Bölüm 17

1K 81 23
                                    

#Annabeth#

Percy ile su altından birkaç dakika sonra çıkmıştık. Kheiron ve Dionysos dahil tüm kamp buradaydı. Kheiron'un gözleri parlıyordu. Suratına geniş bir gülümseme yayıldı. Koşarak boynuna sarıldım.

"Yüce Hera aşkına ne kadar yaşlandım?" Göz yaşlarım göz pınarlarıma hücum etti. "Koca yaşlı Kheiron." Saçlarımı karıştırarak geri çekildi. Gözleri az da olsa yaşarmıştı. "Tebrikler."

Kheiron'un yanında Thalia vardı. "Tebrikler!" Açtığı kollarına atıldım. "Korkudan ölüyordum." Kıkırdayarak cevap verdi. "Belliydi zaten. Betin benzin atmış." Thalia sarılırken salak salak sallanmaya başladı. "Bugünleri de gördüğüme göre huzur içinde ölebilirim diyeceğim ama yeğen istiyorum." Thalia'nın omzuna vurarak geri çekildim.

Tüm kampın tebriğini aldıktan sonra sahilde sadece Percy, ben, Thalia, Kıvırcık, Ardıç, Piper, Jason, Hazel, Frank, Leo, Kalypso ve Bay D. kalmıştık. Bay D'nin neden hala burada olduğunu anlamıştım. Muhtemelen bu kadar dağınıklığı kime toplatacağını düşünüyordu. Yanımıza doğru geldi. Percy ve benim önümde durdu.

Elini şıklatmasıyla elinde bir şarap belirdi. Yani başka ne beklenirdi ki? "Bu," elindeki şişeye aşkla baktı. "Chateau Cheval Blanc. Dünya'nın enlerindendir." Şişeyi bir bebek verir gibi bana verdi. "Gece içmenizi tavsiye ederim." Dedi ve yanımızdan ayrıldı. Arkamızdaki guruptan kıkırtılar yükseldi.

Percy ile birbirimize baktık. Aynı anda bakışlarımız elimdeki şaraba kaydı. "Vay be! Hayatım boyunca düşüneceğim son şeylerden biri Bay D'den hediye almaktı." dedim. "Aynen." Percy'de bana katıldı.

"Ee ne yapıyoruz? Bence bunu kutlamalıyız." dedi Piper. "Bencede." Thalia Piper'ın omzuna kolunu attı.
"Aslında babam evde kalmamıza bir şey demez."

"Bilmiyorum Piper. Kalabalığız ve babanı rahatsız etmek istemem." dedim. "Annabeth haklı. Kampta da kutlayabiliriz." Percy beni kendisine çekti. Başımı boyun boşluğuna koydum. Kolumu beline sardım.

"Biz gelmeyiz. Yani 9 kişisiniz." dedi Kıvırcık. "Kıvırcık cidden kalabalık sorun değil." Piper elini Ardıç'ın omzuna koydu. "Biz burada iyiyiz. Siz eğlenmenize bakın."

"Çocuklar bizde gelemeyiz. Biliyorsunuz. Praetor olmak zor." Frank omuz silkti. Bu durumda 7 kişisiniz. "Hadi ama Frankie sen yapma!"

"Ben de okulumu aksatmak istemiyorum Piper. Çok üzgünüm." Hazel çaresizce Piper'a baktı.

Piper mecburen kabullendi. Ve bize döndü. İşaret parmağını bize doğru salladı. "Ağazınızdan bir kelime dahi çıkmasın, gidiyoruz! Babama uçağı ayarlamasını söylerim! Yarın gideriz." Piper Jason'ın koluna girerek uzaklaştı.

Hepimiz dağıldıktan sonra Percy ile klübesine geçtik. Tyson görünürlerde yoktu. Bay D'nin verdiği bebeği masaya koydum. Tadını merak etmiyor değildim açıkçası.

Percy fırsattan istifade beni duvarla arasına alarak öpmeye başaldı. Karşılık vermekte ilkten zorluk çektiğimi anladığında açlığını bastırarak yavaşladı. Ellerimi saçlarına daldırdım. Beni kucağına aldığında alt dudağımı sert bir şekilde dişledi. Boğukça inledim. Dudaklarımı aralamamı da fırsat bilerek dilini dilimle buluşturdu.

Mükemmel geçen birkaç dakikanın ardından akşam yemeği borusu ile oturduğumuz koltuktan kalktık.

"Sabah heyecandan bir şey yiyememiştim. Şimdi rahatça yiyebilirim." Percy'e gülüp yerime geçtim. Tüm masadan aldığım tebrikten sonra adağımı ilk kez Afrodit'e adayıp yemeğimi afiyetle bitirdim.

Bay D'nin şarap önerileri ile geçen akşam yemeğimizden sonra Apollon klübesinin küçük çaplı bir müzik gösterisini izlemek için Amfi tiyatroya geçtik.

Percabeth (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin