Bölüm 3

1.9K 69 30
                                    

DÜZENLENMİŞTİR

##Annabeth ##

Sabah her zamanki gibi erken uyandım. İlk olarak yanımda ağzı açık Percy'ye baktım. Hem horluyor hem de ağzından salya akıyordu. Bu haliyle bile çok tatlıydı. Biraz Percy'yi seyrettim. Dün gece ikimizde iç çamaşırlarımızla yatmıştık. Yorgan karnına kadar çekiliydi. Göğüs ve karın kasları belli oluyordu. Bu Percy'yi çok çekici kılıyordu.

Uykucumu güzel uykusunda uyandırmak istemedim. Kalktım ve üstüme tişört ve rahat bir şort geçirip odadan çıktım. Sally daha uyanmamıştı. Mutfağa geçip kapıyı kapattım. Kahvaltı bugün bendeydi.

Buz dolabından reçelleri, tereyağını ve peyniri çıkardım. Patates kızartması yapmak için patatesleri soydum. Kızarttım. Mavi krepleri hazırladıktan sonra omleti pişirdim. Kahvaltı için az şey olmuş olabilir ama sonuçta doyurucu şeyler.
Percy'nin yanına gittim. Salyasız yanağından öperek onu uyandırdım. "Hadi yosun kafa kalk. Yüzünü yıka ama yıkamadan önce suratına bir bak. " dedim kıkırdıyarak.

"Sen de çok güzelsin." dedi Percy mahmur mahmur bana bakarak.

"Kahvaltı hazır. Ayrıca annenleri uyandırsan iyi olur." dedim ve odadan çıktım. 2 dakika sonra Percy, annesi ve Paul birlikte geldiler.

"Annabeth tatlım beni kaldırsaydın ben hazırladım ne gerek vardı." dedi Sally. Gülümsedim ve masaya oturdum.

Kahvaltıdan sonra Percy'le beraber Brooklyn'ne gidecektik. Bugün oraya gidecek havam yoktu. "Percy bugün Brooklyn yerine burada mı gezsek?"

"Bana uyar." dedi. Gülümsedim.

"Hadi hazırlanıp çıkalım o zaman." dedim.

"Tamam." dedi Percy.

Telefonumu alıp üzerimi değiştirmek için misafir odasına gittim. Babamdan 3 cevapsız çağrı vardı. Babamı tekrar aradım ama cevap vermedi. Yanıma ne olur ne olmaz diye kot ceket aldım.

Çıktığımda Percy çoktan hazırdı. Kapıya doğru yürümeye başladık. Durdum. "Ne oldu?"

"Çantamı unuttum." Hemen çantamı aldım ve ayakkabımı giydim. Binadan çıktık.

"Tamam ilk olarak Central Park'a gidelim. Hayır dur sinema daha iyi." dedi Percy.

"Sinema iyi olur aslında." dedim. Percy elimden tutup beni götürürdü.

Percy'i ne kadar zor da olsada aksiyon filmine girmeye ikna ettim. Mısır ve kola aldık.

Mısır ve kolalarımızı yeniledik. Sonra film salonuna girdik. Yerimize geçtik ve Percy mısıra saldırdı. Bıkkınlıkla ofladım. "Percy, ben seni hergün yemeklere saldırmaman konusunda uyarmak zorunda mıyım?" diye sordum alaycı bir ses tonuyla.

"Evagt" dedi. Kıkırdadım ve yüzünü ittirdim. Yanağından öptüm ve bende mısıra saldırdım.

Film bittikten sonra bir kafeye gitmeye karar verdik. Yolda yürürken birisi kolumu tuttu. Arkamı döndüm ve karşımda arkadaşım ve aynı zamanda sınıf arkadaşım Emma ve erkek arkadaşı Jack duruyordu.  "Annabeth." dedi Emma.

"Emma." dedim ve ikisine de sarıldım.  "Emma, Jack bu erkek arkadaşım Percy . Percy bunlarda Emma ve Jack. Aynı zamanda sınıf arkadaşların olacaklar." dedim. Percy el sıkıştı. "Biz kafeye gidiyoruz isterseniz sizde gelin. Hem beraber otururuz hem de tanışırsınız." dedim. İkiside

"Olur." dedi.

Percy, Emma ve Jack ile iyi anlaşmıştı. Bu işine yarardı çünkü bu sene Pery benim okuluma gelecekti. Sınıfta kendine arkadaş ediniyordu.

Percabeth (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin