Bölümler geç geldiği için, özür dilerim. İyi okumalar 😘
***
Gözlerimi açmaya çalışırken, hâlâ olduğum uykunun etkisinden çıkmaya çalışıyordum. Ağır ağır doğruldum ve gözlerimi ovaladım. Kendime gelmeye çalışırken, etrafa göz gezdiriyordum. Sanki birşey eksikmiş gibi hissediyordum. Yavaş yavaş kendime gelirken, görüşüm netleşiyordu. Susuzluktan kurumuş olan dudaklarımı ıslattıktan sonra,
derin bir iç çektim. Bu eksiklik beni yiyip bitiriyordu. Gözlerimin önüne düşmüş olan saçlarım yüzümü kaşındırmaya başladığında, elimle kulağımın arkasına sıkıştırdım. Elim kulağıma değdiğinde küpemin olmadığını fark etmem, aklımın başına gelmesine yetti.
-"Ha?" Diyebildim sadece. Tikki'yi bu kadar gündür nasıl unutabilirdim ben? Çıldırmış olmalı.
Ayağa kalktım ve en son koyduğum çekmeceyi kontrol ettim. Yerinde yoktu, deli gibi aramaya başladım. Hiçbir çekmece de bulamayınca, deliye döndüm. Gözüme kirli sepeti takıldı ve hemen oraya fırladım. Başta Adrien'ın fotoğrafları olmak üzere içinde ki herşeyi boşalttım. Ve küpe kutumu, hazine ararmışcasına aramaya başladım. En sonunda, kirlilerimin arasından küpe kutumu bulduğumda zafer kazanmışcasına kollarımı havaya kaldırdım. İster istemez de, yüzümde bir tebessüm oluştu. Apar topar küpeleri kutusundan çıkarıp taktım. Tikki, büyük bir ışık ile karşımda belirdi. Ne çıldırmışa benziyordu, ne de neşeliye. Karşımda küçük bir ben görüyordum, sadece.
-"Tikki?" Dedim, avucuma küçük kwamimi yerleştirirken.
-"Ha...?" Diyebildi sadece, boğuk sesi ile.
-"Tikki. Sen iyi misin?!" Hiçbir şey diyemedi, sadece titriyordu.
-"Hey! Tikki, şakanın sırası değil!"
-"M-M-Marinette"
Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilmiyordum. O kadar çaresizdim ki.
-"Ye-ye-mek" diyebildi sadece. Ughm. Tabi ya. O kadar haftadır birşey yemedi. Yerimden fırlayıp aşağı indim. Yemek masasında ki kurabiye tabağını kapıp odama fırladım. Yere bıraktığım Tikki'yi tekrardan avucuma yerleştirip, kurabiyeleri ağzına tıkmaya başladım.
...~
En sonunda, Tikki az da olsa kendine gelmişti. Yemeğini yedirdim, su içirdim ve yıkadım. Ah. Berbat durumdayım. Aklıma, Tikki'ye herşeyi anlatmam gerektiği geldi ve lafa girdim.
-"Tikki. Sana anlatmam gereken şeyler var, önemli."
Anlat dercesine salladı başını.
-"Bak. Ehm. Bir sürü şey oldu. Ne zaman olduğunu hatırlatmıyorum. O gün, küpelerimi takmamıştım. Okula gidiyordum, karşıya geçiyordum ve araba çarptı, bana."
Telaşla yerinden fırladı, Tikki. Gözleri şaşkınlıktan, fal taşı gibi açılmış, durumu anlamaya çalışıyordu.
-"Ne, nasıl?"
-"Söylediğim gibi, Tikki. Uhm. İşte benim hastane de yattığım süreçte de, sana olanlar olmuş."
-"Ah. Marinette, şuan nasılsın?"
-"Sence nasılım, Tikki? Endişelenme iyiyim."
Birşey diyememişti, zavallı Tikki. Şaşkınlıktan ne diyeceğini şaşmış, öylece bakıyordu. Bunun üzerine, onu biraz da olsa rahatlatmak amacıyla, avucumda ki Tikki'yi yanağıma yaklaştırıp, yanağını yanağıma sürttüm. Bizim sarılma şeklimizdi bu.
...~
Tikki ile biraz zaman geçirdikten sonra, Tikki'ye tekrar yiyecek birşeyler verdim. Şimdi, konuşmamızın başından beri aklımda olanı söyleme zamanım gelmişti.
-"Tikki?" Dedim, fısıldar gibi. Ağzında ki kurabiyeleri yemekle meşgul olan Tikki, ağzındakiler ile cevap verdi.
-"Evfğet?"
-"Ughm. Şey, Tikki. Sana birşey söyleyeceğim ama yanlış anlama, lütfen. Ahm. Ben yeni bir akuma çıkana kadar mucizemi takmak istemiyorum. Merak etme, her gün düzenli olarak sana zaman ayıracağım. Ben sadece... Diğerleri gibi, biraz da olsa normal bir hayat yaşamak istiyorum. Mucizesiz ve kwamisiz..." Tikki, bugün ikinci şokunu yaşıyordu. Şaşkınlıktan dona kalmış, bana anlamsız bakışlar atıyordu. Ama kısa süre sonra, yüzünde ki o şaşkınlıktan eser kalmadı.
-"Tabi. Seni anlıyorum Marinette. Herkes, her konuda belirli bir yerden sonra yorulabilir, bıkabilir. Anlıyorum, anlıyorum. Sorun değil. Tabi. Ayrıca, kaza nasıl oldu? Hastane günlerin nasıldı?" Dedi, Tikki ciddi bir şekilde.
Beni anlamasına sevinmiştim.
-"Teşekkürler Tikki. Kimse beni, senin kadar anlamıyor. Ve de kaza konusunu kapatabilir miyiz?" Karşılık olarak sadece tebessüm edip, kafasını salladı. Ben de ekledim.
-"Ve bugün... Bütün günü birlikte geçireceğiz, sohbet edeceğiz. İlk konu benden geliyor. Hawk Moth neden hiç akuma göndermiyor?"
-"Ne kadar süre olduğunu bilmediğim için bir yorum yapamam Marinette."
-"Ughm. Yaklaşık bir ay."
Evet, Tikki bugün üçüncü şokunu yaşıyordu.
-"Marinette, bu işte bir terslik var."
***
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Soru:
Sizce Hawk Moth neden akuma göndermiyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Mavisi [Tamamlandı]
Fanfiction"Sadece seni seviyorum de" ?/07/2017 [Tamamlandı]