Kaptan pilotunuz liliş (bakın liliş diyorum lily değil) sözünü tuttu ve bombe bir bölümle geldi, yani ona sorarsanız size öyle der :D
Kemerlerinizi sıkıca bağlayın ve bölüm sonunda buluşalım olur mu :*
*•▪•*
Her şey ancak bu kadar boka sarabilirdi...
Çok güzel bir başlangıç yaptım değil mi? Bence değil çünkü.
25 yıllık hayatımın en bok çukurundaki dönemindeyim ve şu an bana sıkı sıkıya sarılmış bir Jongin ile parmaklarımın arasında çevirdiğim yüzüğe hipnoz olmuşçasına bakmaya devam ediyorum.
İzin verir misiniz, vermez misiniz bilmem ve açıkçası bu gram umrumda olan bir şey degil. Şey, çünkü artık biliyorsunuzdur beni, takılmam ben böyle şeylere...
Birkaç zaman geriye gidip anlatacağım şu anki durumumuza kadar olan her şeyi. Bazı yerleri komik, bazı yerleri değil artık siz karar verirsiniz ya da vermezsiniz.
Her şey başta çok güzeldi benim açımdan, sonunda beni her halimle (?) seven kişiyi bulmuştum, bütün nazımı- niyazımı çeken, beni her şeyimle kabul eden ki buna ailem, şu an saçlarını okşadığım Jongin'im ve diğer arkadaşlarım da dahildi.
Ailemle de tanıştırdım sevgilimi, çok da sevdiler kendisini, özellikle de babam bayıldı ona. Gelinim de gelinim diye ağzından düşürmez oldu. Annem de çok sevindi, sonunda en azından birimizin mürüvvetini göreceği için ama yine de söylenir durur.
"İyi kız hoş kız da benim kara kuzum ondan daha iyi süt oğlum" diye.
Ah anacım ah. Ben senin oğluna en başında açık kapı bırakmıştım, girseydi o kapıdan içeri, ondan başkası olmazdı belki de kim bilir? Ama ağzından benim adımı düşürmeyip güzelim, yavrum, bebeğim deyip bana telefonundan bak Kyungie şu kızı beğendim, buna yürümeyi düşünüyorum demeyecekti.
Biz Jongin ile arkadaş olduğumuzdan beri Jongin çorap değiştirir gibi sevgili değiştirmişti ve bu süre boyunca hayatında ben de bulunuyordum, benim de kendi yoluma bakmam gerekiyordu.
Baktım da. Ayrıca ne kadar kızarsanız kızın pişman da değilim, çünkü bunların yaşanmasına ve kötü şeylerin olmasına da ihtiyacım vardı.
Çünkü sikeyim ki kimsenin hayatı dört dörtlük gitmez ve kötü bir şeyler elbet olur, ki siz bir şekilde hayatınızda olan güzelliklerin ve iyiliklerin de farkına varabilesiniz.
Neyse nerede kalmıştım? Heh hatırladım. Başta her şey çok güzeldi, sırf Jongin'e inat olsun diye bir yola baş koymuştum ve bu yolda sevgilimi bulmuştum.
Hayatımın aşkını...
... ya da öyle sandığım kişiyi...
Hatırlıyorsunuz değil mi? Bir gün biz Jongin ile biraz tartışmıştık da sonra Jongin evine gitmişti, ardından ben gitmiştim ve dizlerime yatırmıştım da saçlarını sevmiştim şarkı söylerken. Sonra benim kız arkadaşım ve onun en yakın arkadaşı girmişti açık bıraktığım kapıdan içeri.
O kapıdan giren ikinci kız da Jongin'in kalbinden içeri girmişti ve ben ilk defa Jongin'i böyle gördüğüme dair size yemin edebilirim, diğer kız arkadaşlarını da sevmiştir eminim ki ama bu kıza karşı daha farklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friends+1
Fanfic-BU HİKAYE ALGILARINIZLA OYNAYABİLİR!- "25 yaşına geldim, benimle yaşıt olmasına rağmen boyu uzun, aklı kısa, çocuk ruhlu biricik "arkadaşıma" çocuk bakıcılığı yapıyorum. Peki bundan şikayetçi miyim? Yio, ben işimi seviyorum ve size bir sır vereyim...