250520
"Gülnaz masayı hazırla kızım."
Saliha halanın dediği şeyle yerimden kalkıp mutfağa gittim.
Bugün neredeyse tüm aile Sabri babamlarda toplanmışlardı. Yiğit yoğun bakımdan çıkmıştı ve iyiydi. Şimdi de içeride oturuyordu.
Yağız daha gelmemişti.
Mutfağa girip tabakları çıkarmaya başladım. Yiğitle aynı ortamda olmak hala beni geriyordu ama onun beni sevdiğini düşünmüyordum. Öğrenmem gereken bazı şeyler olduğunu hissediyordum.
"Gülnaz."
Yiğit'in sesini duymamla korkuyla arkamı döndüm. Her ne kadar onun beni sevmiyor oluşundan şüphelensem de hala korkuyordum. Evime gelip dediklerini unutmamıştım.
"Ne var?" Dedim sert çıkarmaya çalıştığım bir sesle.
"Bana düşmanınmışım gibi bakma."
Hah! Ne bekliyordu ki?
"Yiğit lütfen gider misin? İşlerim var." Dedim yere bakarken.
"Sana o gün dediklerim.." deyip derin bir nefes aldı. Tedirgindi.
"Alçin biriyle konuşuyor, bunu biliyor musun?"
Birden lafı değiştirmesiyle şaşkınca ona baktım. Ne alakaydı şimdi Alçin?
"Hayır." Dedim. Aslında birinin ona mesaj attığından falan bahsetmişti ama bu kişi o kişi miydi?
"O şeyleri sana söyledim çünkü Alçin'i korumak zorundaydım. Bir kardeşim için diğerinden vazgeçtim."
Anlamazca ona bakıyordum. Ben mi fazla saftım, yoksa o mu anlatamıyordu?
"Neyden korumak zorundaydın?" Diye sordum.
"Konuştuğu kişinin tasmasını elinde tutan kişiden." Dedi. Neden bu kadar şifreli konuşuyordu ki?
"Açık ol biraz." Dedim sabırsızca. Şuan onunla konuşmam uygun değildi ama gerçekleri öğrenmeliydim.
"Kısacası eğer sana onları demezsem Alçin'e zarar vereceklerdi. Ve bu zararı da Alçin'in çok fazla güvendiği kişi verecekti. Alçin o herifi seviyor ama o herif sadece para için Alçinle ilgileniyor."
Şaşırmıştım. Hem de çok fazla şaşırmıştım.
"Kim.. Kim yapıyor bunları?" Dedim cevabı tahmin ederken.
"Mine."
Tek isim. Belki de bu hayattaki en nefret ettiğim isim.
"Neden?" Dedim. Bir nedeni olmalıydı.
"Yağız'ı tekrar elde etmek istiyor." Demesiyle sinirle kafamı mutfağın camına çevirdim.
Bir çok konuda sönük olabilirdim ama Yağız'ı isteyen bir kişi karşısında asla sönük kalmazdım. Kıskançlık insana bir çok şeyi yaptırabilirdi.
"Bana bunları neden anlattın?" Diye sordum.
"Çünkü artık bıktım. Senin bana nefretle bakmandan, Yağız'la konuşamamaktan. Kardeşinden ayrı kalmak nasıl bir şey bilemezsin."
Bilemem. Benim hiç kardeşim olmadı ki. Ama sevdiğinden ayrı kalmayı bilirim. O can yakıcı hissi bilirim.
Gözlerim dolmuştu. Yağız'dan ayrı kaldığım anları hatırlamıştım. Şimdi bunun sırası değildi.
"Bunları Yağız'a da anlatmalısın." Diyerek ona tekrar döndüm.
"Beni dinlemez. Sen anlatırsın. Eğer affetmek isterse... Zaten isterse gelir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDEN UTANIYORUM (TAMAMLANDI)
Spirituale20 yaşında bir genç kız. Acıyla büyümüş, nefretle büyümüş. İçinde saklanan bir çocuk var, asla yaşayamadığı çocukluğu var. Hayatı boyunca babaannesi dışında kimse tarafından sevilmemiş bir kız bu. Sevilmemesinin nedeni topal olması. Ya da annesinin...