Bölüm 16

908 77 28
                                    

Lütfen bölüm sonundaki yazıyı okuyun.

#Annabeth#

Sahil kenarında yalın ayak yürüyordum. Dalgalar ayaklarıma geliyor, paha biçilemez bir his oluşturuyordu.

"Annabeth."

Birisi adımı seslendi. Çok tanıdık bir sesti.

"Annabeth."

Birden uyandım. "Sonunda uyanabildin!" dedi Malcolm. "Uykun hiç bu kadar derin olmamıştı. Bir sorun mu var?"

"Hayır. Sadece dün gece çok yorgundum."

"Güzel. Herkes kahvaltıya gitti. Sadece biz kaldık. Hadi."

Malcolm üstümü değiştirmem için dışarı çıktı. Siyah bir şort ve beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı toplayıp kulübeden çıktım.

Geç kalan yalnızca biz değildik. Bizden sonra gelenlerde vardı. Tabak alıp yemek sırasına geçtim.

Sağlıklı şeyleri yiyen bir biz ve Demeter kulübesi olduğumuz için sıra sıkıntısı yoktu.

Will kuralları çiğneyerek Nico'nun yanına gitmişti. Gerçi Nico ve Will masada tek değildi. Hazel ve Frank'de bizimle geldiği için Hazel'da masadaydı.

Percy ile göz göze geldik. Gülümsedim. İki gün önce Tyson kampa gelmişti. Kıvırcık'ta 2 hafta önce California'dan dönmüş. Yani bu hafta herkes buradaydı. Bir kişi dışında. Thalia burada yoktu. Dün onunla konuştuğumda bana bugün için geleceğini söylemişti.

"Günaydın millet!" Leo çardağa giriş yaptığını tüm kampa duyurdu. 2 sene önce Gigant Savaşında öldü sanıyorduk fakat ölmemiş. Nico, Leo kampa geldiğinde Leo'ya yumruk atmak için tüm kampın sıraya girdiğini söylemişti. Yani ben de Leo'yu ilk gördüğümde gerçek olup olmadığını anlamak için yere sermiştim. Ama tek değildi. Kalypso ile beraber gelmişlerdi ve artık beraber yaşıyorlardı.

Kahvaltıdan sonra Jason ile yeni yapılacak tapınaklar ile konuşmaya başladık.

Jason'ın kukübesinden getirdiği planalara bakarken birisi ellerini gözüme koydu. Ve burnuma çikolata kokusu geldi. Gülümsedim ve hızlıca ayağa kalktım. Magnus ellerini gözümden çekti. Kaburgalarını kırabilecek derecede sıkı sarıldım.

"Beni bu kadar çok özlediğini bilmiyorum." dedi.

"Özleyemez miyim?" diye sordum.

"Tabii ki özleyebilirsin." Geri çekildim. Fiziksel temastan pek hoşlanmıyordu. Saçları uzamıştı. Muhtemelen Alex, Magnus'un saçlarını kesmekten bıkmıştı ya da fikrini değiştirmişti.

"Neden geldin?"

"Long Island'da geldiğini duyunca gelmek istedim." Elini yemek çardağına doğru salladı. "Alex de geldi ama yemek yemekle meşgul."

Güldüm. "Genelde bunun tam tersi olması gerekirdi."

"Hey Annabeth!" Arkamı döndüm. Meg bu tarafa doğru geliyordu.

"Eyvah." dedi Jason.

"Bu minik kız da kim?" Magnus kaşlarını kaldırarak bana baktı.

"Demeter'in son derece güçlü bir kızı. Ona kafa tutmasan iyi olur." dedim fısıldıyarak.

"Percy kılıç antrenmanı için bana yardım edecekti ama işi olduğunu ve senin yardım edebileceğini söyledi.

Meg'e bakarak kaşlarımı çattım. "İşi mi varmış?"

Percabeth (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin