Dört kapı demek:(şeriat;tarikat,marifet,hakikat)kapıları demektir.bunların tefsiri üzerinde çok uğraşanlar ve yorulanlar olmuştur.Ehli tesavvuf (şeriat:alemi nasut;tarikat;alemi ceberut ;marifet:alemi melekut ;hakikat:alemi Lahut' dur demişler.
azaya benzetenler olmuş (şeriat:göz;tarikat:kulak;marifet:ağız;hakikat:burun) gibidir demişler.dört unsura da benzetenler olmuş (şeriat: yel ; tarikat;ateş;marifet:su;hakikat:toprak) gibidir demişler.
Bektaşiler ise :( şeriat;anadan doğmak ;tarikat:ikrar vermek;marifet;nefsini bilmek;hakikat;hakkı kendi öz vücudunda bulmak)dır diye inanmışlardır.buna birde asri mana verirsek iyi olur: adem babamızdan hazreti Muhammed'e kadar nebi ve Mürsel Namil'e bir çok şeriat sahibi peygamberler geldi geçti . bu (şeriat devri) idi. Muhammed ali dünyaya gelince şeriat yine devam etmekle beraber (tarikat kapısı) da açıldı.birçok keramet gösteren veliler zuhur etti . bu da kemal devresini zamanımıza kadar yaşadıktan sonra kapandı bitti.içinde bulunduğumuz asra da (marifet devri )diyebiliriz: denize dalıyor havada uçuyor dünyanın öbür ucundaki insanlarla evimizde imişiz gibi konuşup duruyoruz.binaenaleyh daimi bir sulhu selametle beşeriyetin refah ve saadete kavuşacağı bir günün geleceği de sezilmektedir ki bu devreye de (hakikat) adı verirsek hiçbir hata olmaz sanırım.