23

1.5K 123 59
                                    

"Sorun yok anne. Sadece yorgunum, o kadar."
"Sadece yorgun olduğuna emin misin Marinette? Keyifsiz gözüküyorsun."
Kaşığımı, sütlü gevreğimin içinde dolandırırken yanıtladım.
"Ah, anne. Yorgun birinin mutlu olmasını beklememelisin bence."
"Ne zaman kendini hep haklı çıkarmayı bırakacaksın?"
"Sanmıyorum."
Annem vücudunu bana doğru döndürüp, kalçasını mutfak tezgahına yasladı.
"Peki ne zaman yemeğini yemeye başlayacaksın?" Dedikten sonra, gözleri saate kaydı. Tam dudaklarımı aralamıştım ki, annem ekledi.
"Geç kalıyorsun."
Önce gevreğime, sonra anneme bakıp yüzümü buruşturdum.
"Canım istemiyor, yemeyeceğim."
Annem bir yandan elime kruvasan tutuştururken, bir yandan da konuşuyordu.
"O hâlde bu kruvasanı okula giderken yiyeceksin. Ayrıca bir daha yemek yememene bahane kabul etmeyeceğim."
"Pekâlâ..." Annemin yanağına keyifsizce bir buse kondurduktan sonra geri çekildim. El sallayıp "görüşürüz" dedikten sonra vestiyerde ki çantamı tek omzuma atıp ayakkabılarımı giydim. Doğrulup, kapı kolunu kavramıştım ki annemin sesi çıkmama izin vermedi.
"Marinette, lütfen kendine dikkat et. Sana birşey daha olmasına katlanamam."
"Söz veriyorum anne, söz veriyorum olmayacak."
"Umarım." Derken bir yandan da başını salladı. Bende yapmacık bir gülümseme takınıp, dışarı çıkmak üzere kapı kolunu çevirdim.
***
Kruvasanımdan bir ısırık aldıktan sonra çöpe attım. Okulun merdivenlerine yönelmeden önce son kez saate baktım. Zilin çalmasına bir dakika kalmış olduğunu görünce sevindim, bu kez geç kalmamıştım. Gene de tedbiri elden bırakmamak gerekir. Hızla merdivenlerden çıktım. Okulun içine girdiğimde sınıfa gitmek üzere tekrar merdivenlere yöneldim. Aynı şekilde merdivenlerden hızla çıkıp sınıfa doğru ilerledim. Sınıfa girer girmez gözüm Adrien'ın sırasına kaymıştı, ama o gelmemişti. Sınıfın ortasında ki topluluğu farketmem uzun sürmemişti. Hepsi hunharca gülüyordu. Kim konuşuyordu. Alya çaresizce bakıyordu, ne yapacağını bilemezmiş gibi. Çantamı sırama fırlatırcasına bıraktıktan sonra topluluğun arasına girdim.
"Küçük hanım aşk mektubu da yazıyormuş..." Şaşkınca olayı anlamaya çalışıyordum. Yerde çaresizce ağlayan Chloe gözlerim kesiştiğinde, anlamsız bir o kadar da sinirli bakışlar yolladım ona. Alya'ya olayın ne olduğunu öğrenmek için acele ile döndüm.
"Ne oluyor?"
"Chloe, Adrien'a aşk mektubu yazmış. Kim ise bunu fırsat bilerek Chloe'yi rezil etti."
Büyük bir hışımla Kim'e döndüğümde, sınıfa yeni giren Adrien ile gözlerim kesişmişti. Onu umursamayaraktan Kim'e çıkıştım.
"Kim... Sen ne hakla böyle birşey yapabiliyorsun?" Dedim tıslayarak.
Mektubu gülerek elime verirken,
"Ben sadece Chloe'nin ilan edemediği aşkını, onun yerine ilan ediyorum."
Bu sırada Adrien çoktan Alya'nın yanında yerini almış, olayın ne olduğunu soruyordu. Kim'in verdiği mektubu açarken, beni bulmuş bütün gözlere sinirli bakışlarımı yolluyordum. Mektubu bilerekten seslice okumaya başladım.
"Biliyorum, bunları okumayı bitirdikten sonra bana cevabın olumsuz olacak. Ama ben gene de yazmak istiyorum, seni de kaybetmemek için. Annemi kaybettim, en iyi arkadaşımı kaybettim ve en önemlisi de kendimi kaybettim. Seni de kaybetmeye hazır değilim. Sen benim bütün çocukluğumdun. Şimdi ise seni yavaş yavaş kaybediyorum. Ben hiçbir zaman bu kadar kötü olmak istemezdim, bu kadar zalim olmak istemezdim, bu kadar acımasız olmak istemezdim. Ama hiç düşündünüz mü neden yapıyorum? Senin bir nebze de olsa dikkatini çekmek için. Belki çocukluğumuzda ki gibi, hatalarımı düzeltirsin. Hatalarımı düzeltmediğin her gün, daha da artıyor. Belki bunu okuyunca, çocukluğumuzu anımsarsın. Benim hakkımda ne düşünürsen düşün. Benim hakkımda ne düşündüğün değil benim senin hakkında ne düşündüğüm önemli." Kağıdın arkasını yokladığım da, kocaman harflerle yazılmış "Seni seviyorum Adrien." yazısı gördüm.
Bir yandan kağıdı sallarken, bir yandan da konuşuyordum.
"Gördüğünüz bu kocaman yazı mı çeldi aklınızı? Yoksa, seni sevemediği için zoruna mı gitti Kim?" Sınıfta ki herkesi gösterirken ekledim.
"Belki de Chloe haklıdır. Siz kötü davranmayı hak eden birer şahsiyetsinizdir." Kağıdı, Kim'in yüzüne iğrenir bir biçimde fırlattım. Aynı şekilde, bütün sınıfa iğrenir gibi baktım. Arkamı döndüğümde, sarılan bir adet Chloe ve Adrien gördüm. Bu benim her ne kadar kalbimi yaksa da, benim görevimdi bu. İnsanları memnun etmek.

Gece Mavisi [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin