım devam edin siz" diyerek sırıtmaya başladım.
Baekhyun ve Luhan Falcı Bacı muhabbetinden dolayı hala bozuk atıyorlarmış bunlara.
Biz bunları kendi aramızda konuşmuştuk. Baekhyun'un annesi "Göster ama elletme" demiş, Luhan'ınki direkt "Verme oğlum" demiş.
Fark ettiniz değil mi? Baya rahat ailelerimiz var.
Jongin ile ben sevgili olsak annem yani Bayan Kim muhtemelen şey derdi:
" Üzme oğluşum benim kara kuzumu, ver ne istiyorsa."Babam yani Bay Kim ise şey derdi:
"O proteinsize günahını bile verme oğlum. Bırak burnu sürtsün eşeoğlu eşeğin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friends+1
Fanfiction-BU HİKAYE ALGILARINIZLA OYNAYABİLİR!- "25 yaşına geldim, benimle yaşıt olmasına rağmen boyu uzun, aklı kısa, çocuk ruhlu biricik "arkadaşıma" çocuk bakıcılığı yapıyorum. Peki bundan şikayetçi miyim? Yio, ben işimi seviyorum ve size bir sır vereyim...