kairos ¦ jikook

veda vakti

Merhabalar,

Her kurgu bitiminde not yayımlamak adetimdir, bu hikayede de yazmadan edemedim. Ayrıca söylemek istediklerim de mevcut. Bu yüzden biraz kafanızı şişirebilirim.

Normalde bu kadar iyi gelişen, mutlu biten ve birbirine kavuşan çift yazmak bana göre değildir. Bir nevi kötü sonların insanıyım aslında. Ama bu kurgu, bana ait olmamakla beraber, kötü sonu hak edecek hiçbir şeyi içinde barındırmıyordu. Oldukça saf, hoş ve içinizi ısıtacak bir kurguydu ve hep böyle kalmasını istedim. Tatlı, utangaç bir Jungkook ve onun bu utangaçlığına tutulup giden bir Jimin öyle güzel oturdu ki bu hikayeye ilk yazmış olduğu jikook kurgusu olmuş olmasına rağmen her şey tam anlamıyla içime sindi ve yazdığım her bir satırdan zevk alarak devam ettim. Daha uzun olabilirdi, evet. Fakat tadı tuzu bozulmadan akıllarda kalıcı bir jikook olsun istedim, umarım olur.

Bu benim ilk Jikook ficim. Jikook yazmayı ne zamandır istiyordum, bununla ilgili kafamda dönüp dolaşan tilkiler de vardı elbette. Fakat ilk adımı artık burada olmayan biri sayesinde attım. Bu kurgunun temelleri tamamen onun fikriyle atıldı. Hikayeyi de bu yüzden ona adadım zaten. Her şey için teşekkür ederim böğürtlenim, iyiki varsın. Seni daima hatırlayacağım.

Bu arada hikayenin adı olan kairos, Yunanca doğru an demektir. Bir insanın hislerine göre hissettiği doğru zaman dilimini ifade eder. Jimin'in Jungkook'a bahsettiği 'hayatımın en doğru anı' tanımı da kairos'u tanımlar nitelikteydi.

Her şeyin dışında en başından beri hikayeyi okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese çok teşekkürler. En başından beri benimle birlikte olan herkese minnettarım. Umarım herkesin severek okuduğu, okurken de arada sırada gülümsediği bir hikaye olmuştur. Okuyan gözlerinizden öpüyorum. Umarım hepiniz hayatınız boyunca en güzel yollardan geçer ve her şeye rağmen çok mutlu olursunuz. Sizleri seviyorum.

Sevgilerimle.