Bir çocuğun çember çevirmesi,nasıl aşk kamçısının hızıyle oluyorsa,bir büyüğün tavla başında düşeş,dübeş diye zar sallaması da kezalik onun kartlaşmış aşkından başka bir şey değildir.Bir annenin,çocuğunu gürbüz yetiştirmeye çalışması,gece gündüz onun üzerine titremesi,bir aşk ve şefkat mahsulü olduğu gibi,diğer bir günahkar annenin de kırığından kazandığı piçini kendi eliyle boğması veya sokak ortasına fırlatıp atması,kezalik kötü kullanılan bir irade ve aşk hızından başka bir şey değildir.Bir talebenin,okuluna bağlanarak derslerine İyi çalışması,diğer bir tembel çocuğunda mektepten kaçarak sokaklarda serseriyane dolaşması,aşktan başka ne ifade edilebilir? Aşk,bazan,İsa gibi,ölüye can verip diriltir,bazan diriyi öldürtüp şaki ve katil olur.
Bu misalleri istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz.Alınan terbiyeye göre,İyi veya fena kullanılan her irade,heran,bir çeşit aşk küpüne dalup çıkmaktan başka bir şey değildir.Birbirine zıt,bu iki irade kuvvetinin kabul ettiği renklerden hangisi daha göz alıcı olursa insanlık o tarafa meyleder,o tarafın çoğunluğuna sebeb olur.Elbette ki,çoğunluğu kazanan taraf da,beşeriyetin ila veya imhasına savaşır durur.
Yukarıdaki yazılarımızla,aşkın iyimserlenen, kötümserlenen iki tarafı olduğunu belirtmiş bulunuyoruz.Bunun birine (hakiki aşk),diğerine (mecazi aşk) diyorlar.Mecazi aşka(aşkı himari)diyenler de var.Yani,eşeğin aşkı.Eşeğin şehveti,dünyadaki bütün mahlukattan daha haşin,daha şiddetli olmasından kinaye bütün aklını,fikrini şehvete kaptıranlara bu adı takmışlardır.Bu böyle olmakla beraber;(Allahı bilmenin yolu)insanın,nefsini bilmesine vabeste olduğundan,meleklerden daha yüksek bir meziyete maliktir.Çünkü,meleklerde(nefis) yoktur.
Şairin biri:İnsan melek olsaydı,cihan cennet olurdu!
Demiş amma,bu sözü yanlıştır.Çünkü,insan yaratılış itibari ile,meleklerden çok daha ali bir haslete malikdir.İnsan öz vücudunda Hakkı bulur:Enel'hak der.Her yerde Hakkı görür.Entelhak der.Fakat melekler bu sözü diyemez.Melekler insanların hadimidir.Melekler de,bütün mükevvenatı alem gibi (adem)olmak telaşına düşmüşlerdir.
Bir şair:
Alemde meşhud olan bu devran
Tekamül içindir kemale doğru
Her nokta cevval her zerre raksan
Uçup giderler visale doğru
Demiş ki,pek doğrudur.Bu kemalden,tekamülden kasdedilen mana(insan) olmaya özenmektir.Fakat,hakiki insan.Temiz ve noksansız insan!
Niyaziden:
(Adem)liği her kim bulduysa odur Adem
Yoksa görünen suret bir gölge imiş ancakŞurasını işaret etmeliyiz:Dünyada hiç bir fert yoktur ki (aşkı mecazi)silindiri altından geçmiş olmasın.Yalnız,bundan(Ehli Beyti Muhammedi)müstesnadırlar.Kuran bunların tahir ve masum olduklarına şehadet etmektedir.Bizim sözümüz,kendimiz gibi beni adem olanlar içindir.Demek isteriz ki,insanlık,behemehal bu belaya sataşmış,her ferd bundan ağzının tadını almış,ihtiyarlayınca çöküp gitmiştir.Kimiside daha erkence aklını başına toplamış,yakasını bu kötü haletten sıyırarak sıvışıp kaçmış,ciddi insanlığı kabul etmiştir.Böyle olmanın haberleri ve haber vericileri vardır.(İlhami)nin nefesinden aldığımız şu bir kaç beyit,buna misaldir:
Heva vü heveste mecazi aşkda
Bu dünya gözüme Leyla göründü
Tarikat pirine ikarar vereli
Erenler cümleden ala göründüOynadım dünyayı zarar eyledim
Babı marifette karar eyledim
Yaptım divarımı hisar eyledim
Bürcü bedenleri bala göründü
Rakibler elinden zehirler yuttum
İçtim aşk şarabın sırrı sır ettim
Muhammed Ali'nin damenin tuttum
Himmeti var olsun Mevla göründü
Ervahlar nur iken (Bezmi Elest) de
Hitabı ezelde kulağım sesde
Can cesede geldi girdi kafesde
(La)yi terkeyleyip (illa) göründü
İlla ahiri...
Şairin bu sözü gerçi bir (nassi kaati) değildir amma,yalan söz de değildir.Bu gerçek söz,bize açıklar ki,mecazi aşktan hakiki aşka dönmek fırsatı her zaman elimizdedir.Bu,bizim hüsnü niyetimize bağlıdır.(Niyet) hakkında peygamberin iki hadisi vardır.Türkçelerini gösterelim:
1-İnsanların amelleri,kendi niyetlerine bağlıdır.
2-Müminin niyeti,amelinden hayırlıdır.
Kuranda bunu teyid eder.Türkçesi:Allah,ihsanla amel edenlerle beraberdir demek olur.Aşk bahsine son verirken,(Mir'atül'mekasid) de buna dair gördüklerimizi,hulasaten şuraya iliştirelim:Aşk,insanda (cezbe)yaratır.Cezbe demek aşıkın iç yüzü ihtiyarsız olarak hakka meyletmesidir.Cezbei hak dan Murad aşktır.Bunun haslığı,harareti olduğu için,ateş gibi insanın içersini yakar.Aşkla bir lahzada hasıl olan mana (mücahede) ile nice yıllarda hasıl olmaz,zira mücahede de incizabdenilen çekicilik yoktur.Cezbe,bir (iksir)dir,itibarsız bir bakır,bununla halis altın olur.Dünya dolusu altını olan,elbette bakır olandan daha zengin,daha itibarlıdır.Bu sebepten (müntehi)lerin ettiği biricik zikir,(müptedi)lerin,(mutavassıt)ların nice yüz bin kere zikrinden daha faziletli ve daha sevaptır.Onların uykuları,nefes almaları bile zikir ve ibadettir,zira hakikat iksiri,gizli alemden cana gelir,oradanda cisme nüfuz edip vücudun cümle azasına ve kuvvasına tesir eder.Halis altın yerde çürümediği gibi onların temiz cesedleri de yerde çürümez,bu rütbenin sahipleri başkaları ile kıyas kabul etmez diyor ve:
Aşk'dır şol cezbe kim,ta alemi lahute dek
Şehberi mana olup kuvvet verir murgi dile
Beytini okuyor ve uzun uzadıya aşktan,cezbeden bahşettikten sonra (aşık,atlıdır,zahid piyadedir)diye bir hükme bağlıyor.Zavallı zahidlerin nedir bu çektikleri?Tabağın sevdiği deriyi,yerden yere çarptığı gibi veya (vur abalıya)fehvasınca,muharrirlerden hücum,Bektaşi ve Alevilerden hücum...Acıdım zahidlere doğrusu!Şu maruf mısra ile buncağızları ben bari, bir kerecik olsun müdafaa edeyim:Atarlar sen ki elbette,direhti meyvedar üzre!