Bana inanmamış olması çok canımı yakıyordu.Ben ondan başkasının düşunmezdim bile.O nasıl olurda kızımızın bir baskasından olma ihtimalini düşünebilirdi?
Yatağımda büzülmüş öylece ağlıyordum.Bana inanmaması çok üzüyordu beni.
Nilay'ımızın bir başkasının çocuğu olduğuna nasıl ihtimal verirdi!
Tamam bana,Yiğit'e inandım dememişti ama bana sarılıp sana inanıyorum da dememişti.
Hıçkırdığımda gözlerimi sımsıkı kapattım.
Allah'ım ben onun her dediğine inanırken o niye bana inanmamıştı?O Mine denen kız yine ailemin huzurunu bozmuştu.
(Filiz karakterininin ismi Mine olarak değiştirildi.)
Ağlamaya devam ederken uykum bastırmaya başladı.Bende kendimi uykuya teslim ettim.
°
Nilay'ın ağlama sesiyle gözlerimi açmıştım.Hızla yerimden kalkıp Nilay'ın odasına girdim.Aptal kafam ne diye yanimdaki beşiğe yatırmadıysam."Güzel yavrum benim ağlama."diyerek kucağıma aldım.
Kafası boyun girintimdeydi ve ona sarılır sarılmaz ağlayışı durmuştu.Demek ki annesi ona güven veriyordu.Ben bu duyguyu bilmuyordum.Anneler nasıl güven verirdi ki bir cocuğa?Ya da babalar?Ben ikisini de bilmuyordum.Ben sadece Yağızın bana verdiği güveni biliyordum ama o da bugün çok üzmuştü beni.Sahi şimdi neredeydi?
"Kızım niye ağladın sen?"diyerek yanağından öptüm.
Karnıni doyurup altını değiştirdiğimde yüzünde güller acmaya başlamıştı.
Kızımla birlikte salona gittik.Yağız evde yoktu.Nereye gitmişti?Bu gidiş canımi yakmıştı.Hem bana inandığını söylememiş hemde evden gitmişti.Demek ki inanmiştı Yiğite.Nilay'ın kendi kızı olmadiğını düşünüyordu.
Nilay'ı koltuğa yatırıp yanına yastıkları koydum ve mutfağa gittim.Bir bardak su içsem iyi olacaktı.
Mutfağa girince aklıma Yağızın burada bana yaptiğı şaklabanlıklar geldi.O şirin adam bana nasıl olur da inanmazdı?Eşine nasıl olurda inanmazdı?Ben onu böyle çok severken ondan başkasıyla olabileceğimi nasıl düşünürdü?
Su içtikten sonra salona aksayan ayağıma gittim.Topal olmamı bile onunla unutmuştum ben.Eskiden her adımım bana kusurumu hatırlatırken şimdi hiç umurumda olmuyordu.Yağız vardı ya yanımda bu her şeye değerdi.
Saat onbir civarındaydı.Bu saatte neredeydi Yağız?
Salona döndüğümde Nilay'ı kucağıma aldım.Az sonra uyurdu zaten.
Dediğim gibi olmuş kucağımda uyuyakalmiştı.Onu odamızdaki besiğe yatırıp,salona geri inmiştim.
Benim için aklını kaybeden bir adamın bana inanmamış olması çok fazla kalbimi kırıyordu.Nasıl bana inanmazdı?
Göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile.Kanepeye uzanarak ağlamaya devam ettim.O gelene kadar burada bekleyecektim.
"Yağız seni seviyorum."dedim kendi kendime.
Yanımda olsa 'bende seni seviyorum' der miydi?
Bu soruya bile cevap veremiyordum şuan.Önceden olsa derdi ama şimdi bana inanmiyorken demezdi galiba.
Evin kapısı açılinca gergince beklemeye başladım.Gelmiş miydi?
"Gülnaz."sesini duymamla kendimi sıkmaya başladim.
"Gülnaz ağlıyor musun sen?"
Yanıma oturdu.Ellerini yüzümde hissettim.
"Ağlamanı gerektirecek bir şey yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDEN UTANIYORUM (TAMAMLANDI)
Spiritual20 yaşında bir genç kız. Acıyla büyümüş, nefretle büyümüş. İçinde saklanan bir çocuk var, asla yaşayamadığı çocukluğu var. Hayatı boyunca babaannesi dışında kimse tarafından sevilmemiş bir kız bu. Sevilmemesinin nedeni topal olması. Ya da annesinin...