Bölüm 23

731 41 36
                                    

Düğümümüze sayılı günler kalmıştı. Kampta kendi aramızda yapacağımız için pek bir düzenleme gerektirmesede Afrodit kulübesi düğüne kafayı takmış durumdaydı.

Bugün üç saatlik temel tasarım dersim ve iki saatlik temel matematik dersim vardı. Sonrasında kampa gidecektik. Planlarımıza göre bu gece bekarlığa veda partisi yapacaktık. İki gün sonra da düğünümüz vardı.

Percy'nin bugün sabahtan dersi yoktu. Onu uyandırmamaya özen göstererek yerimden kalktım. Dişlerimi fırçalayayıp yüzümü yıkadım. Üstüme okulda rahat edebileceğim şeyler giydim ve kahvaltımı etmek için aşşağıya indim.

Kendime biraz kaynatmak için yulaf çıkardım. Yulafım kaynarken hızlıca meyvelerini doğradım ve kendime küçük bir sandviç hazırladım. Pek hoşuma gitmese de beni idare etmesi için bir paket Nescafe açtım.

Kahvaltımı ettikten sonra çalışma odası olarak ayırdığımız odadan kitaplarımı ve defterlerimi alıp çıktım. Ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Hava hafif yağmurluydu fakat pek aldırış etmedim.

Matematik dersim bittiğinde kafeteryaya geçip son verilen tasarım ödevimin çizimlerini geliştirmeye başladım. Alice bugün gelmemişti. Ne attığım mesajlara ne de aramalarıma cevap vermişti. Başına bir şey mi geldi diye düşünmeden edemiyordum çünkü Alice sürekli her şeyi haber eden bir kızdı. Percy ile evlenme kararımızı biz daha Yeni Roma'ya gelmeden herkese söylemişti.

Kulaklığımın çıkarılmasıyla başımı defterimden kaldırdım. Percy yanımdaki sandalyeye oturdu. "Hey." kulaklığımın diğer eşini kendi kulağına taktı.

"Hey."

"Kansas mı? Klasik dinlersin sanmıştım."

Gülümsedim. Percy'nin yağmurdan ıslanmış saçlarını karıştırdım.

"Ne şemsiyeni ne de yağmurluğunu almışsın. Sen hasta olunca annem bana kızıyor."

Gülümsemem daha da genişledi. "Bu kadar yağmurdan bir şey olmaz Percy. Ayrıca senin de saçların ıslak." lafımın üzerine az miktar bir su Percy'nin başının üstünde birikti. Sonra ise yok oldu.

"Artık ıslak değil."

"Merhaba aşk kuşları." Alice ve Jasper yanımıza geldi. "Bize yer var mı?"

"Tabii ki." Masamın üstüne bıraktığım çantamı kaldırdım.
Percy ve Jasper her zamanki el hareketlerini yaptılar.

"Seni kaç kez aradım Alice. Hiçbirini açmadın. Mesaj attım ona dahi cevap vermedin."

"Üzgünüm telefonumu kaybettim."

"Beni Jess'den arayabilirdin."

"Özür dilerim."

"Anlaşılan meşguldünüz." Percy sırıtarak küçük tartışmamıza daldı.

"Sizin kadar olmasa da evet." Jasper'ın lafı üstüne Percy'nin sırıtması daha da genişledi.

"Erkekler işte. Başka ne beklersin ki?" Alice'e hak verdiğimi belli etmek için başımı salladım.

"Matematikte çok bir şey kaçırdım mı?"

"Pek sayılmaz. Notların fotoğraflarını çek istersen." Alice teklifimi onaylayınca çantamdan defterimi çıkartıp çekmesi için Alice'e uzattım.

"Projeye başladın mı?"

"Başladım ama hala çizimlerle uğraşıyorum. Bir de bizim balayı olayımız işi çok bozacak. Bugün de Long Island'a gideceğiz."

Percabeth (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin