Yakın tarihin şairlerinden ve dil encümeni azasından merhum Samih Riafat'ın şu sözleri,bu sırrı oldukça ifşa eder:
Ezelden aşıkım men Muhammed Mustafa'ye
Feda olsun hayatım bütün Al-i aba'ye
Acır bi şübhe anlar,bu ruh-i bi neva'ye
Kabul etsin erenler,kul oldum Mürteza'ye
Ne sabrım kaldı artık ne aram-ü kararım
Hüseynin ateşile yanar kalb-i nizarım
Tutar eflaki her şeb figanım,ah-ü zarim
Revandır(sıl-i eşk)im fezay-i Kerbela'ye
Kehi nisyan edersem ne var?Savm-ü salati
Unuttum ehl-i beytin gaminden kainatı
Olur elbet müsadif,nigah-i iltifatı
Ali'nin,ruz-i mahşer,hazin bir aşinaye
O müminlerle zahid! sen ol cennette hurrem
Ki nesl-i Mustafa'yi kılar pamal,matem
Kolunda harz-i (Yasin),dilinde ism-i azam
Salar tiğ-i adavet,sudur-i (Hel eta)ye
Budur (Samih)niyazım erenler serverinden
Bana bir (cür'a) sunsun şerab-i kevserinden
Görüp resmi süluki Horasan erlerinden
Karin oldum hakikat yolunda evliyaye
Görüyorsunuz,Samih Rifat,Hüseyin için her dem,her gice ağladığını,Hüseynin gaminden kainatı unuttuğunu söylüyor ve:
Varsın diyor,o müminlerle zahidler birlik olsunlar,cennette hürrem yaşasınlar..Öyle müminler ki:Diller ile ism-i azam okudular,kollarına da (Yasin)suresini muska gibi taktılar.Fakat Ali'nin evladına kıydılar..Hanedan-ı ehl-i beyti matemlere boğdular...Onların bütün şereflerini ayaklar altında çiğnediler..İlahiri.Samih Rifat merhum gibi,bütün Bektaşiler de Hüseyini severler amma,bunu pek açığa koymak istemezler.Gerçi,ara sıra ağızlarından:
Döğünüp taşlar ile sinemiz olsun alkan.Gibi feryadlar dökülürse de,bunu ancak Muharrem ayı girince açıklarlar.
Onların,Muharrem girince matem işini açığa döküşlerinin sebebi din gayreti güttükleri içindir.Böyle yapmalarında iki şık vardır:
1_Muharrem girince,matemler ile herkese Hüseyini hatırlatmak;
2_Hüseyini yalnız bu ayda sevip anıyorlarmış,hissini vermek,
Halbuki,hiç te öyle değildir:
Onlar,Hüseyinsiz biran bile yaşayamazlar..Hiç bir veçhile onu kalblerinden çıkaramazlar..Eğer,cüz'i bir ihmal yüzünden unutacak olsalar,derhal hatalarını idrak eder,gizlice tezarru niyazı yapmağa başlarlar.
Tezarru tercümanlarının şekli de şöyledir:
Bism-i Şah...Allah Allah...
Hata ettim suçum affeyle ey Şah
Bihakk-ı Mustafa ve Ali dergah
Şehid-i Kerbela sırrı hakkiçün:
Zalemna,Rabbena,estağfurullah!
Ber-Cemal-i Muhammed Kemali İmam Hasan ve İmam Hüseyin Ali Ra Bülende Salevat.