~18~ DOKTOR

1.3K 331 112
                                    


Keyifli okumalar...
Oy ve yorum yapmayı unutmayın

Nefesim boğazımda kaldı, güç bela yutkundum  ve yanları açık olan kabine baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nefesim boğazımda kaldı, güç bela yutkundum  ve yanları açık olan kabine baktım. Sert esen rüzgar üzerime bastı ve gökyüzünde toplanan bulutlara sitemkar baktım.

"İhtimal demiştin. Belki yağ..."

Sözümü bitirmeme bile müsade etmedi ve o ihtimal beni buldu.
Su damlaları etrafa saçıldı, ruhuma kesik atan camlar gibi. Yağmur, hiddetli bir şekilde yağıyordu ve beni daha fazla bu köşeye kıstırmak için bulutlar birbirlerine çarpıyordu.
Mavi ışık gökyüzünde parlıyor, süratle kayboluyordu. Gök, kanatları olan bir kalbin, göğüs kafesini ikiye ayırması gibi gürlüyordu.

Bana giydirilen ceketle dikkatimi Buğra'ya verdim. Buğra'da benim gibi titriyordu.
Yüksekten gerçekten de korkuyordu.

"Cekete iyice sarıl."
Komutuna uydum, uymasan da yapacak pekte bir şeyim yoktu.

"Korkma Buğra. Sakin ol, birazdan arızayı giderirler." Dedim sakinleştirmek amacıyla  ama beni kim sakinleştirecekti. O da bunu anlamış gibi naif sesiyle bana telkinlerde bulundu.

Saçlarım ıslanırken yüzüme damlayan suyu elinin tersiyle sildi ve bedenini bana siper etti.
Kollarının arasına bir bebek gibi aldı.
Kafamı göğsüne yasladım ama yağmur aşırıya kaçmıştı. Ne kadar siper etse de vücudunu  önemi yoktu. Sırılsıklam olmuştuk.

"Ne kadar dayanabilirsin?"

Sesindeki korku sırtıma bir yük gibi bindi, kollarında ne kadar küçülebilirsem o kadar küçüldüm.

"Dayanamam"

Sesim yağmur sesinden duyulduğundan bile emin değildim. Tenim, dikenli bire tele sarılmıştı sanki. Canım çok acıyor demek istedim ama gücümü su lekeleri silmişti.
Hafif kaşınma aniden arşa ulaşmış, zirvede cildimin yarılması ile kapışıyorlardı.
Kaşısam kurtulamayacağımı biliyordum.

"İyi olacaksın, biz eve gideceğiz sağa salim.
Yaralarını hemen iyileştiririm."

Kabin tekrardan sallandı ve işler rayına oturdu. Gözlerimden ruhum çekiliyordu.
Sıkıca yumdum ve beynimi uyuşturan acıya katlanabilmek için beni karanlığa sesleyen anneme ayak uydurdum.

Tek hissettiğim beni kollarında taşıyan bir adamın varlığıydı.

                                  ••••••

Uyandım lakin tenimde hissettiğim krem altında yatan bedenim hastalıklı gibiydi.
Sesler duyuyordum, hararetli konuşan bir erkek sesi. Kirpiklerimi araladım, sırt üstü yatakta yatıyordum. Adım seslerini işittim.

"Kainat!"

Buğra'nın neşeli sesine karşılık çatallı ve iğrenç bir tonda çıkan sesimle
"Su."dedim. Kendime lanet ederek.
Beni öldürebilecek güce sahip olan bu varlığa muhtaçtım.

Gözyaşı Kesesi      Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin