Yuh bölüm adı Manas Destanı'ndan uzun olmuş...
F+1 ile birinci yılımız kutlu olsun o zamansa 💃
Minnak bir sürprizim olabilir de olmayabilir de 😇
°•▪•°
Hayatta en nefret ettiğim şeyi anlatmakla başlayayım diyorum. Boksal durumlardan midesi bulananlar için liliş'e söyledim *** şöyle ayıracak, orayı okumayıverin siz de bu kısmı.
*** Şimdi böyle çok sıkıştınız tamam mı? Koşarak tuvalete geldiniz, gelen de büyük arkadaşınız hani öyle lisedeki gibi pisuvara falan da sıçamıyorsunuz. Bütün kapılara tıkladınız dolu, sondaki tuvalet boş bir mutlulukla içeri girip bir bakıyorsunuz ki birisi kol gibi yatırmış, temizlemeden gitmiş.
Şimdi girseniz olmaz, ben sadece küçüğümü yapıp çıkacağım deseniz hade len ordan sen kimi kekliyon olur. Ama başkasının bokunu temizlemek de istemezsiniz. ŞEY, ÇÜNKÜ NEDEN İSTEYESENİZ Kİ???
Tuvalete mecburi girersiniz hemen sifonu çekersiniz, bir de bir yandan bağıra bağıra küfür edersiniz ki yan tuvalettekiler buradaki böbrek bırakma şovunu sizin yapmadığınızı anlasın. O sıçıp bırakıp gidenin tuvalet eğitiminden golgi cisimciğine kadar küfür edip fırçayla bir de güzel orayı temizlersiniz ağla/yarak, sonra da kazağınızı burnunuza kadar çekersiniz. En son nefesinizi tutarak işinizi halledersiniz.***
İşte ben de zannediyordum ki hayatımda en nefret ettiğim şey buymuş. TA Kİ BUGÜNE KADAR!!!
An itibariyle hayatta en nefret ettiğim şeyin onsuz kalmak olduğuna karar verdim. Tabii bugüne kadar hiç başıma böyle bir şey gelmeyince bilememiştim. Benim biricik salağım ne yaparsam yapayım beni asla bırakmaz sanmıştım.
"Baekhyun?"
"Ne var lan?"
"Beni bırakıp gitmemiştir değil mi?"
"Saçmalama oğlum, o ayı kendi götünü sana toplattıran insan, hem üşengecin de tekidir hayvan oğlu mal. Kısaca birazdan girer şu kapıdan içeri, çay yok mu çay der."
Camın önünden aşağıdan geçen insanların kafasına tükürüyordum ve yağmur yağıyor sananlara inat bunu yapıyordum, çünkü şu an çok üzgündüm ve aklımı dağıtmam gerekiyordu.
"Ya hayır anlamıyorum abi. Nasıl saatlerdir ulaşılamaz?"
Koşarak Chanyeol'ün üstüne atladım ve kafamı yanından beri suratının önüne koyarak sordum.
"Bana bak lan kepçük? Bu salak kendini Han Nehri'nden falan atmış olmasın?"
Chanyeol kafama bir tane vurduğunda yere düştüm. Lan zürafa öyle vurulur mu? Al işte gitti bütün nöronlar sanki çok varmış gibi!
"Salak salak konuşma lan salak. Seninki Han Nehri'nden değil anca Nah Nehri'nden atlar."
Çok doğru söylüyordu, benim bir tanemin canı kıymetliydi ve yaşamayı seviyordu. Ama ya her şeyden vazgeçtiyse?
"Lan Luluş bu salak Namsan'dan aşağı sallandırmasın kendini?"
Kafama yediğim ikinci bir şaplakla tekrar önüme döndüm ve azar işittim, ya neden kimse beni anlamıyordu?
BEN ONSUZ NE BOK YERDİM BU HAYATTA?
"Polisi aradınız mı?"
"Aradık kanka."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friends+1
Fanfic-BU HİKAYE ALGILARINIZLA OYNAYABİLİR!- "25 yaşına geldim, benimle yaşıt olmasına rağmen boyu uzun, aklı kısa, çocuk ruhlu biricik "arkadaşıma" çocuk bakıcılığı yapıyorum. Peki bundan şikayetçi miyim? Yio, ben işimi seviyorum ve size bir sır vereyim...