Bölüm 20

805 60 51
                                    

Selam! Uzun zamandır bölüm ve flashback atmıyorum. Bu bölümde de flashback yazmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar. 💕

#Flashback#

Percy

Bugün annem ve Paul için büyük gündü. Evleniyorlar. Ve bizim içinde yorucu bir gün.

Sabah saat 7'de herkes uyanmış kahvaltı için hazırlık yapıyordu. Ben hariç. Herkes dediğimde zaten Annabeth, annem ve Paul. Ben odamda yatağımın üstünde oturuyorum. Hala... Annabeth az sonra gelip beni azarlayacaktı.

Nemo ve Dori'ye biraz yem attım. Ah evet Annabeth bana hediye olarak balık almıştı ve bende onlara bu adları koydum. Akvaryumu temizlemem gerekiyordu ama bunu bugün yapamazdım. Ellerimi yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra içeri geçtim.

"Sonunda kalkabildin Yosun Kafa."

"Sana da günaydın." Annabeth'in yanağından öptüm. "Yardıma ihtiyaç var mı?"

"Sen kalkana kadar hallettik merak etme."

"Güzel."

Annem ve Paul de geldiğinde kısa bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra eşyaları arabaya yerleştirip şehre yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki düğün salonuna son düzenlemeleri yapmak için gittik.

"Her şey yerinde değil mi?"

"Evet."

"İçecekler?"

"Hazır."

"Tamam." Annem emin olmak için son kez kontrol yaptı. Ardından hazırlanmak için ayrılan odaya geçti.

''Annen çok heyecanlı görünüyor.'' Annabeth masalardan birine yaslanmıştı.

''Aynen.''

Belki... Birkaç yıl sonra bizde Annabeth ile böyle olacaltık. Yani tabii ki Melez Kampı'nda yaparız düğünümüzü ama telaş ve heyecan konusunda biz de böyle olabilirdik. Gerçi Annabeth sakin olurdu ama her neyse.

"Hey! Daldın gittin yine."

"Hmm." Kolumu Annabeth'in omzuna attım. Yanağına sulu bir öpücük kondurdum.

"Percy! Nefret ediyorum şunu yapmandan!" Annabeth kolumun altından çıktı ve eliyle yanağını sildi.

"Bebeğim bu çok eğlenceli." Gülerken ellimi salladım. Annabeth elimi tuttuğu gibi ters çevirdi. "Ahh! Ama kazanan hep sen oluyorsun."

"Kimin kızı olduğumu unuttun sanırım?"

"Hayır." kolumu okşarken yüzümü buruşturdum. Konuklar yavaş yavaş gelmeye başlamıştı ve bizde Annabeth ile dışarıya çıktık.

"Tanrım daha şimdiden yoruldum." dedim.

"Bende..."

Annemin arkadaşları eşleri ve çocuklarıyla içeri girerken Annabeth ile onlara "Hoş geldiniz." diyorduk.

Çenemle annemin arkadaşını işaret ettim. Sessizce konuştum. "Ben küçükken onlara gitmiştik ve o zamanlar Emily teyze hamileydi. Sekiz dokuz aylık falan. Bende onun üstüne yanlışlıkla kahve dökmüştüm ve kadıncağız korkusundan doğurmuştu."

"Aman tanrılarım Percy." Annabeth gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"İsteyerek olmamıştı ama." Kaşlarımı kaldırdım.

"Şu arkasından gelen çocuk o mu? Yani-"

"Evet."

Annabeth başını salladı. "Benim başıma da böyle belalar açıyorsun ara sıra."

Percabeth (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin